Gönderi
Kadın olmak?
Kadınlar, kadınlar, kadınlar...
Toplumun "ahlak" safsatasası altında içi doldurulup doldurulup boşaltılan; her çağ yeni anlamlar yüklenmeye çalışılan; beğenilmeyip yine ve yine durmadan değiştirilen ve sonu hiç gelmeyecek bir olgu kadınlar, kadınlık.
Her dönem farklı ödevler ve görevler yüklendi biz kadınlara da bir türlü "insanlık" yakıştırılamadı nedense. Cinsel obje değildir, anadır, sevgilidir dendi de sadece ve sadece insandır denemedi, yazık.
Maalesef denmeyecek de. Belki eşitlik sorunu, şiddet, tecavüz sorunu çözülecek bir gün ama insan denmeyecek kadına. Erkek için de aynı durum söz konusu aslında. Çünkü biz gruplara ayırmayı ve de ayrılmaya, sınırları çok seviyoruz. Kibrimiz sağ olsun bu sevgi de ölümsüz olacak maalesef.
O yüzden burada, bir yerde, iş kadından, kadınlıktan çıkıyor aslında. Ve söylenecek, yazılıp çizilecek çok şey var bu konu için. Fakat Balzac bu kitabında "kadınlar"a değinmiş.
Belki işlenen olgunun kendisi değil ama o olgunun nasıl ele alınıp kullanıldığı hangi dönemde geçtiğine göre ele alınmalı.
Balzac bu kitapta 19.yy Fransız kadınını baz almış. Fransız diye ayrıca belirtiyorum çünkü dönemin etkilediği kadar bulunduğu toplum ve kültür de olguyu çok etkiliyor.
Julie adlı çıtı pıtı bir kızın hayatını, belki de kitabın başında kızına öğüt veren baba ruhuna nasıl geçiş yaptığını okuyoruz kitap boyunca. Bu yolculukta da Balzac, Julie'nin yaşı ilerledikçe o yaşta "kadını" tanımlıyor. Arzuları, umutları, kederleri, ödevleri ve görevleriyle(!) Ve çok fazla da yaşlı kadın ve genç kız farklı üzerine duruyor. Burada yaşlı ve genç, tecrübe ve tecrübesizliğin birer imgesi olarak çıkıyor karşımıza. Ve Balzac'a göre de bir kadın otuzunda tam anlamıyla olgunlaşıyor. "Genç bir kadının yüzü bir gölün sathı kadar durgun, cilalı ve parlaktır. Kadınların çehresi ancak otuzunda manalaşır. ... o çağda kuruyan göl, kendisini teşkil eden bütün sellerin izlerini gösterir." (sy.207)
Her bölüme olayın geçtiği bölgeyi betimlemesiyle başlıyor ve yine bölgeye uygun benzetmeleriyle kolayca hikayenin içine çekiliyorsunuz. Balzac'ın bu akıcı, boğucu olmayan anlatımı hem okumayı kolaylaştırıyor hem de okurken zevk alıyorsunuz.
Keyifli okumalar dilerim.
·
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.