M.Ö.400 yıllarında Hipokrat bazı ruhsal rahatsızlıklar için 'kara safra' anlamına gelen melankoli adını kullanarak kişilik yapılarında bozukluklardan kaynaklanan durgunluk, ilgisizlik, isteksizlik, uykusuzluk, kaygı, yetersizlik ve intihar düşünceleriyle ortaya çıkan bugünkü depresyon tablosunu tanımlamış. Bilim adamları tarafından endojen, psikotik, melankolik, reaktif, nevrotik, atipik gibi alt gruplara ayrılmış.
☆
Günümüzde psikiyatrik sorunların varlığı dikkat çekecek ölçüde artmış ve Dünya Sağlık Örgütü en acil sağlık sorunlarını sıraladığı listede depresyonu dördüncü sıraya koymuş. Gündelik hayatımızda yaşadığımız sıkıntının, üzüntünün getirdiği depresif duygular normal tepkiler olup, depresyonla arasındaki fark, bu duyguların ne kadar şiddetli ve ne kadar uzun süreli olmasıymış. Karamsarlık, umutsuzluk, çaresizlik, yalnızlık hisleri, ilgi kaybı, boşluk hissi, odaklanma ve öğrenme güçlüğü, alınganlık, unutkanlık, uykusuzluk ya da uykuya meyil, iştah bozukluğu gibi bir çok belirtisi de varmış.
☆
Dikkatimi çeken ise risk etkenleri başlığında okuduğum bir madde...
İşte size risk ektenleri:
Erken ebeveyn kaybı
Madde ve alkol kullanımı
Anksiyete bozuklukları
Kişilik yapısı
Bazı ilaçlar
Tıbbi hastalık ve hormonal değişikliler
Kadın olmak
...Bilmem anlatabildim mi...
☆
Depresyon çeşitleri ve tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde anlatılmış. Türüne göre ilaç, ışın ve kısıtlanmasına rağmen hastanın elektrik akımı ile nöbet geçirmesi sağlanan tedavilerin yanı sıra terapinin ne kadar etkili olduğuna yer verilmiş. İsmini dahi duymadığım terapi yöntemleri var, ilgimi çekenlerden ilki Gestalt terapi. 'Şimdi ve burada' tekniğiyle danışanın problem yaşadığı kişiler hayal ettirilek, onlara söylemek istediklerini söyleterek açığa çıkartılıyor, bunun için Türkiye' de ki çalışmalarda Özdemir Asaf'ın şiiri kullanılıyormuş; Şimdi bütün anmalar susmanın içinde.. "Şimdi bütün susmalar bir odanın içinde.. Anlatmaya bir sözcük, bir bakış arıyorlar.. Önce sakladıkları, bir adamın içinde..."