Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gördüğüne Asla İnanma Kitabını okuma sebebim yazarın kitapta bahsettiği katille kendi profilinin 9/10 uymasıydı. Kendisi de Toskana geçmişi olan bir doktor, kitaptaki Kurt takma adlı katil de. Ürpertici bir ayrıntıydı ve kitaba başlama sebebim oldu. Başlarda psikoloji terimleriyle dolu olduğu için kitap ilk etapta okurlara sıkıcı olduğunu düşündürebiliyor. Ama ileride cinayetleri çözmek için o ilk sayfalarda epeyce ayrıntılı anlatılmış psikoloji terimleri okura el feneri görevi görüyor ve bir bulmaca çözer gibi hissettiriyor. Kitabı okuyanların bir bölümü kitabı sevmediklerini belirtmişler. Yorumlara bakarak kitap almanın kötü yönleri olduğunu fark ettiğim bir kitap oldu. Sevilmeme sebebi sanıyorum ki kurguyu oluştururken yazar psikoloji bilgilerini epey öne çıkarmış. Bana soracak olursanız bu beni rahatsız etmedi. Ben bu tarz konuları sevdiğim, bu konulara aşina olduğum için sıkıcı olduğunu düşünmedim. Kısaca bahsetmek gerekirse olayın baş kahramanı Milano Devlet Üniversitesi Psikoloji Enstitüsünde profesör olan Dr. Trevis. Çalıştığı enstitünün babası kabul edilen Prof. Meriurgo bir cinayete kurban gidiyor ve profesörün hayatındaki yeri diğer meslektaşlarından daha farklı olan Trevis bu olayın peşine düşüyor. Akabinde kendini birden katilin menzilinde buluyor. Yani romanda "kurt" veya "vampir" olarak anılan bir katil var. Kan akıtmaktan, kan görmekten zevk alan ve buna güzelliğe/mükemmelliğe ulaşmak adını veren bir cani. Ve öyle deli falan da değil akıl sağlığı, insanlarla bir arada yaşayabilecek kadar yerinde ve tıpkı Trevis ve Meriurgo gibi üniversitede profesör kendisi. Bu bağlamda epey merak uyandırıyor. Asla tahmin edemeyeceğiniz olayları size uzatılan ipleri bir araya getirerek düğüm yapıyor ve son düğümü katilin boğazına geçirecekmişsiniz gibi hissederek sayfaları hızla çeviriyorsunuz. Giriş bölümünde "Hayalci" namıyla anılan birinin gördüğü bir rüyanın anlatılmış olması aklımı karıştırdı ve zaten aklımın karışması için özellikle yazılmış olduğunu da ancak kitabın ortalarında anladım. Aslında olayların hayalciyle bir noktada bir bağlantısı var. Ve bunu tabii ki söylemeyeceğim çünkü okuyanın bulması makbul. Trevis'in varsayımıyla yedi profesör arasından hangisi katil (kurt/vampir) bulmaya çalışırken o kadar sayfayı 2-3 günde bitiriyor ve fark etmiyorsunuz. Özellikle biraz da Denise karakterine deli olduğum için ve ona ne olacağını merak ettiğimden kitabı elimden bırakamadım. Gece mum ışığında okuması saran adeta yeme de yanında yat denilebilecek bir gerilim romanı. Ve olayın içine öyle bir giriyorsunuz ki sanki bahsettikleri yerdeymişcesine kurttan korkuyorsunuz. Kitabı yaşayan, okuduğunu sadece okumakla kalmayan insanlar için mutlaka okunması gerekenler arasında denebilir. Öyle ki Trevis'in yüzünü avuçlarımın arasına alıp, lütfen şu Denise'ye her bulduğun şeyi anlatma kuzum diyesimin geldiği pek çok an okudum. Tabii kitabın içine dalıp polis memuruna da hayır o değil, o değil, diye bağırmak istediğim anlar yok değil. Kısaca tam katil şu, artık tamamım olay bitti dediğiniz anda başka bir delil ortaya çıkıyor ve ters köşe oluyorsunuz. Tahmin gücünüzü sınamak ve bir polis memuru gibi cani bir katile an ve an yaklaşmak istiyorsanız ha bir de tabii yazarın size attığı fakeleri sabırla atlatırım diyorsanız okumalısınız. Son sayfaya kadar gizemini sürdüren bir kitap. Trevis mi olayları çözecek yoksa soğukkanlı ve zeki olan kurt mu izini kaybettirmeyi başaracak? Cevaplar kitapta.
Gördüğüne Asla İnanma
Gördüğüne Asla İnanmaMario Mazzanti · Sonsuz Kitap · 20182,514 okunma
·
669 görüntüleme
Maria.mp4 okurunun profil resmi
bayıldım bu incelemeye 💥💣
Doğavekitap okurunun profil resmi
Ben de okudum ve yorumladım. #kitapseverlertakiplesiyor #dogavekitap #dogavekitapankara dogavekitap.wordpress.com/2022/02/02/gord...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.