Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Gönderi
368 syf.
5/10 puan verdi
Herkese selam. Bugün size 2021 için en en en en heyecanlı olduğum kitabın yorumu ile geldim. Keşke güzel bir yorum yazacak olsaydım ama maalesef biraz kötü bir yorum olacak.
Kazananın Laneti benim kesinlikle çok ama çok seveceğimi düşünerek, hem 2021 hem de tüm zamanların favorisi olacağını düşündüğüm bir kitaptı. Hatta normalde serilerin tüm kitaplarını asla bir anda almamama rağmen bu seriye o kadar güveniyordum ki toplu bir şekilde almıştım. (ama 56 tl yani, ucuzdu dhdjfd) Yani bir insan bir seriye ne kadar olumlu bir şekilde başlayabilecekse o kadar olumlu ve heyecanlı bir şekilde başlamıştım. Hatta daha da fazla. Ama ben kitabın güzel olacağını düşündükçe kitap beni hayal kırıklığına uğratmaya devam etti ve doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar vasat bir kitap olması beni baya şaşırttı ve üzdü.
Kitapta Herraniler ve Valoryalılar olmak üzere iki farklı toplum var. Yıllar önceki bir savaşta Valoryalılar Herranilileri yenmiş ve onları köleleştirmiş. Kitaptaki esas kızımız Kestrel bir generalin kızı ve Valoryalı. Esas erkeğimiz ise köle bir Herranili olan Arin. Kestrel en yakın arkadaşı Jess ile gezintiye çıktığı bir gün Jess'in vasıtası ile yanlışlıkla kendini bir köle pazarında buluyor. Bir general kızı olmasına rağmen Kestrel kölelik durumlarından pek haz etmiyor ancak az sonra bir açıkarttırma gerçekleşeceği için pazar tıklım tıklım ve adım atacak yer yok. Haliyle oraya sıkışıp kalıyorlar. Kestrel açıkarttırmayı izlerken satılmak üzere genç bir çocuk çıkartılıyor. Morarmış yüzünden mi yoksa başka nedendir bilinmez Kestrel kendini bir an açıkarttırmaya katılmış bir vaziyette buluyor ve en sonda çocuğu alarak pazardan çıkıyor. Böylelikle de Arin ve Kestrel'in hikayesi başlamış oluyor.
İlk öncelikle anladığımız gibi hikayenin aşk teması daha çok 'Seni seviyorum ama sevmemeliyim' tarzı. İnsan da haliyle biraz daha çekişmeli, insanı çileye çeviren ve duyguların daha yavaş belli edildiği bir aşk bekliyor. Ben özellikle kitabın arkasından okuduğum haliyle Kestrel'in şımarık, kendini beğenmiş bir kız olmasını bekliyordum. Haliyle bu ilişkilerini biraz daha komik yapar falan diye de umuyordum ama Kestrel'in kapakta yazıldığı kelimelerle alakası yoktu diyebilirim. Ne savurgan, ne kibirli... gayet kendi halinde bir kızdı bence. Evet kendine güveniyordu ama ben ona kibirli demezdim. Ancak Arin ve Kestrel arasındaki şeyler beklediğinizden daha çabuk gelişiyor. Ama aynı zamanda bir şey de olmuyor hani. Bu yüzden ne okuduğunuzu da anlamıyorsunuz. Hani bir şeyler oluyor ama olmuyor da.
Arin Kestrel'e bir şey söylüyor, neden söylediğini bilmiyor. Aynı şekilde Kestrel Arin'e özel bir şey söylüyor, neden bilmiyor... Daha ikinci günden falan Arin Kestrel'e saçma ve garip nedenlerden çıkışıyor ve saklaması gereken şeyleri açık falan ediyor... Ayrıca aralarında geçen konuşmaların çoğu da beni biraz cringe etti açıkçası. Özellikle şu tartışma tarzında olanlar. Onların adına biraz utandımdjdkf Ben daha yetişkin tarzı, olgun bir ilişki beklemiştim ama Arin Kestrel'den 2 yaş daha büyük olmasına rağmen bu yaş farkını da Arin'in 19 yaşında olduğu gerçeğini de pek hissedemedim.
