Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

508 syf.
9/10 puan verdi
Metallica'ya giden yol
Metallica'yı anlatmaktan ziyade 500 sayfalık kitaptan çıkarımlarda bulunmak istiyorum. Youtube videoları atacağım umuyorum ki silinmesine sebep olmaz. 1981 yılından başlayıp günümüze kadar nasıl geldiler diye bir inceleme yapamam. Keza bende bu gruba karşı çok ön yargılıydım. Fakat 10 yıla yakın bir zamandır Apocalyptica hayranımlığım bulunmaktadır. Gel zaman git zaman Metallica coverlarını çok dinledim fakat onlar sadece çello ile yapmaktadır. Apocalyptica'nın onlarla ilk kez sahne aldığı konserde onlar nasıl heyecanlandıysa bende eylül 2019 başlarında gittiğim Apocalyptica: Plays Metallica by Four Cellos konseriyle Metallica'ya olan ilgim arttı. Hatta ağustos aylarında bildiğim birkaç Metallica şarkısı dışında albümlere bakmaya karar verdim. Apocalyptica'nın Metallica için çıkardığı ve konserde çalacağı albüme yöneldim. Konser muazzamdı. James, Lars, Dave ve Mcgovney dörtlüsü ile kurulan grup 1981'de basit bir metal grubundan ibaretti. Heavy metalin içine düşmüş 20'lerine girmek üzere olan bu gençler yakında müziğin tarihine yön vereceklerdi. Dave birkaç demo ve birkaç konser dışında gruba faydası olmamıştır. Mcgovney ise kuruluşta olup Dave'den daha faydasız biridir. Bundan sonra gruba gelecek olan Cliff Burton tarihin en iyi müzisyenlerinden biridir bana göre ve birçok insan göre... 4 yıl boyunca Dave'in de gitmesiyle gruba James, Lars ve Cliff'le birlikte sessiz ve içine kapanık biri girer. Kirk Hammett! Bu adam hala grupta aktiftir ve James ve Lars'la beraber çeyrek asırdan fazladır çalmaktadır. Cliff Bach hayranı, klasik müzik dinleyen, müzik eğitimi almış, alanında çok usta bir insandır. Daha 20'sinde müzikte master seviyesinde olan bu adam bunların yanında şarkı sözleri de yazabilmektedir. Şu solosunu müzikten haz etmeyen bir insanı bile içine çekecek ögeler bulunmaktadır. Metallica - For Whom the Bell Tolls (Live) [Cliff 'Em All] : youtube.com/watch?v=qdlQyNe... 4 yıl boyunca; *Kill 'Em All (1983) *Ride the Lightning (1984) *Master of Puppets (1984-1986) albümlerini çıkarttılar. Amerika'da gidilmedik yer bırakmadılar. Plakları ve isimleri hızla yayılırken İsveç konseri dönüşünde berbat bir ölüm yaşanır. Cliff yoldan kaydığı iddaa edilen otobüsten fırlayarak aracın altından ezilerek ölür. Grup maalesef en az 1 sene kendine gelemez. Her şeyi iptal ederler. Cliff hakkında özel olarak yazmak isterim, çok yer tutar. Hatta Metallica 1989 yılında Seattle konserlerinde "To live is to die" ile ona atıfta bulunur. Elbette birçok kez çaldılar ama bu performans çok özel geliyor. Ardından gelen Master of Puppets ve Lars'ın bateriye çıkışı, "İşte bu gençlik ateşi!" derdirten olaydır! Metallica - To Live is To Die / Master Of Puppets (Seattle 1989 L i v e ) : youtube.com/watch?v=OXm5G5C... Özel bir dipnot düşmem gerekiyor. Master of Puppets uyuşturucuya karşı bir tepki olarak yazılmıştır. Ayrıca çok yüksek tempolu bir heavy metal parçasıdır. Slayer'ın birçok şarkısı ile yarıştırılmıştır. Cliff'in kaybından sonra gruba dışarıdan tanışıklığı olan Jason Newsteed gelir ki bana göre Cliff'in yerini alamasa da hıyarlıklara daha fazla dayanamayıp yıllar sonra ayrılmıştır. 1991 yılında 45 konser vermişlerdir. Jason ile birlikte ise; *...And Justice for All (1988-1990) *Metallica (The Black Album) (1990-1993) *Load (1996) *Re (1997) *Garage Inc.load (1998) *S&M(1999-2001) albümleri piyasaya sokulmuştur. Justice albümü Cliff'ten sonra gelen tek ve en iyi albüm diyebilirim. Bu albümdeki özel bir şarkıya değineceğim. One adlı parça 2. dünya savaşında ağır yaralanmış (2 bomba etkisinden kalmış), konuşamayan, yürüyemeyen yani bitkisel hayatta olan bir askeri konu almaktadır. Asker ölmek istemektedir ama onu duyamazlar, anlamazlar. Asker nihayet özel bir mesajla ölmek istediğini anlatır. Buyurun klibi izleyin ; youtube.com/watch?v=WM8bTdB... 1971 yapımı savaş karşıtı Amerikan dram filmi olan Johnny Got His Gun (Johnny Silahını Kaptı), aynı isimli Johnny Silahını Kaptı romanından ekranlara uyarlanmıştır. Çocuk "What is democracy?" girişiyle tüyler ürpertmektedir. Jason grupta dış kapının mandalı gibi eşek şakalarına maruz kalmaktadır. Otel odalarını saçma sapan tacizlerde bulunan grup Jason'ı çok fazla sınamıştır. Yılmadan devam eden gitarist bana göre sahnede efsane performanslar vermesine rağmen fazla headbang yapmaktan öte gelen boyun ağrılarını da bahane ederek 2001'in ilk ayında ayrılır. 15 yıl dayanmıştır. Sololarını izlemek isteyen var mı? youtube.com/watch?v=9KwaMlW... 1996 ve 1997 yılında Load ve Reload albümleri grubun çöküşü ve acaba sonları mı geldi ifadelerine sebep olmaktadır. Albümlere bakarsanız çok da iyi bir iş çıkarmadıkları kesindir. Ardından gelen Garage günlükleri albümü bir dakika biz hep buradaydık dedirmiştir. Metallica never die algısı hakimdir. 2000 yıllarına ilk girişte internetin yayılmasıyla müzikler sanal ortama bedavaya düşünce özellikle Lars Napster şirketini dava etmiştir. O zamanın Spotify'ı gibi bir site diyelim. Kitleler ayrılmıştır çünkü Lars biz para peşinde değiliz, emeğimizi birileri bedavaya bir yerlere yüklüyor. Emeğimiz boşa gidiyor dese de hayranları bölmüştür. Lars bence tam bir hödüktür. James her ne kadar alkolmanya bir adam olsa da doğru düşünen bir adamdı. İpleri Lars'a bıraksaydı bu grup milenyumu dahi göremezdi. Jason gidince de şuan çalmakta olan Roberto gelmiştir. Roberto ritmini yitiren gruba enerji vermiştir. Rusya'da verdikleri konser( Jason zamanında) 1.6 milyon izleyiciye hitap ettiği söylenmektedir. Kayıtlar da var. Görüntülerde kafa sallayan askerler var. Ne diyeyim ki. Muazzam! O dönemleri yaşamak o kadar çok isterdim ki... Mutlaka izleyin bu kayıdı; youtube.com/watch?v=_W7wqQw... Ardından St. Anger (2003) albümü gelmiştir. Bu da gayet serttir ve Death Magnetic (2008) albümünden daha iyidir. Olgunluk çağı onların müziğini yavaşlatmış gibidir. Fakat konserlerde hiç de öyle değillerdir. Hiçbirine gidemediğim 5 konser vermişlerdir; Metallica, Türkiye'de, 25 Haziran 1993 tarihinde İstanbul BJK İnönü Stadyumu'nda, 13 Haziran 1999 tarihinde İstanbul Ali Sami Yen Stadyumu'nda, 27 Temmuz 2008 tarihinde İstanbul Ali Sami Yen Stadyumu'nda, 27 Haziran 2010 tarihinde İstanbul İnönü Stadı'nda ve 13 Temmuz 2014 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi Stadyumu'nda olmak üzere toplam 5 kez konser vermiştir. 2011'de Lulu albümleri acımasız gibi olsa da gereksiz bir albümdür. Hardwired... to Self-Desturct (2016) albümü ise tam olarak metal müzik ölüyor mu dendiği zamanda kapıyı çalan bir zombi gibi gelmiştir. Metal asla ölmez! Metal müzik yaşatır. Son olarak da grubun birçok konseri ertelenmiştir. James birkaç kez kolunu ya da benzeri yerlerini kırıp durmuş, kaykaydan 2 kere düşmüştür. Büyük bir konser sırasında Lars hastanelik olmuştur. Çevresi çok genişlemiş olan grup Kutuplarda bile konser vermiştir. İnanmıyor musunuz? youtube.com/watch?v=2Hi2u98... Konser vermedikler yer bırakmadıklarını düşünüyorum. Gidilmesi gereken her yere gittiler. 1981 yılında kurulan bir grup hala şuan bile yürekleri cayır cayır yakıyorsa ve gençlere de hitap ediyorsa bunlar çok büyük iş başarmışlar demektir! Özel not: Dave Mustaine çok karaktersiz bir adamdır. 20 yıl sonra yani 2000'lerin başlarına kadar grupla özellikle Lars'la atışıp durmuştur. Ağır bir taştır ama itin tekidir. İyi ki de gruptan ayrılıp da kendi yolunu çizmiştir. ELVEDA CLİFF...
Metallica
MetallicaJoel McIver · Mona Yayınları · 201823 okunma
··
376 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Emre okurunun profil resmi
Nisan ayında bu dedelerimin yeni albümü geliyor. Muhtemelen de son albüm. Heyecan üst seviyede. Keşke son kez bir Türkiye konserleri olsa.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.