264 sayfa. İki gün sürdü okuması. Oysa günde 300 - 400 sayfa okurum . Bazı kitaplar hızlı okunmuyor. Sindire sindire okumak gerekiyor. Hakkını vere vere.Çabucak okursam o hapishanedeki mahkumlara haksızlık etmiş olurdum, en çok da sokakta kadını döven adamı yanlışlıkla öldürüp, ölen adam baş gardiyan çıkınca müebbet yiyen Barana'ya ayıp olurdu. Gözlerimi alıp Uzakdoğu'da bir kiraz ağacını görmeye götür . Onca ağacın arasında çiçek açıp meyve vermeyen ,her an ölümü yaşayan kutsal kiraz ağacı sakura! Ağır ağır çiçeklenip sonra aniden çiçeklerini döken bu ağaçlara bir de benim gözümle bak. Gözlerimi alıp Basra'da bir çöle götür. Yürüdükçe, çöl bir sonsuzluk hissine dönüşür orada. Kilometrelerce yol boyunca görüp görebildiğimiz tek şey kızıl kumlar ve çölün ortasında yalnız bir meşe ağacı olur. Durduk yere yeşeren o meşe ağacının etrafını merakla kazan köylüler Enfal soykırımında öldürülen beş yüz kırk insanın kemiklerini bulur. Öldürülen çocuklardan birinin cebinde meşe palamudu vardır.Hepsi öldürülüp topluca gömülünce, çocuğun cebindeki palamudun yeşerdiğini ve o toplu mezarı ortaya çıkardığını öğreniriz Susarız. Konuşamayız bir daha. Benim için Kemal Varol , Aşıklar Bayramı'dır. O sanırım bendeki yerini hep koruyacak. Hemen ardına Kara Sis yerleşti. Çok beğendim.

Kara SisKemal Varol · Everest Yayınları · 2021929 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.