Bir diğer gıcık olduğum nokta ise karakterlerin normal şeyler söylemelerine ya da sadece ortada olan bir gerçeği ifade etmelerine rağmen yazarın onlara dahi gibi falan görmesi. Atıyorum Arin 'sen iyisin' demek yerine 'iyisin sen' diyor Kestrel de 'Oh, Aman Tanrım, Arin çok kıvrak zekalı!' oluyor. Yani belki ben çok abartıyorum ama bu beni baya gıcık etti çünkü üzgünüm ama sıradanlardı... (bu arada bunlar sadece ilk kitap için geçerli, sonra fikrim değişebilir)
Son olarak ise yazarın anlatım tarzını pek sevmedim ben. Bazı betimlemeler güzeldi. Sevdiğim birkaç sahnede vardı -saç yapma sahnesi özellikle çok hoşuma gitti- ama genel olarak çok garipti. Yani üçüncü kişi ile mi ilahi mi bilmiyorum ama benim daha çok hissettiğim üçüncü kişiydi. Sanki yazarın önüne bir film açıp koymuşlar, o da ne gördüyse gram duygu katmadan sadece olanları yazıya dökmüş. Yani genel olarak beni heyecanlandıran ya da gülümseten hiçbir şey olmadı çünkü dediğim gibi yazarın tarzından dolayı hiçbir duygu hissedemedim. Ot gibi okudum desem yeridir. Sadece tadını her an ağzımda hissettiğim hayalkırıklığım vardı ama o sayılmaz bence...
Ek olarak bir de yazar Kestrel ve Arin'in nasıl göründüklerini bize çok az anlattı, kafamda herkes için bir siluet var ama anlat deseniz zorlanırım çünkü çok şeffaflar. Umarım ikinci kitapta bize daha detaylı bilgiler verir bu konuda.
Evet, genel olarak kitap hakkında diyeceklerim bunlardı. Sevdiğim şeylerden de bahsetmek isterdim ama aklıma gelen pek bir şey yok. Hiçbir şey okumamış gibiyim. Arin ve Kestrel ilişkisi daha güzel anlatılsaydı daha yüksek bir puan verebilirdim ama güzel anlatılmamışlardı. Ayrıca kurgu da güzel olmasına rağmen biraz vasat işlenmişti. Yani biraz dayanaksız geldi bazı yerler. Arin'lerin planını anlıyordum ama başlangıç noktası biraz şans işi olmuş ve ne yani, o gün bir tesadüf yaşanmasaydı bunların hiçbiri olmayacak mıydı? Biraz dayanaksız işte dediğim gibi.
Kitabın sonunda Kestrel işleri kendisi için batırdığı ve Arin ile başlayamamış ilişkisini baştan bitirmeyi başardığı için ne yapıp edecekler de birlikte olacaklar merak ediyorum. Ayrıca genel olarak neler yaşanacağını ve Arin'in halkını özgürlüklerine kavuşturup kavuşturamayacağını da. İlk kitap beklentimin çok çok altındaydı ama ben hala iki ve üçten ümitliyim. Onları daha çok seveceğimi düşünüyorum ve ikinci kitabın sadece başlarını okumuş olsam bile ilk kitaptan çok daha iyi olduğunu hissedebiliyorum. Umarım böyle devam eder ve umarım Arin ve Kestrel favori çiftlerim arasına girer. Onları sevmeyi ve ailem olmalarını çok istiyorum çünkü...
·
1.062 görüntüleme
Yorumu acılar içinde okudum. Böyle olacağını bilseydim beklentini daha da artırmazdım. Çok yıkıldım daha fazla konuşamayacağım gidip kendime kolonya bulayım dhska
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.