Gönderi

328 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Yazara Mektup
Kitabınızı bir umut için okumak istedim. Çoktan yitirdiğim umutlara bir umut olsun diye. Dicle Nehri kıyısında ölü bir beden kadar soğuk bir taşa oturup sıcak kitap sayfalarını okumaya başladım. Çocukluk yıllarınızı okurken kendi çocukluk yıllarım aklıma geliyordu, çocukluğumda hayaller kurduğum bu nehir kıyısında. Çocukken geleceğe dair kurduğumuz hayalleri filmlerde olduğu gibi kağıtlara yazıp plastik su şişelerine yerleştirip nehre salardık. Nehir şişelerdeki hayalleri engin deniz ve okyanuslara taşıdığı gibi bizi de umut dolu geleceğe taşıyacağına inanırdık. Ama bugün 32 yaşında şunu fark ediyorumki; hayallerimiz ve umutlarımız da o plastik şişelerle beraber bizi terk etmiş. Umutlar bizden çok uzaklara taşınmış. Belki de bir daha dönmemek üzere. Çocukluğumun geçtiği bu Dicle Nehri kıyısı gibi yıkıldı, bozuldu hayallerimiz. Başımı kitabınıza indirip okurken bir kes daha umutla doluyor içim. Yüreğim cesaret ile dolup, gözlerim ışıldıyor. Kendi çocukluğumun izlerini görüyorum satırlarınızda. Güzel anılarınız kadar, kötü anılarınızda da buluyorum çocukluğumu: Botların rap rap sesinde, AS.İZ yazılı başlıklarda. Bot sesleri çocukluğumdan artarak yaklaşıyor gençliğime. İşte o anda tekrar kederle, hüzünle doluyor yüreğim. Umutsuzluk, bir serum gibi işliyor damarlarıma. Etkisi hızla yayılıyor bedenime. O an hatrıma J.J.TOLKİEN'in şu sözü düşüyor. " Umut bu topraklardan gideli çok oldu. KOMUTAN EOMER" Yine de bir umut için kitabınızı okumaya devam ediyorum. Nehrin kirletilmiş sularına karamsarlığımı bırakıyorum " Her zaman umut vardır. ARAGORN" diyerek. Burnuma yanık kokusu, kulaklarıma yanan kitapların çatırdı sesi geliyor. Odanızın ortasında yakılan kitapları görür gibi oluyorum. Kitaplardan çıkan duman odanın tavanından önce yüreğimi karartıyor. Oysa kitaplar yürekleri ve zihinleri aydınlatmak içindi. Ya biz yanılmıştık ya da postal sahipleri. Çünkü şuan kitapların aydınlattığı tek şey postallardı. Şöyle bir hikaye anlatılır: Anavatanı terkedip giden (kaçan) herkes, gittiği yere bavulunda, terkettiği yerin kaderinden ve karakterinden de bir pay taşırmış. Kimisi umudu kimisi mutluluğu kimisi de hüznü taşırmış. Bu topraklar o kadar çok terk edilmek zorunda kalınmışki sanki her giden bu topraklardan umut ve mutluluğu alıp taşımış ötelere. Geride bir tek, bu toprakların uzun süredir kaderine ve karakterine dönüşmüş hüzün kalmış. İşte bu hüzün yerleşmiş yüreğimize. Bir umut ve bir karamsarlıkla okuyup bitireceğim kitabınızı. Umarım en son umut galip gelecektir.
Özgürlüğün Rengi Mavidir
Özgürlüğün Rengi MavidirCem Seymen · Destek Yayınları · 2020318 okunma
··
983 views
Azad Ceylan okurunun profil resmi
Beğenen bunca kişiden umarım üç beş kişi okumuştur!
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.