Nurullah Genç'ten güzel bir şiir kitabı. Aslında Rüveyda 3 şiirde anlatılmış. Rüveyda-Rüveyda'ya Ağıt- Ben Sendeyim Sen Bende. Dante'nin ilahi komedisine bir atıftır. Rüveyda=Dünya Hayatını (Dante'nin Cehennemi. Dünya hayatını bir cehennem olarak nitelendirmiş şair.), Rüveyda'ya Ağıt=Kabiri (Dante'nin Arafı. Kabiri bir arafa benzetmiş şair.), Ben Sendeyim Sen Bende= Cenneti (Dante'nin Cenneti) anlatır.Nurullah Genç deyince kalem elden düşüyor,kulak kesiliyorum olduğum yerde yahu!
Şiiri yazmak kadar okumak da yürek işidir. Şiire yolunuz düşüyorsa şayet okunacak bir aşk şiirleri kitabı. İnsanın ; böyle bir şiir yazabilmesi için , gerçekten sevmiş fakat hiç sevilmemiş olması gerekir diye geçirirsiniz içinizden her seferinde veya hiç sevilmemis değil de sevgiyi yaratanın rızasını kazanmak duygusunu barındırarak yazmıştır diye ikilemde kalırsınız.
Adını söylemek istemiyorum
Her hecesi amansız bir kor dudaklarımda diye kalbime dokunan bir yer var kitabda.Nasıl bir inceliktir bu.Sevdiğinin adini söylememek ve ona en çok yakışacak mahlasla seslenmek.O kadar güzel taşimişlar ki sevdalarını yüreklerinde mest oluyor insan. Sezai KARAKOÇ' un Mona Rozası, Abdurrahim Karakoç' un Mihriban'ı.
Nurullah Genç'in "alaca bir at koşar içimde, zamansız, mekânsız, nefese doğru" diye başladığı şiiri; "at vuruldu, içim paramparça Rüveydâ" diye bitirmesi beni darmadağın ediyor.Ahh bu rüveydalar, mona rozalar, mihribanlar... Bu nahif şairlerin çektikleri deyip kızıyorum onlara ama sonra sevilseydiler çekmeseydiler şiir yazar mıydılar hiç.. Karşılıksız bir aşkın devleştiği ve sustuğu yerde şiirler feryat eder. Anlayamazsın çoğaldıkça kahreder anlatamadıklarını şiirlere döküyorlar. Zaten şair de demiyor mu "arada terk et beni şair kalabilmem için " Yani buradaki Rüveydâ; ümit edilen, beklenilen ve karanlıkta geceyi aydınlatan ay yüzlüdür. Nice zorluğu rağmen, yine ve yeniden bizi ayağa kaldıran vuslat hayalidir.
Rüveyda dediğim zaman anla ki senin için yürüyor kelimeler.
Bir gram kıskandım Rüveyda. Sen ne kadar nahif sevilmişsin öyle...
