Gönderi

"Genç kız hastaneden çıktığında öyle sarsılmıştı ki, adımlarını dahi düzgün atamıyordu. Hiç ağlamamıştı ama. Gözlerinden bir damla bile yaş düşmemişti. Doktoru onda beyin anevrizması olduğunu söylediğinden beri yaptığı tek şey yutkunmak ve kafasını sallamak olmuştu. Ama hastaneden çıktığında gerçeğin ona tokat gibi çarpması onu sersemletmişti. Hepi topu 2 ayı vardı önünde. Yaşayabileceği 2 ayı... Hayatını düşündü. 19 yıl boyunca neler yaptı, neler yapmadı, nelere pişman oldu, neye keşke dedi... hepsini düşündü. Eve yürüyerek gitmeyi tercih etmişti, bu yüzden düşünebileceği çok vakti vardı. Sevdiği çocuğu düşündü sonra. Yüzüne bi gülümseme geldi. Sevdiğini söylemeyi düşündü. Anlık bi korktu ama sonra aklına korkmaya bile vakti olmadığı geldi ve işte o an bi küçük gözyaşı firar etti gözlerinden. Sevmeye bile vakti kalmamıştı... Ve 2 hafta geçti aradan. Genç kız sevdiği çocuğa artık açılma vaktinin geldiğini düşündü ve bi gecr evlerin oradaki parka gitti. Ne olacağını, ne yaşayacağını bilmeden, sonunu düşünmeden mesaj attı. "Sizin evin oradaki parktayım, gelir misin?" yazdı. Ve bekledi. "Genç adam mesajı okuduğu anda hazırlandı. 9 yıldır arkadaş olduğu bi kızdan mesaj gelmişti. Ortaokulu ve liseyi aynı sınıfta okumuşlar, bu süreçte de nedense pek sohbete girmemişlerdi. Bunun nedenini düşündü bir an. "Neden böyle olduk?" diye. Sonra bir anda o kızı gördüğü zaman neden kalbinin aniden gümlediğini düşündü... Hayat bu ya, lisenin bitip, yollarının ayrılmasına 1 ay kala aşık olmuştu ona. 9 yıl boyunca hep gözünün önünde olan kızı fark edemeyip, yollarının ayrılmasına 1 ay kala fark etmişti. "İnşallah bize geç kalmamışızdır sevgilim," diye geçirdi içinden. Yüzünde büyük bi endişe ve küçük bir umutla evden çıktı. Genç kızın sevdiği çocuğun geldiğini görünce yutkundu ve kalbi gümledi. Çocuğun yüzündeki endişeyi görünce bir anda "Acaba biliyor mu," diye geçirdi içinden ama bilmesine imkan yoktu ki. Eliyle bankın yanını işaret etti ve "Yanıma otur." dedi. Normalde asla böyle bir şey demeyeceğini biliyordu ve bunu bilmek onu bir kez daha kahretti. Sevdiği kızın yanıma otur demesi çocuğu şaşırttı ama çocuk ses etmeden oturdu. Neler olacağını bilmiyordu ama içinde bir his, onu çok rahatsız ediyordu. Kızın yüzüne baktı. Genç kız çocuğun onu izlediğini fark etti. Derin bi nefes alıp aniden beyin anevrizması olduğunu ve yaklaşık iki ay ömrünün kaldığını söyledi... Ve çocuk "Ne?" diye haykırdı. Gözleri dolmuştu ve kalbi o kadar hızlı atıyordu ki.. Kızın yüzünü ellerinin arasına aldı. Genç kız gözlerini ondan kaçırıyordu. "Gözlerime bak," dedi. "Sakın umudunu kaybetm..." Genç kız bi el hareketiyle susturdu sevdiğini. Buraya teselli aramak için gelmemişti. Helallik istiyordu sadece. Bir de... onu sevdiğini söylemek istiyordu. Onu ilk gördüğünden beri sevdiğini söylemek istiyordu. Söyledi de. Gözlerini onun gözlerine kenetleyip onu sevdiğini söyledi. Aynı anda ikisinin de gözlerinden bir yaş aktı ve genç kız hayretle "Sen de mi seviyorsun?" dedi. Buna gerçekten şaşırmıştı ve beklemiyordu. Yüreği mutlulukla çırpınmaya başlamıştı. Usulca başını salladı genç adam. Baş parmağıyla kızın gözyaşını sildi ve "Ben de seni seviyorum bitanem," dedi. Ama şu an içinde beliren onu kaybetme korkusu o kadar büyüktü ki kızın ona sevdiğini söylemesine bile dikkatini verememişti. Kızın onun sözünü kesmesine izin vermeden hızlıca konuştu. "Bak, ne olur böyle yapma. İkimiziz daha yaşayacağı bir çok şey var, nolur hayattan vazgeçme. Ben seni yeni bulmuş gibiyim, ne olur benden vazgeçme!" dedi sesi titreyerek. Kızın gözleri ona aşkla bakıyordu, bunu görebiliyordu ama hayat ışıltısı artık yoktu. Ve bunu fark etmesi onu o kadar acıttı ki. O ışığın geri gelmesi için dünyaları yakabilirdi. Genç kız sanki başka bi alemdeymiş gibi hissediyordu. Sevdiği çocuğun kendisine olan aşkını hissetmişti ama, sanki olmuyordu. Bir şeyler kopmuştu içinde. Yapamıyordu. Biri onu yönetiyormuş gibi çocuğun telefonunu aldı ve Sign Of The Times şarkısını açmasını söyledi. Çocuk dediğini yaptı ve sol kolunu kaldırıp kızın kafasının altına koydu. Genç kız kafasını çocuğun güçlü kollarına yasladı ve gökyüzüne baktı. Çocuk şarkıyı kısık seste açtı ve duyabilmesi için telefonu sol eline alıp kızın yüzüne yaklaştırdı. Bir yandan kızı izliyor, bir yandan da eline yavaşça değen kızın sıcak nefesiyle şarkının müziği onu hipnotize ediyordu sanki. Yanı başında öyle bi korku hissediyordu ki... bu hissi yok sayıp o da kafasını gökyüzüne kaldırdı. Yıldızlara bakıyordu ikisi de. Yutkundu genç adam. Tanrı'ya yalvarıyordu, "Ne olur benim kızımı almasın, ne olur yalvarırım," dediği anda birden kızın kafası omzuna düştü. Biraz sert düştü. Sol elinin üstündeki ufacık sıcak rüzgar aniden kesildi. Genç adam dondu.
··
59 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
jh okurunun profil resmi
Ölüm var gençler ölümlü bir dünyada kaybetme korkusu ile yaşamayın ve hiçbir şeyden vazgeçmeyin :')
Pelin okurunun profil resmi
haklısın
Bu yorum görüntülenemiyor
Açelya okurunun profil resmi
Okurken yutkundum. 😕
Pelin okurunun profil resmi
:(..
ShinyMoon okurunun profil resmi
Şu Ana Kadar En Duygusal Hikaye Diyebilirim :/
ƇЄMƦЄ okurunun profil resmi
Okurken ağladım
Bu yorum görüntülenemiyor
Merve okurunun profil resmi
😔
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.