Gönderi

312 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
“Yasaları sadece o toprakta ortaya çıkmış yasalarla ölçmekten başka çaremiz olmasaydı, adaletsizliklerin yok edilmesinde hiç aşama kaydedilmez,gerçekten de hiç ilerleme olmazdı:kölelik kaldırılmaz, kadınlar kölelerle aynı statüde görülür, LGBT bireyler hiçbir yerde insanlığın eşit üyeleri kabul edilmezdi. Azınlık hakları tanınmazdı...(Ayşen Candaş) Kitabımız Siyaset bilimci Ayşen Candaş’ın insan hakları , adalet hakkındaki düşünceleriyle başlıyor. İnsanın sadece insan olduğu için doğal hakları olduğundan ve bunların eşit dağıtılması gerektiğinden ki bu şekilde adaletin sağlanacağından bahsediyor. Ardından Amerikan ve Fransız İhtilalleri’nin düşünce kurucusu olan, politikacı, devrimci Thomas Paine’nin düşüncelerini; daha önceki sistemi muhafaza etmek isteyen, aristokrasiye yaltaklık yapan Mr.Burke’e vermiş olduğu cevapları okuyoruz. Milletleri kişilerin değil milletin icadı olan yasaların yönetmesi gerektiğinden(bunun en insanca yaşama şekli olduğundan), monarşinin adeta bir kölelik sistemi old., bir işçinin-hamalın bile belli bir özelliklere sahip olması gerekirken bir kralın yalnızca doğmuş olmasının yeterli bir sebep olmasının gülünç bir olay olduğundan bahsediliyor. Amerikan İhtilalleri Özellikle de Fransız ihtilali ayrıntılı olarak işlenmiş. Özellikle Fransız ihtilalin nedenleri; Voltaire,Montesqieu, Rousseau, Turgot gibi düşünürlerin fikirleri, burjuva sınıfının ne kadar güçlense de asla aristokrat-asil sınıfın sahip olduğu haklara sahip olamayacağından kaynaklanan hukuksal eşitsizlik, asil sınıftan alınmayıp fakir ve orta sınıftan alınan fukara vergisi, mum, ev, pencere ışığı vergisi gibi mantıksız vergilerin toplumun çoğunun üzerinde yük oluşturması vs. gibi nedenler. Ben kitabı beğendim. Birçok şey konusunda da beni düşünmeye sevk etti. Daha önce Amerikan ve Fransız ihtilallerini bu kadar ayrıntılı düşünmemiştik. Bu olaylar cumhuriyetin modern dünyada doğuşu demek aslında. Biz bu hazır sisteme doğmuş olduğumuz için bunun kıymetini maalesef pek bilemiyoruz .Mr.Burke’ün monarşi hakkındaki düşünceleri ise insana oldukça tuhaf geliyor. Gerçi günümüzde de krallık padişahlık gibi monarşi sevicileri, hayranları var ama… Özellikle de o dönemde İngiltere’de alınan uçuk miktarda vergileri görünce canım ülkem de aklıma geliyor. Kısacası kitabı beğendim ve özellikle bu konularla ilgilenen kişilere öneriyorum. Eğer ilginiz yoksa sıkıcı gelebilir. Son olarak kitaptan şu sözü de ekleyeyim: “Siz, ey huzur içinde oturup bolluk içinde avunan ve kendi kendinize ‘Halimiz vaktimiz yerinde değil mi? diyenler (ki böyleleri İngiltere’de olduğu gibi Türkiye ve Rusya da da vardı) siz hiç bu şeyleri düşündünüz mü? Bunları düşündüğünüz gün, yalnız kendinize göre konuşmaz, yalnız kendinize bakmazsınız artık.”
İnsan Hakları
İnsan HaklarıThomas Paine · İletişim Yayıncılık · 201763 okunma
··
150 views
•derya okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. Size katılıyorum Amerikan ve Fransız devrimlerine ilgisi olmayanlar için kitap cok sıkıcı. Bir de isminden dolayı hukuk kitabı zannediliyor(örneğin:ben :/) oysaki bir siyasi tarih kitabı diyebiliriz👍
Büşracım okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederimmm ❤️❤️🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.