Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
10/10 puan verdi
Bir Konferans: İslâm Kültür Tarihi
Bir Konferans: İslâm Kültür Tarihi ✾ ✾ ✾ İslâm Bilim tarihçisi Merhum Mehmet Fuat Sezgin, 2004 ile 2011 yılları arasında çoğu 2009 yılında anadiliyle memleketin farklı yerlerinde verdiği konferansların kitaplaşmış hali “İslâm Bilim Tarihi Üzerine Konferanslar” ismiyle yayınlanmıştır. 1960 Darbesinden dolayı ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Sezgin Hoca, yetmiş yıla yakın İslâm bilimler tarihini tanımaya çalışarak elde ettiği birikimiyle nihayet memleketinde anlatma bahtiyarlığına ulaşmıştı. Elimizde ki bu derlenmiş kitap, bir bilim insanın deneyim ve bilgisini farklı zaman ve mekanlarda dinleyici kitlelerine seslenişleridir. Fuat Sezgin, 2004’te Türkiye Bilimler Akademisi’nde ki konuşmasında İslâm Kültür Dünyası’nın Bilimler Tarihindeki yerini anlatır. Bu hususta 1943 yılında hocası Hellmut Ritter’in öğrencisi olma şans ve nimetini elde ettiğini söyleyen Sezgin Hoca, o gün eve gittiğinde sabaha kadar uyumadığını ve zor bir gece geçirdiğini söylerler. Çünkü genç hafızasını yoran ve öğrendiği iki bilgi vardı. Biri: Hocası Ritter’in modern matematiğin temelini İslâm bilginlerinden el-Hvârezmî, İbn Yunus, İbn el-Heysem ve el-Bîrûnî'nin attığını ve Batı dünyasında tanınan en büyük bilginler olduğunu söyledi. Diğer ikincisi ise ilkokula başladığının ilk haftalarında süslü püslü hanım öğretmeninden duyduğu: “İslâm bilginlerinin dünyanın bir öküzün boynuzu üzerine oturduğuna inandıkları” sözü olmuştur. Sezgin Hoca, aklını kemiren bu iki bilginin sabaha kadar sorgulamasını kendisi için bir dönüm noktası olduğunu söyler. Ve o gece sabahı sabırsızlıkla bekleyip hocasına soracağı soruların çok olduğunu söyler. Bu konferansı verdiği yıla kadar 61 yıl geçtiğini ve sadece bir gerçeği öğrenmenin peşinde koştuğunu söyler. O da İslâm kültür dünyasının bilimler tarihindeki yeri nedir? Sorusunun gerçeği öğrenme mücadelesi olmuştur. Bilimlerin İslâm dünyasında geliştiği yaratıcılık safhası 8. yüzyılda başladı. 800 yıl süren bu yaratıcılık safhası 16. yüzyılın sonlarına kadar devam etti. Batı, 17. yüzyılda bilim liderliğini eline geçirdi. Fuat Hoca, bu durumun zeminini hazırlayan ve birkaç yüzyıl sonra ayrı bir kültür dünyasında yayılma kaderini çizen; Müslümanların İber Yarımadası’na ayak basmaları, Sicilya, İtalya ve Bizans üzerinden geçerek olmuştur. Bu üç coğrafyayla temas kuran Müslümanlar, İslâm Kültür Dünyasının kitapları, aletleri ve ilaçları Avrupa geçirildi. Bunların karşılığı Avrupa’dan sert bir aç gözlülükte sekiz sefer gerçekleşen istilacı haçlı seferleri oldu. Sezgin Hoca, İslâm bilimler safhasında kendisine has prensipleri olarak şunları sıralar: - Âdil tenkit prensibi, - Vazıh bir tekamül kanunu düşüncesi, - Kaynak zikretmede diğer kültür dünyalarında olduğundan daha çok gösterilen gayret, - Bilim tarih yazarlığının 10 yüzyılından itibaren ortaya çıkışı ve gelişmesi, - Tecrübe ile teori arasında bir denge kurma prensibi ve tecrübenin araştırmada sistematik kullanılacak bir vasıta olarak yer alması, - Uzun süreli gözetleme prensibi; bunun sonucu olarak rasathanelerin icadı, - Bilimin sadece kitaptan değil, hocadan ve kitaptan öğrenilmesi; buna bağlı olarak ilk üniversitelerin ortaya çıkışı, Fuat Sezgin Hocanın deneyimlerinden yola çıkarsak şöyle bir kaç tespitini sıralaya biliriz: - Müslümanlar, İslâm kültür dünyasının bilimler tarihinde ki yerini ya çok az biliyorlar, ya hiç bilmiyorlar veya bu kültür dünyasına karşı çok yanlış görüşler taşıyorlar. - Batı dünyasının bugünkü üstün durumu birçok Müslüman’da âdeta bir aşağılık duygusu uyandırıyor. - Bir gerçekte bir çok Türk aydını, Batı dünyasına ulaşabilmenin çaresini Türk toplumunun dinden kurtarmakta buluyor. Fuat Sezgin, Batı karşısında öz benliğini keşfetme ve zihnin bağımsız olma yönünde İslâm kültür dünyasını tanıtmaya çalışıyor. Tarihin aydınlık yüzünü Batı kirli elleriyle saklamasına karşılık bir mücadele azmi göstermiştir. Kendisi bunu başararak bir rehber olmuştur. Fuat Sezgin Hocanın Türkiye’de verilen konferanslarda ki konuşmaları dinleyici kitlesinin ilk defa ya da çok az duydukları bilgilerdi. Çünkü hocanın alan ve deneyim yaşantısının örneği çok nadirdi. Bilimler kaşifi olan hoca, bir çok dil ile okuma ve tercüme faaliyetlerini yaparak Beyt-ül Hikme Okulunun bir hocası gibi çağdaş bir hâli gibiydi. Kitabın Künyesi: Fuat Sezgin, İslâm Bilim Tarihi Üzerine Konferanslar, Timaş Yayınları, 4. Baskı, Ekim 2018. Yunus Özdemir
İslam Bilimler Tarihi Üzerine Konferanslar
İslam Bilimler Tarihi Üzerine KonferanslarFuat Sezgin · Timaş Yayınları · 2018180 okunma
·
388 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.