Gönderi

218 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Şii ve Sünnilerin Haçlılarla ve birbirleriyle imtihanı...
Bir kitabı okunabilir kılan en önemli şey, dokunduğu tüm meselelerde doyurucu bilgi vermesi ve fark edilmeyenleri hissettirmesidir. Oscar Wilde’nin “Eğer bir insan bir kitabı okuduktan sonra, onu tekrar okumaktan zevk almıyorsa, o kitabı okumuş olmasının bile hiçbir değeri yoktur." sözü bana abartılı gelse de bir kitabı okuduktan sonra, beni uzun zaman etkisi altına alabiliyorsa bu kitaba geri dönmek istemesem de benim için kitap kıymetlidir ve maksat hasıl olmuştur. Şankiti’nin bu kitabı Sünni-Şii İlişkileri düzleminde yeterli derecede etkileyici ve faydalı bilgiler sunuyor. Çünkü “Haçlı Savaşlarının Etkisi Altında Sünni-Şii İlişkileri” kitabının geçtiği tarihi dönem pek çok yazarın kitabına konu olmuşsa da bu zamanlarda Sünni-Şii İlişkilerini ele alan eserler neredeyse yok hükmündedir. Kitap yalnızca bu vasfıyla önemli bir boşluğu doldurmaya cüret etmekte ve bu kadim tarihi yarayı kanatmadan kendi deyimiyle kronik bir ihtilaf zihniyetinden ve yeni bir tarih hummasından muzdarip, dönemin Sünni-Şii İlişkilerini gün yüzüne çıkarmaya çalışmaktadır. Kitap, Dinler Tarihi alanında hazırlanan ve 29 Eylül 2011 tarihinde Texas Üniversitesi’ne sunulan bir doktora tezi olduğundan içeriği de akademik bir çerçeve ve dil kullanılarak hazırlanmıştır. Böylelikle, kitabın objektif kriterler ışığında ve titizce meseleyi ortaya koymasına da sebebiyet vermiştir. Şankiti, kitaba Suriyeli aydın İbrahim Mahmut’tan enfes bir benzetmeyi alıntılayarak konuya ilgi çekici bir giriş yapıyor. Ona göre Şii-Sünni hizipleşmesi, İslam tarihini, değişik karılarından birçok oğlu olan bir babaya dönüştürmüştür. Her evladın temel arzusu, babaya olan aidiyetini meşrulaştırmak ve üvey kardeşlerini gayrı meşru ilan etmek olmuştur. Bu durumda tarih baba, hem ortak payda hem de ortak bölen haline gelmiştir. Yazar, tarihin Şii müşterek hafızasında nasıl bir yansıması olduğunu göstermek açısından meseleye 22 Şubat 2006’da Irak’ta Askeriyye Cami’sine yapılan bir terör saldırısının Şii kamuoyu üzerindeki tepkilerini aktararak kitaba başlamaktadır. Saldırının sorumlusu olarak bir radyo programını arayanlardan biri, kendinden emin bir şekilde Ebu Bekir ve Ömer’i bu saldırının faili olarak göstermektedir. Bu örnek meselenin bugünü ve belki de yarını için tarihsel izdüşümün nasıl ağır bir baskı oluşturduğunu gösteren önemli bir örnektir. Aslında ihtilaf zihniyetini diri tutan tam da bu geçmişin baskıdır. Tarihsel hafıza her zaman ihtilaf zihniyetine gaz verir, ihtilaf zihniyeti de tarihi yeniden yorumlamayı veya bir kenara koymayı zorlaştırır. Kitap sıkı bir çalışma ile bu zorluğu aşmak ve bu üvey kardeşlerin Haçlı saldırıları esnasında dönem dönem nasıl bir ittifak içine girdiklerini onları bir arayan getiren şartları ve olayları merceğine alıyor. Kitap bu özelliğiyle aslında Haçlı seferleri hakkında değildir. Ondan ziyade bu seferler sırasındaki İslam’ın mezhepsel tarihi ve bu mezhepçilikte Haçlı seferlerinin hem fiziki hem düşünsel tesiri hakkındadır.
Haçlı Savaşlarının Etkisi Altında Sünni-Şii İlişkileri
Haçlı Savaşlarının Etkisi Altında Sünni-Şii İlişkileriMuhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti · Mana Yayınları · 201613 okunma
·
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.