Küçük bir şeftali çekirdeğinin fidana, fidanın ağaca, ağacın ise vefalı bir arkadaşa dönüşmesinin öyküsü...
Ali ve Polat'ın çabalarıyla yetişen bir Şeftali Ağacı...
Bir gün, Polat ve Ali şeftali ağaçları için gübre hazırlamak isterler ve bir yılanın başını ezip gömerler. Ölü yılan çurur ve gübre olur. Tekrar gübre yapmak için Yılan Vadisi'ne giderler Polat ve Ali. Bu sırada bir yılan Ali'yi ısırır. Polat, Ali'yi sırtında taa köye kadar götürür. Fakat Ali için artık çok geçtir, Ali ölmüştür. Polat bu acıya daha fazla dayanamaz ve köyden gider. Polat son kez Şeftali Ağacının yanına gider. Şeftali Ağacı da Ali'nin durumdan çok etkilenir ve artık meyve vermez olur.
Tüm çabası, derdi Polat ve Ali'ye lezzetli ve sulu şeftaliler yedirmek olan şeftali ağacı ise şöyle der: 'Bahçıvan hâlâ benden şeftali alamadı ve alamayacak da. Beni korkutsa da testereyle kesse de bana iltifat etse de ben ona boyun eğmeyeceğim.