Evveett nihayet Ruhlar Üçlemesi'nin 2.kitabı olan Gecenin Gölgesi'nin yorumuyla geldiim. Diana ve Matthew'un serüveni kaldığı yerden devam ediyor. Öncelikle kitap, Cadıların Keşfi'nin bittiği noktadan direkt başladı. Araya bir zaman dilimi koymamış yazar. Diana ve Matthew 16.yüzyıl Elizabeth İngiltere'sine zaman yürüyüşü yapıyorlar. Amaçları Diana'ya güçleri konusunda yardımcı olabilecek bir cadı bulmak ve tabii ki kayıp olan tarihi bir el yazması Ashmole 782'yi bulmak. Diana herşeyin umduğu gibi gideceğine inanırken geçmişe gittiklerinde, Matthew'un birçok sırrı olduğunu keşfediyor. Bütün sırlar bir bir ortaya dökülmeye başlıyor. Matthew'un 16.yüzyıl İngiltere'sinde nasıl değiştiğine tanık oluyor haliyle. Kraliçe Elizabeth ile aralarındaki ilişki, Matthew'un Gece Okulu tayfası, babası Philippe de Clermont ile tanışması gibi birçok olaylar bu kitabımızda oluyor arkadaşlar. Kitap tamamen Avrupa tarihi üzerine kurulu. Yazarın muntazam bir tarih bilgisi var. Christopher Marlowe, Walter Raleigh, George Chapman, Henry Percy, II. Rudolf gibi 16.yüzyıl da yaşayan isimler kitabın temeline konulmuştu. Bunların yanında William Shakespeare de kitaba konu oluyor. İlk kitaba göre bu kitapta çok çok fazla karakter vardı. Kurgusu tarihsel olmasına rağmen hiç sıkılmadan okuttu kitap kendini. Sürekli bir merak ve gizemle bir sonraki sayfaya geçtim. Yazarın tarih bilgisinin yanında kalemi de çok kuvvetli. En en sevdiğim seriler arasına girmeyi başardı. Kitap hakkında diyeceğim şeyler bu kadar. Bana göre hiçbir eksisi yok. Cidden bayılarak okudum. Hala bu seriye başlamadıysanız çok şey kaybediyorsunuz demektir. Okuyun, okutturun arkadaşlar. Neşeyle...

Gecenin GölgesiDeborah Harkness · Pegasus Yayınları · 2014513 okunma

·

195 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

H.