Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

360 syf.
10/10 puan verdi
Kişisel gelişim suflörü Monteigne ve Denemeleri...
Monteigne, ruhunun iklimi bozulmuş , sürekli güz mevsiminin bunalım halini yaşayan insanları , dört asır evvelden betimlemiş, tüm nüansları atlamadan portrelerini çizmiş adeta. Dışardan bakıldığında şatoda büyümüş, ehli keyif biri gibi gözükse de Montaigne, gerçeküstü bir bakıştan ayağı yere basan tespitlere köprü niteliğinde düşünceleri olan bir yazar. İnceleme metnimin girişini bu şekilde yaptıktan sonra, yazımın devamını gösteren pusula niteliğinde bir iki cümle ile devam ediyorum. Sonraki pasajlarda , nesnel kitap içeriği, alıntılar, felsefi görüşlerim ve " kalemin kağıda değdiği yer" metaforuna değinip incelemeyi sonlandıracağım. Kitap içeriği: Öncelikle şunu belirteyim bu kitap Montaigne'nin denemelerinin bir kısmını yani daha ziyade beğeni ve dikkat çekmiş olanlarının derlemesi. Tam metni değil. Tam metni çok daha hacimli bir eser. Bu kitapta yaklaşık kırk dokuz denemeden oluşan insan hayatlarına dair gözlemlerini ve tespitlerini içeren bir derleme şeklinde. Yazarımız Montaigne, kralların, filozofların, sıradan insanların, toplumdaki birçok kesimin görüşlerine ve hayat kesitlerine yer vererek kişisel gelişime yönelik önerilerde bulunuyor, hatta bir basamak yukarısı olarak ifade etmek gerekirse, doğru davranışı ve etik davranışı tanımlıyorda diyebilirim. Kitap dili sade ama içerdiği sosyolojik ve felsefi tespitlerden ötürü anlama yönünden yani anlatımın yoğunluğundan olsa gerek biraz ağır başlı. Yani kelimeler biraz suskun ve içine kapanık. Daha açıklayıcı olması için şu şekilde anlatayım, yazar davranış bilimlerine yönelik konuları öyküsel bir anlatımla sade, kadife bir biçem kazandırmaya, somut örnekler ile desteklemeye çalışmış olsa da, imgelediği kelimelerden ve metaforlarından olsa gerek kapalı anlatımı olan bir portre çizmiş. Kitabın nüanslarına bakarak değerlendirdiğimiz zaman ise de felsefi söylemlerin, bu bağlamda adını tarihe yazdırmış üstatların kuramlarını da kitapta sıklıkla okudum. Yine eser içinden beni etkileyen cümleleri alıntılayarak sizler ile hasbihal yaparak inceleme devam ediyorum. " Gramercilerin 'safsata' ve 'yalan söylemek' arasında bir fark gördüklerini iyi biliyorum. Diyorlar ki, "safsata" yanlış olan bir şeyi doğru kabul ederek söylemektir." s.30 İlk beni etkileyen alıntı buydu, ben "safsata" kelimesini mantıksız manasında biliyordum ki kitapta gayet açıklayıcı şekilde ele almış yazar. Felsefi olarak beni etkileyen alıntılar ile devam ediyorum. "Aşırı kibarlıktan ya da aşırı nezaket kuralcılığından ötürü kaba görünen bir sürü insan tanıdım." s.51 Bu alıntı da beni cidden düşündürdü, yani Montaigne neyi imgelemiş, hangi sosyolojik tespite dem vurmuş? Kibarlık nasıl kabalık olabilir? Burda zımni olarak samimiyetin eksikliğinden kaynaklı bir kibarlığın kabalık olacağına sirayet edebilir manasında bir cümle diye düşünüyorum. Bir diğer alıntıladığım pasajda benimde sıklıkla yaşadığım soruna dem vuruyor. "İşte bu yüzden beni korku kadar korkutan bir şey yoktur, çünkü bu duygu sonuçlarının vahameti açısından diğer bütün felaketleri geride bırakır." s.57 Bu korku denen duygu bence zihnimizin nörolojik olarak laneti. Yani en başarılı olduğumuz konularda bizi başarısızlığa sürükleyebiliyor. Çözümünü bulan hayatta hep kazanır bu da benden bir tespit olsun. Hodbin davranışı imgeleyen bir alıntı , "Herkes kendini sorguladığında derin arzularının başkalarına zarar verecek şekilde doğduğunu ve oradan beslendiğini görecektir." s.65 İklimi bozulmuş bir ruha örnek gibi alıntı, "Ruh ne kadar boşsa, o kadar az karşı ağırlık yapar ve maruz kaldığı ilk etkinin baskısı karşısında o kadar kolay alçalır. " s.86 Bedenimden aldırmak istediğim tek duyguyu anlatan alıntı, "Üstelik aşk, bizden kaçana karşı hissettiğimiz çılgın bir arzudan başka bir şey değildir," s.94 Cidden sıkıntı bir duygu, peşinden koştuğunuz kişinin size karşı en ufak beğenisini hissettiğiniz an o muhteşem halinden eser kalmıyor, hormonlarımızın bizimle matrak geçmesi gibi bir durum. Alıntılara olan yorumlarımdan sonra birazda bu kitabı hangi yayınevinden hangi çevirmenden okunmalı kısmına değineyim. Koridor yayınevi 2020 yılında ciltli olarak çıkardığı kitabını okudum ve hem çevirmeni hem ciltli basımı olsun muazzamdı. Birde diğer yayınevlerinin çıkardığı kitaplar ile kıyasladığımda sayfa adedi itibarıyla en hacimli olan koridor yayınevinin basımından çıkan kitap olduğunu gördüm. Unutmadan kitap içinden benim işaretlediğim denemeler ise: 12,13,14,15 ve 16. denemeler oldu. Değinmek istediğim başka bir konu ise bu kitapta, kalemin kağıda değdiği yer ya da nokta hangisi? Öncelikle kalemin kâğıda değdiği yer metaforu nedir? Bundan bahsedeyim. Bir kitapta sizi en etkileyen kısım, cümle, kelime ya da pasaj bu manaya geliyor kubbealtı lügatında. Benim bu kitapta kalemin kağıda değdiği yer olarak gördüğüm cümle ise şu oldu: “Ey soylu insanlar, arkanızda olanları görmekten acizsiniz, dikkat edin arkanızdan gülmesinler o hor gördükleriniz. s.77 Kalemin kağıda değdiği alıntıyla inceleme yazımı noktalarken, sizlere keyifli okumalar diliyorum.
Denemeler
DenemelerMontaigne · Koridor Yayıncılık · 201754,5bin okunma
··
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.