'O insanlar, düşünülemeyecek kadar uzak o geleceklerin insanları bizim için neler düşünür? Bir şeyi biliyorum: Fetihlerin ve köleliğin zalim gerçeklerini istemezler. Erkeklerin ve oğlan çocukların katledildiğini, kadınlarla kızların köle alındığını duymak istemezler. Bir tecavüz kampında yaşadığımızı bilmek istemezler. Hayır, bambaşka, daha yumuşak bir şeyi tercih edecekler. Bir aşk hikayesini belki?' . SPOILER OLABİLİR! . Kitap hakkındaki düşüncelerime bu alıntı ile başlamak istedim. Çünkü ne anlatmak istesem, hepsi bu alıntı da mevcut. Truva Savaşı'nı birçok kaynaktan okuduk, ama hiçbiri Kızların Suskunluğu'nda olduğu gibi anlatmamıştı Brises ile Akhilleus arasındaki ilişkiyi..Brises, çoğu destanda Akhilleus'un sevgilisi gibi anlatılırken, Kızların Suskunluğu'nda Akhilleus'un geceleri tecavüz ettiği ve akşam yemeklerinde kendilerine hizmet ettirdiği bir kız olarak anlatılmış. Susmak zorunda olan, hep susan genç kızlar.. Kızların Suskunluğu ismi ancak bu kadar uyabilirdi bu kitaba..Yaşadığı şeylere karşı sadece susarak tepki verebilen, ne istenirse onu yapmak zorunda olan kızlar..Savaşın kötülüğünü, doğurabileceği sonuçları çok güzel anlatıyor.. . Kitabın kurgusu çok başarılı, diline diyecek lafım yok. Üç farklı bakış açısı görüyoruz. Ana karakterimz Brises'in anlatımı, Akhilleus'un anlatımı ve yazarın ilahi gözünden anlatımı mevcut. Normalde bu kadar bakış açısı olan kitaplarda karmaşıklık kaçılmazdır. Ama yazarımız Pat Barker bunu inanılmaz bir başarı ile işlemiş. Hayran kaldım doğrusu. . Benim gibi mitoloji sevenler için asla ertelenmemesi gereken bir kitap. Özellikle Homeros'un destanlarını, Ben,Kirke ve Akhilleus'un Şarkısı'nı okuduysanız bu kitabı da mutlaka okumalısınız..

Kızların SuskunluğuPat Barker · İthaki Yayınları · 20201,179 okunma

·

52 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslıhan Türk