Gönderi

432 syf.
4/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Bu kitabı beğenmeyen sadece ben miyim? O kadar çok cinsel sahne vardı ki asıl konuya odaklanamadım. Ayrıca çok yavaş ilerledi. Kimi yerde sıktı bile diyebilirim. Başlarda beklentimi karşılamaması beni o kadar üzmüştü ki, gerçekten şaşırtıcı olan sonuna bile şaşıramadım. Normal bir şeymiş gibi "Aa bak bu böyleymiş. Peki, tamam." deyip kapattım kitabı. Olaylar çok kopuktu. Kimi zaman neyin ne zaman olduğunu algılamakta güçlük çektim. Nazlı'nın sürekli bir yerlere gidip gelmesi saçma ve gereksiz ayrıntılardı. Gereksizden bahsetmişken, karakterler çok boş geldi bana. Özellikle Uğur. Sahi, neden vardı o karakter. Nazlı'nın ne kadar harika ve âşık olunası olduğunu vurgulamak için mi? Hele ki arkadaş grubundaki diğer karakterler, zırt pırt buluşmaları ve hiçbir sey yapmamaları... Kitap 400 küsür sayfa boyunca aynı yerde bomboş dönüp durdu resmen. Bunun yerine 40 sayfalık klasik bir kitap okusaydım eminim çok daha fazlasını alabilirdim. Ve söylemem gerek; "Başta klişe sanmıştım fakat bambaşkaymış, çok farklıymış." tarzında yorumları çok göreceksiniz fakat aldırmayın arkadaşlar. Bambaşka olan tek şey en başta Ezel'in gereksizce bad boy gibi gösterilip çok kısa bir zamanda pamuk şekere dönmesi. Ha, bir de esas kızımızın saf, iyi niyetli değil de çok ama çok zeki ve 'bad girl' kıvamında olması. Başka olayı yok. En azından ana karakterler adına... Nazlı karakterine gelirsek, kendisinden nefret ettim. Evet, hiç ama hiç sevmedim. Her ne yaşamış olursa olsun insanları çöp yerine koyması hiç etik bir davranış değildi. "Ama aslında o öyle biri değil." demeyin lütfen. O kadar kendini beğenmiş tavırlar sergiledi ki, kendimi karakterle kavga ederken buldum. Ezel'i canı istediği gibi kullanıp atması... Cidden, Nazlı'nın herkese kötü ve patavatsızca davranması ve herkesin ona karşı bu kadar anlayışlı olması çok saçmaydı. Ecem'i anlayabiliyorum fakat... Neden kimse bu kıza ne yaptığını sormuyor? Bunu kim kabullenir ki? Sonra da herkesin onu terketmesinden yakınıyor. Ayrıca ne kurgu ne de yazarın yazım dili bana abartıldığı gibi güzel gelmedi. Hatta gayet basit geldi. Buna rağmen yavaştı. Belki de kitapla ilgili kötü yorumda bulunan tek kişiyim, bilemiyorum. Herkes o kadar övdü ki! Beklentilerim arşa çıkmıştı resmen:D Eminim bunun da beğenmemem üzerinde etkisi vardır. Oysaki kitabın tasarımına, rengine âşık olmuştum:( Bu kadar tatlı, pozitif, neşeli bir görüntü nasıl olur da içinde koca, gri bir duman barındırabilir? Gerçekten, görüntüsü sebebiyle en sevdiğim kitaplardan biri olmaya direkt adaydı. Hatta bu kadar sevilen bir seri olduğu için hiç düşünmeden 3'lü set halinde almıştım. Gerçekten üzüldüm... Bakalım diğerleri fikrimi değiştirebilecek mi. Pek umudum olmasa da denemekte fayda var. Beni tek mutlu eden şey, görüntüleri, kartpostalları ve tasarımları. Kitaplıkta muhteşem duruyorlar! :)
 00.00 Biri Sizi Düşünüyor
 00.00 Biri Sizi DüşünüyorN. G. Kabal · EPHESUS YAYINLARI · 07.3k okunma
·
121 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.