Silahşör ve öğrencileri, maceraya Orta Dünya'nın harap olmuş diyarlarında devam ediyor. İnsanlık sıfır noktasına gelmiş. Çoğu yerde savaş, ölüm ve vahşet var. Terk edilmiş sokaklar, yolkesenlerin yaşadığı yer altı şehirleri, cüzzamlı insanlar... Teknoloji bittiği için her yerde hurda olmuş makinelerin izleri var. Kocaman çöp tenekesindeki fareler gibi bu hastalıklı topraklarda koşuşturmaca başlıyor. Üstelik Bu sefer Röland Deschain, küçük dostlu Jack ile ilgili bir karar da veriyor. Bu karar geçmişte yaptığı hatayı telafi edebilecek mi? Serinin ilk kitabından tanıdığımız Jack, Üç'ün Çekilişi'nde tanıdığımız Eddie ve Odetta! Karşımızda bomba gibi bir ekip var. Her ne kadar Jack 11 yaşında bir çocuk, Odetta ayakları olmayan bir kadın, Eddie'de uyuşturucu bağımlısı bir insan olsa da! Her türlü mücadeleye "mutluk olmak için, engel yok." naraları attıran cinsten. Kitabın sonlarına doğru karşımıza çıkan Tiktak Adam'da Silahşör'ün dişine göre rakip biri. Bir insanı gülüşünden rahatsız olduğu için kalbinin tam ortasına bıçak saplayarak öldürecek kadar acımasız ve psikopat bir herif. Küçük Jack'ın imtihanı da bu kişiyle olacaktır. Her şey daha anlaşılmaya başlanıyor. Karakterlerin kişilik özellikleri de bir olaya karşı nasıl tepki vereceklerini öngördürecek kadar bize sunuluyor. Kahramanlar bulundukları durumu sorgulamaya ve yavaş yavaş alışmaya başladılar. Bizim dünyamızdan gelen misafirler, Röland'ın eğitimlerini başarıyla geçip dünya da kalan son silahşörler olduklarını da bize kanıtlıyorlar. Artık eskisi kadar masum olmadıklarını da söyleyebiliriz. Çorak Topraklar'ın en can alıcı belki de fantastik edebiyat tarihinin en gurur verici anları karşımıza çıkıyor. Silahşör, Eddie ve Odetta'ya atalarından öğrendiği kutsal cümleleri tane tane fısıldıyor: "Elimle nişan almam! Eliyle nişan alan biri atasının yolundan çıkmış demektir. Ben gözümle nişan alırım! Elimle ateş etmem! Eliyle ateş eden biri atasının yolundan çıkmış demektir. Ben aklımla ateş ederim! Silahımla öldürmem! Silahıyla öldüren biri atasının yolundan çıkmış demektir. Ben kalbimle öldürürüm." Mono Blaine. Bu isimden şöyle bahsedeyim. Kitaptaki en enteresan maceralardan biriydi. Konuşabilen, makineleşmiş şehri kontrol edip insanlara kötülük yağdıran bir robot. Kendisine güzel bir bilmece sorulmadığı zaman insanı yakıp kül bile edebilir. Her ne kadar bize saçma gelse de Stephen'ın fantastik tarzına aşina olmuş kişilerin zevk alarak okuyacağı bir bölüm. Macera da orada bitiyor. Hemen ardından çok şiddetli ve akıl almaz maceraların başlayacağını teminatını da kitabın sonundaki not bölümünde bize veriyor, sayın Stephen King abimiz.

Çorak TopraklarStephen King · Altın Kitaplar · 20171,451 okunma

·

29 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mustafa Serkan Öztorun