Gönderi

Bütün Türk Gençliğine
Yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset. Sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın. Sen bir insan değilsin; ne kemiksin ne de et; Tunçtan bir heykel gibi ebedi kalmalısın. Iztırap çek inleme... Ses çıkarmadan aşın. Bir damlacık aksa da bir acizdir göz yaşın; Yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın, Tek başına dileğe doğru at salmalısın. Ezilmekten çekinme... Gerilemekten sakın! İradenle olmalı bütün uzaklar yakın, Dolu dizgin yaparken ülküne doğru akın, Ateşe atılmalı, denize dalmalısın. Ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan! Bir kere düşün nedir seni dünyada tutan? Mefkuresinden başka her varlığı unutan, Kahramanlar gibi sen ebedi kalmalısın... II Sen ne elde ve dilde gezen billur bir sağrak, Ne de sıska bir göğse takılan bir çiçeksin; Senin de bu dünyada nasibin var savaşmak!... Kayalarla güreşip dağlarda öleceksin. Yoldaşlık ederekten gökte güneşle, ayla, Aşarsın tepe, ırmak; yürürsün ova, yayla... Hayata ne biçimde geldinse bir borayla Daha sert bir kasırga içinde biteceksin. KIZIL ELMA uğruna kılıç çekince kından, Bahtiyarlık denen şey artık geçmez yakından. Mesut olup gülmeyi sök, çıkar hatırından. Belki öldükten sonra bir parça güleceksin. Yüz paralık kurşunla gider 'HAYAT' dediğin; 'Tanrı yolu' uzaktır; erken kalk sıkı giyin. Yazık, bütün ömrünce o kadar özlediğin Güzel Kızıl Elma'na varmadan öleceksin. III Belki bir gün çöllerde kaybedersin eşini, Belki bir gün ağlarsın kaçtı diye karına. Işıksız kulübende boranın esişini Dinleyerek çıkarsın bir ümitsiz yarına. Gün olur ki mertliğin uğrar kahpe bir hınca; Namert bir el arkandan seni vurur kadınca; Bir gün sabrın tükenir... Silahını kapınca Haykırarak çıkarsın yurdunun dağlarına... Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar, Senin büyük derdinden başkaları ne anlar? Vicdanını 'Paris'e, 'Moskova'ya satanlar, Küfür diye bakarlar senin dualarına. Hey arkadaş!... Bu yolda ben de coşkun bir selim, Beraberiz seninle, işte elinde elim. Seninle bu hayatın gel beraber gülelim, Ölümüne, gamına, tipisine, karına... IV Atandan kalmış olan kılıcı iyi bile, Onu bütün gücünle vuracaksın çağında. Savaş... Bunun tadını ey Türk sen bulamazsın, Ne sevgili yanında, ne baba ocağında... Savaşmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara, Kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara... Kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, ara Çanakkale' ufkunda, 'Sakarya' toprağında. Siyasette muhabbet... Hepsi yalan, palavra... Doğru sözü 'Kül Tegin' kitabesinde ara... Lenin'den bahsederse karşında bir maskara, Bir tebessüm belirsin sadece dudağında. Yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar! Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar... Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar? Ruhlarımız buluşur elbet 'Tanrıdağı'nda...
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.