Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

98 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kafamda Kentsel Sınıflar
''Sınıfların olmadığı, zenginin de, fakirin de bulunmadığı bir yerde, devlete, yoksulu ezen, zengini koruyan siyasi güce de gerek yoktur.'' Söz çok mu ütopik yoksa palavra gibi mi geldi, ha? Yoksa hiçbiri mi?... Josef Stalin'in daha önce
Diyalektik Materyalizm ve Tarihsel Materyalizm
Diyalektik Materyalizm ve Tarihsel Materyalizm
kitabını okudum ve açıkçası bu kitaptan daha karmaşıktı. Şimdi soruyoru(z)m, anarşi mi, sosyaliz mi? Anarşi olan bir feodal sistem mutlaka ardından bir devrimi de getirir. Siyasi ve iktidari emeller devrimiz öncüleridir. Öyle ki sosyalist devrimci düşüncesi yani Marksist anlayışı benimseyen kitle 'burjuvaziyi, azınlığı hedef alan diktatörlük'ü tercih eder. Çünkü böyle bir ortam azınlığı tetikleyip devrim yaratmaya, devrim istemeye, birlikte hareket etmeye ve ardından gelen anarşi meydana gelecektir. Görebildik mi? Aslında bu kitap da çok açık bir şekilde sosyalizm ve anarşizm ayrılmaz iki yarım gibidir bir araya gelmesi için kitlelere ihtiyacı vardır ve bir araya gelince de istenilen amaç başarılı olacaktır. Kitap 3 ana konudan oluşmaktadır. 1- Diyalektik Yöntem 2- Materyalist Teori 3- Proleter Sosyalizmi Çok fazla uzatmadan, sıkmadan ve elbette kitaptan kopmadan bilgilendirmek istiyorum. Diyalektik yöntem; bize yaşamı, gerçekte olduğu gibi bakmamız gerektiğini anlatır. Bunu açık bir şekilde görmeliyiz ki yaşam sürekli hareket halindedir, değişim içindedir, değişimler doğurmaktadır; dolayısıyla yaşama, hareketi içinde bakmalıyız, sorular sorup cevaplar aramalıyız. Materyalist Teori; Karl Marx teorisine dayanan bir anlayıştır. Bu kısımda Marx şöyle diyor: ''Belirli bir ülkünün temellerini, insanların kafalarında, hayallerinde değil, iktisadi gelişmenin koşullarında aramalıyız.'' Yani insan koşullar tarafından direltiliyor diyelim, o halde insan ne yapmalı? Elbette ki koşulları lehine çevirip kendisice şekillendirilmeli, biçimlendirilmelidir. Böylece durum başta göründüğü gibi aleyhine değil, lehine olacaktır. Proleter sosyalizmi Bugünkü sistem için nereye bakarsanız, neyi görürseniz görün sistem= kapitalizmdir. Elbette dünya da geri kalan topluluklar için geçerli değildir peki onlar ne sisteme sahipler, ayrışan bu dünya sınırları içerisinde, ötekileştirilen topluluklar bazında neredeler? En basit 'hasım' tanımıdır. Dünya bizler ve onlar diye ayrılmıştır. Küçük bir avuç kapitalistin kampı ve çoğunluğun proleterlerin kampı. (Başka tanıma gerek var mı?) Sosyalizm ve komünizm için de bir şey söylemek istiyorum. Genelde bu 2 kavram karıştırılır ve hangisi ne için ne amaç için var olduğu dillendirilir. Sosyalizm demek, o toplum içinde oluşan sisteme göre herkesin yeteneğine ve herkesin yaptığı iş payı kadar, o iş için harcadığı emek kadar. Komünizm ise, herkesin yeteneğine ve herkesin ihtiyacına kadar. Yani belli bir kesmin ihtiyacına kadar belli bir kesmin ise ihtiyaç duyduğu kadar diyelim:) Kitap çok fazla Marx alıntısına, Engels'in tasvirlerine ve özellikle Komünist Manifesto'dan görüşler barındırıyor. Sosyalist Devrim için de Marx şöyle diyor: ''Grevler, boykot, parlementerizm, toplantılar, gösteriler, hepsi prolerteryayı(işçi sınıfı) hazırlamada ve örgütlemede araç olarak iyi mücadele biçimleridir.'' Ne sade ve anlaşılır bir öneri... Burjuva kesiminin çoğunluk olduğu ve işçi sınıfını hor görüp ezen bir toplumda ayrışma ve bununla doğan anarşi söz konusudur. Burjuvai kesim bunu çok iyi bildiği için yukarıda iyi bir örgütlenmeye örnek bütün faktörleri olabildiğince yok etmek için hatta düşünülmesini bile engellemek için azemi bir çaba gösterirler. Çünkü bilirler ki işçi sınıf haklıdır, işçi sınıfı birlik oldu mu istediğini alacaktır, istediğini elde edecektir. Kitap içinde Paris Komünü'nden (proletarya diktatörlüğü) ve iki türlü diktatörlükten bahsediyor. 1- Halkı hedef alan 2- Burjuvaziyi, azınlığı hedef alan Halkı hedef alan dikta biçimi korku, güç, kaos, siyasi güç ve ezerek gerçekleşir. Genelde silahlanma ile başlayıp iktidarda da bununla devam etmektedir. Kısacası yasama, yürütme ve yargının, silahlı kuvvetlerin tek bir kişinin emri altında olma biçimidir. Azınlığı hedef alan dikta biçimi de sosyalist devrim için tercih edilen bir biçimidir diyebiliriz. Nitekim bu yöntem de Marksist anlayışı benimseyen 'devrimci' kesim için önemlidir. Şöyle düşünelim, eğer bir toplumda azınlığı hedef alan bir yönetim varsa bu pek önemsenmez ama burjuva sınıfı da bundan gelen zararı alırsa ve azınlık ile burjuva sınıfı aynı noktada birleşirse işte orada kaotik bir ortam yaratılır böylece sistem sosyalist devrim adı altında yapılanmaya yönelir. Okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum ilgiyle, yazarla veya bölüm bazında değil, bilinçli her birey için gerekli bir kitap diye bakıyorum. Keyifli okumalar.
Anarşizm mi? Sosyalizm mi?
Anarşizm mi? Sosyalizm mi?Josef Stalin · Kalıt Yayınları · 2014312 okunma
··
1.062 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.