Gönderi

512 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Brian Freeman'in yazım dilini seviyorum. Kurgusunu en ince detaylarına kadar işleyerek bizlere sunuyor. Olayları birbirine bağlayışı, merakınızı artık dizginleyemeyeceğinizi hissettiği son ana bırakıyor, bu da sayfaları daha çabuk okumanıza sebep oluyor... Alışılmışın dışında bir polisiye. Soruşturma yapan dedektif yok. Avukat ve Savcı arasında geçen kanıt yarışı ile dopdolu bir kitap... Kitabın çevrisinde çok göze çarpan hata yok. Bir kaç yerde, kim kiminle konuşuyor anlaşılmasa da, iki cümle sonrasında olaylar kaldığı yerden devam ediyor. Dikkatli okuyucuların gözünden kaçmasa da 512 sayfalık bir eserde iki yerde bu durum söz konusu. Bundan dolayı çeviriyi yapan, Gülşah Kuruca'yı da tebrik ediyorum... Kitabın konusuna gelirsek, Olivia arkadaşı Tanya ile alkol alıp St. Croix kasabasın ıssız ve ölü şehir tabir edilen bölgesinde, şehrin zengin iş adamı Florian'ın kızı Ashlynn ile karşılaşmaları ile başlıyor. Sarhoş olan Olivia, Ashlynn'e bir ders vermek istiyor fakat sabah kalktığında kendisini bekleyen korkunç gerçeğin farkına varması uzun sürmüyor. Tüm deliller onu gösterirken kendini ne şekilde savunacağını bilemiyor. Florian'ın sahip olduğu Mondamin adlı kuruluş ise kasaba sakinleri tarafından kansere sebep olduğu gerekçesi ile dava ediliyor. Florian ise tam aksini savunarak bunun araştırılmasına kabul ediyor. Pis işlerini kapatacak kadar parası olan Florian, kızını günahlarının bedeli olarak mı yoksa düşmanlarının gerçekleri öğrenerek mi öldürdüğünü konusun da herkese karşı çıkıyordu... Barronlı ve St.Croix adlı bu iki kasabada gençler gruplaşarak kendi haklılıklarını eyleme dönüştürüyorlardı. Olivia'nın karşı karşıya kaldığı suç kasabada ki gençleri tetikleyerek şiddetin artmasından başka bir işe yaramıyordu Annesi Hannah, Olivia'ya destek olması için avukat olan babası Chris'ten yardım istemişti. Chris kasabaya geldiğinde karşılaştığı olaylar, onun kızı için araştırma yapmasına ve yaptıkça da; bu kasaba da hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlamasını sağlıyordu. Küçük kasaba da hiç bir şey sır olarak kalmasa da Chris araştırma yaparken sürekli kendisinden bir şeylerin saklandığı hissini yaşıyordu... En büyük sır ise; kimsenin tanımadığı ama suçluların ensesinde gölge gibi gezen "AQUARIUS"tu...
Paramparça
ParamparçaBrian Freeman · Panama Yayıncılık · 2019242 okunma
·
460 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.