Gönderi

224 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 8 hours
Hakan Günday İçin Başlangıç Okuma Rehberi
YouTube kitap kanalımda Hakan Günday'ın bütün kitapları ve kitaplarını okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/uqCotb6in_0 Yakın zamanda Hakan Günday kitapları için bir okuma rehberi hazırlamayı planlıyorum. O gün gelene kadar bu incelemeyle yetinirsiniz diye düşündüm. Hakan Günday'ın kitaplarına bakabileceğiniz genel bir perspektifi Piç kitabıyla birlikte anlatmak istiyorum. Hakan Günday'a bir edebiyat söyleşisinde sormuştum : "Bir yazınızda türünüzün yeraltı edebiyatı olmadığını söylemiştiniz, o zaman türünüzü ne olarak tanımlıyorsunuz?" diye. O da bana "Türkçe macera romanları yazıyorum" demişti. O zamanlar basit bir ironi sandığım bu cevabı şimdi çok daha iyi anlar hale geldim. Gerçekten de Hakan Günday macera romanları yazıyor. Öyle hepimizin bildiği maceralar değil tabii bunlar. Zihinsel olanından... Çünkü insanın hayat meşgaleleri ve esas gerçeklikte arzuladığı maceraları kadar bir de buzdağının görünmeyen kısmı olan zihni vardır. Nasıl ki Freud, insanın sorgulama ve yönetim mekanizması olan "ego"yu dış görünüşümüzde daha çok görünen kısım olarak işlemişse, insanın tutkularını kaplayan kısım olan "id" de buzdağının görünmeyen kısmıdır ona göre. İşte, Hakan Günday'ın kitapları da bir nevi Türk edebiyatının "id"idir. Cervantes'in Don Kişot kitabını okuyanlar, roman sürecinde araya pek çok ara hikayenin girdiğini, Don Kişot'un yel değirmenlerine saldırıp bir sonuç elde edemediğini, yanındaki Sancho Panza ile de maceradan maceraya atladığını ve bu girişimlerin her seferinde başarısızlıkla sonuçlandığını bilir. Hakan Günday'ın kitaplarında da sürekli bu tür ara hikayeler ve hayattan elde edilemeyen başarıların bir başarısızlık manifestosuna dönmesini görüyorum. Piç kitabında sürekli şu şekilde kısımlar var : "Bir roman okudum. Şunu anlatıyordu.", "Bir adamla tanıştım, şöyleydi" gibi... Kinyas ve Kayra'daki Alp karakteri de muhteşem bir ara hikayedir mesela. Günday'ın kitaplarını daha iyi anlamak için yeraltı mekanının mitolojilerden beri gelen çıkışsızlığını, ölümü ve karanlığı çağrıştırmasını, cehennemle anılmasını, modernizmle birlikte gelen suç ve ghettolaşma gibi toplumsal sorunların edebiyatta karşımıza antikahramanlarla çıktığını bilmelisiniz bence. Piç kitabının kahramanlarının hepsi hayattan istediğini alamayan, ona tutunamayan karakterlerdir. Hakan Günday da bir Oğuz Atay hayranıdır zaten. Kinyas tutunamamıştır, Kayra tutunamamıştır, Gaza, Derda, Derdâ, Zargana tutunamamıştır. Tutunmalarına izin verilmemiştir çünkü... Tutunamayan insanların başka tutunamayan insanlarla bir tepkimeye girip tutunabilirlik enerjisini açığa çıkarmalarını anlatır Günday da kitaplarında. Peki, bu kitap özelinde konuşacak olsaydım, piç ne demektir? "Anasıyla babası arasında yasal bir evlilik bağı olmaksızın dünyaya gelmiş olan çocuk, babası belirsiz çocuk" şeklinde tanımlanıyor. Hmm, ilginç. Madem öyle bu perspektifi insan özelinden dünya geneline çevirelim. Hayattan umduğunu bulamayan, ona tutunamayan insanlar sizce dünyanın da babasız, yani Tanrı'sız kaldığını düşünmüş olamaz mı? Bingo! Zaten "Baba" ve "erkek" tanımları hem Tanrı'yla hem şehir yapılanmalarıyla hem de dünyayı yönetenlerin algısındaki cinsiyetle bağdaşır. Faşizmle birlikte zirveye çıkan ataerkillik hükümdarlığının edebiyattaki karşılığı da bir nevi yeraltı edebiyatı ve bu tür aykırı ürünlerdir. Modern dünyada olmasına izin verilmeyen "Kadının Adı" yeraltı edebiyatında da "Yok"tur. En nihayetinde Günday'ın kitapları modernizme, kapitalizme, rasyonel değerlere, hatta bütün değerlere karşı çıkış içeren bireysel anarşiyi de içerisinde barındırıyor. Yani onun her karakterinde bir Tyler Durden anarşisi görebiliriz. Onun her karakterinde suç işlemeye meyilli bir nevroz, bir toplumsal yara görebiliriz. Onun her karakterinde sevgisi yer üstünde karşılık bulamamış insanların suça, uyuşturucuya, ardı arkası kesilmeyen cinsel çıkmazlara yol aldığını görebiliriz. Yusuf Atılgan'ın kendi kitaplarında uyguladığı gibi toplumdan umduğunu bulamamış insanların kendi bireysel dürtülerine daha çok yönlenmesi, psikolojik sorunlarıyla ve iletişim bozukluklarıyla insanların kitaplarda yer bulması da tam olarak Hakan Günday'ın kitaplarının genel karakteristiğini oluşturuyor. Piçler de bu anlattıklarım yüzünden kendi hayatlarındaki babanın belirsiz kaldığını düşünüyor. Onlara göre dünya da piç, evren de piç, yaşam da piç. Belki de Hakan Günday, Peyk grubunun Piç şarkısını duysa severdi: "Bu alem piç, bu devran piç Maalesef" Hakan Günday hakkında söyleyecek çok şey var. Bu kitabındaki karakter tasarımlarını ve kaçış unsurunu diğer kitaplarına göre biraz daha zayıf buldum. Ama kendisini Türk edebiyatı açısından özgün ve aykırı bir yere konumlandırmak gerekiyor, böyle bir değere sahip olduğumuz için bence kendimizi şanslı hissetmeliyiz. Onu okumaya başlamak isteyenler Kinyas ve Kayra, Zargana ve Az gibi kitaplarından bir başlangıç yapabilirler. Birkaç aya gelecek olan detaylı Hakan Günday okuma rehberinde görüşmek üzere...
Piç
PiçHakan Günday · Doğan Kitap · 20199.6k okunma
··1 quotes·
7.6k views
Fëanor okurunun profil resmi
''Ben de piçim; bayılırım piçlere: Doğuştan piç, kafadan piç, okuldan piç, mertlikten piç, piç oğlu piç! Ayı ayıyı ısırır mı? Piç de piçi ısırmaz.'' -
William Shakespeare
William Shakespeare
,
Troilus ve Cressida
Troilus ve Cressida
Trajikomik bir alıntı... Kalemine ve zihnine sağlık. Hakan Günday'ın fikir yapısını basite indirgeyerek, gayet güzel anlatmışsın.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ahaha işte bu kitapta da aynen bu alıntı gibi olan karakterler var. Teşekkür ediyorum değerli yorumun için 🤓
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.