Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

46 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Ben Halkımın Kavgasıyım
youtube.com/watch?v=epRSbYF... ''Bazen bana derler ki işte,''seni dinlediğimiz zaman tüylerimiz diken diken oluyor,ben kendi sesimi dinlediğim zaman tüylerim diken diken oluyor!'' HAHAHAHAHA! (Selda Bağcan'ın her zamanki mütevaziliğiyle göz doldurduğu videolarından en popüler olanının linkini buraya bırakıyorum,incelemeyi okumadan önce izleyin derim,keyfiniz yerine gelsin! :) Dergiye başlarken bizi özgün sesi,muhalif kişiliği,sevimli kıvırcık saçları ve içten gülüşüyle, Türkiye'nin hatta dünyanın sempatisini kazanmış,gerçek sanatçı ve ozan Selda Bağcan karşılıyor ve ''Ben Halkımın Kavgasıyım'' diyor! Madrigal bizler için,dinleyebileceğimiz 15 şarkı listelemiş.15'ini de dinledim ve bayıldım. 1-WORDS,F.R.DAVID 2-BLINDING LIGHTS,THE WEEKEND 3-SEE YOU,DEPECHE MODE 4-TIEDUPRIGHTNOW,PARCELS 5-FOREVER YOUNG,ALPHAVILLE 6-IMAGINATION,FOSTER THE PEOPLE 7-I'M NEVER GONNA LET YOU DOWN AGAIN,BALTHAZAR 8-UNDER WRAPS,HER'S 9-SENİNLE,PALMİYELER 10-ELEPHANT,TAME IMPALA 11-PHANTASMAGORIA IN TWO,TIM BUCKLEY 12-FESTUS,MOR VE ÖTESİ 13-PARKING LOTS,PLUMS 14-I GOT YOU-MADDIE JAY 15-RARE CHANGES,MAYER HAWTHORNE ''Kitabımın ilk cümlesi''köşesinde,okuyuculardan beğendiğim yazılar gelmiş; ''Pencereni artık açsan diyorum,gökyüzü çok değişti.'' ''Ruhumu bir koltuğun kenarına sıkıştırıp evden çıktım.Çünkü buraya alışmanın vakti gelmişti.'' ''Annemin tül perdesini izinsiz oynatan rüzgarı tanımak için evden çıktım.'' Okuduktan sonra biraz sarsılıyoruz ama umutluyuz ya,hemen aydınlık yazılardan biri karşımıza çıkacak ve sütlü kahvemiz elimizde keyifle okuyacağız derken karşımıza Cemal'imiz çıkıyor ve ''Bugün Ne?'' diyip hüzne çağırıyor,baldıran zehri içiriyor. ''Eksikliğe mi alışmışım ne?Mutsuzluğa mı yoksa?'' diyor,sahi mutsuzluğa mı alıştık biz yoksa eksikliğe mi? Nermin Yıldırım,mutlu yıllar dilekleri sunarken; ''İtikatlarımız kadar ölü,itirazlarımız kadar cılız yaşıyoruz.Şimdiki zamanın adını beklemek koymuşlar''diyerek hepimizin sesi oluyor ve benim gibi hayatın anlamını hep ''gitmek'' koymuş adamlarla birlikte düşünüyor. ''Uzaklardan düdüğünü öttüre öttüre bir şilep geçiyor.Yılın sonunda,gecenin sonunda,bu şilep nereye gidiyor diye düşünüyorum.Sahi,gidebilseydim,ben nereye gitmek isterdim?'' Sen söyle okuyucu,sen nereye gitmek isterdin? sen söyle Furkan,sen nereye gitmek isterdin? Başar Başaran,uzaklara ve aşka çağrılarda bulunuyor. Aşk diyor,biteviye bir matlaşma getiriyor insana.Yaşlı gözü vardır ya,öyle'' ve uzaklara ahsretini dile getirirken ekliyor,''pasaportumu özledim'' Marcus Graf, ''modern yaşamın neşesi ve acısı'' na dair can alıcı tespitlerinin olduğu müthiş metinlerinden birini daha önümüze küfür niyetine koyuyor: ''Muhteşem popüler kültürümüzün hiçbir eğlenceli dikkat dağıtıcısının,boşluk hissimizi yok edemeyeceği ortaya çıktı!'' Boşluktayım,boşluktayız sayın okuyucu,bırak neşeyi! Yekta Kopan,yeni yıl dileklerini ölçüden uzaklaşmadan,''ilk sayfanın uğuruna,yeni bir yaşın heyecanına,yeni bir yılın değiştirme gücüne kapılmadan,hayatın kendisine inanmak iyidir.''diyerek bizleri ikaz ediyor! Zeki Kayahan Coşkun,''herkesin çipi kendine'' derken hem mistik ruhlara teknik direktörlük yapıyor,hem de kendini önemli zanneden ve aşının içinde çip var diyen cahillere Cem Yılmaz nüktedanlığında saldırıyor! Gökhan Çınar,yine bana dair,yine benden,yine her hassas ruhtan ve hislerden bahsediyor. Bana diyor ki,Furkan,bilader ''hissetmemek gibi bir his benimki.Zamanla hafiflemiyor.Zamanla ağırlaşmıyor da.Zaman sadece akıp gidiyor yanımdan.''Tıpkı senin hislerin gibi!'' Sunay Akın yine bildiğimiz Sunay Akın! Bilgi vermeye doyamıyor.Konu Operatör Cemil.Hani şu Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nin Cemil Topuzlu'su. Hikayesiyse maalesef konser tadında değil! Mahir Ünsal Eriş,''İhtiyarlık Bahsi''nden söz ediyor,bizim gibi yaşı 25 ruhu 70 çocuklara ''bende yaşlandım çocuklar,gelin bir kaybedenler takımı kuralım'' diyor. İsmail Saymaz ilk defa çok gerekli bir yazı yazıyor.Konu,rakıya gelen zamlar! Çok önemliydi bu! Eyvallah İsmail! Yakın zamanda Cübbeli Ahmet'le bu konuda kapışmanı bekliyorum! Akgün Akova,Gülten Akın'ın şiirini tamamlıyor,kendi şiiriyle annemizin şiirini birleştiriyor ve ''gülten akın uyandığında'' diyor,keşke uyansa! Nilay Örnek,bu yazısında da suya sabuna dokunuyor ve itirazım var diyerek haykırıyor;''derin yoksulluk hemen yanı başımızda!'' Aynen öyle! DERİN YOKSULLUK HEMEN YANI BAŞIMIZDA Umay,''kağıtla bembeyaz duvara öyle bir kir bırakıyor ki!'' diyeceksiniz,''Furkan,bembeyaz kağıt bembeyaz duvara ne eder?'' Umay isterse olur! Şebnem İşigüzel,''gökyüzündeki en yalnız yıldız'' olurken, bizleri de evine davet etmeyi ihmal etmiyor! Ve dergide okuma serüvenimiz sona ererken Oktay Rıfat sesleniyor: ''Sen gelince ben mutluluk ülkesiyim!'' Bana söylemediği muhakkak! ya da bize! o kendi göğünde kendi yıldızını bulmuş belli ki? Peki ya biz? Ben artık kimse gelince bir mutluluk ülkesi olmuyorum,kimse zaten gerçekten gelmiyor! Umarım sizin gelenleriniz,masal dünyasının en sevilesi kahramanları olsun... Keyifli okumalar...
Kafa Dergisi - Sayı 76
Kafa Dergisi - Sayı 76Kafa Dergisi · Kafa Dergi Yayıncılık · 2021127 okunma
··
201 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.