Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Kimsesiz hiç kimse yok herkesin var kimsesi Kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi” ruşeni Tut ki göğün altında trajik bir hikayede göz göze geldik ve ellerin ellerime dokundu,bakışın naif kalbime sürtünerek durdu ayaza.. Tut ki rüyalarda karşılaştık ,yankı dolu tünelleri geçerken birbirine kenetlendi kalplerimiz. Tut ki herhangi bir adrese gönderdiğin mektubun bana geldi ve mektubun satır araları beni anlatıyordu ,yanlış bir mektubun doğru adresiydim sanki. /yalnız bizim gözlerimiz kuş olup uçabiliyordu,yalnızca gülümseme yakışıyordu gözlerimize,yüreklerimiz güneş ışığına duran gündü ,maviye sevdalı şiirlerle büyüyor,cemreler düşen toprağımıza mavilik yakıştırıyorduk,hayallerimiz çılgın nehirleri geçer gibi delikandı,doymak bilmeyen bir sevdayla bağlıydık hayallerimize…/ Tut ki yalnızlıktan şikayet etmedim, tut ki ağlamadım gece yarıları, tut ki hep yorgun sesimle şiirler okudum geceye ve sana… Sanki yıllardır hep aynı kelimelerin kıyısında geziniyorum. İçimde durmadan yankılanan sesi duymazlıktan geliyorum, ince elenmiş kelimelerle anlattığım mahremsiz gerçeklikler içimi kanatıyor, hayat mat renkleriyle düşüyor düşlerimin civarına, en uzun nakaratlı şarkımız “aşktı”,tedirgin ve gölgeli bir masaldı lisanların betimleyemediği sevdamız. Gecenin sessizliğine dönüş azığım; aşkım, hayatın ağır uykusunu bir üvendire gibi dürtüyor. Ahdini unutmadığını biliyorum lakin çıkmaz sokaklarda şarkımızı unutmandan korkuyorum… Tut ki suların serinliğinde döndüm, dönülmez sanılan yoldan. Karanlığın sütunlarını yıkarak baharlar getirdim eylül yüreğine, azad bir yürekle… Tut ki gözlerim deniz renginde döndüm,besmele çektim yeni bir solukla, geceyi arındırıp kabuslardan,değişmez sanılan yazgıyı değiştirdim.Aşk olup hüzne belendim, yalın yürüyüşüme aşkın eşiğinden girdim.. Tut ki günceme gecelerin nazlısı diye geçtin,kırık kalemimle seni anlatmaya çalıştım varaklara,yüreğim kavrulsun,solsun yüreğim,dilim konuşmasın gayrı.Sürüleyim gözlerinden sonsuzluk ateşlerine,erguvan gecelerime hüzünden başkası uğramasın,ses geçmez dağlarda haykırayım sevdamın şiirini,ayaz titremeleriyle düşeyim kapına,uykuları sürgün edeyim gözümden,başka yüreğe sığmayacak acılar devşireyim ayrılığın gri renginden,ayrılıkla sınansın bütün savaşların galibi kalbim,bir isyan duruşmasına şahlansın apansız… / Takatim kalmadı “kan kaybeden kalbime kayıtsızım” günceme intihar sözleri değdi çoktan.Mutlu şairlere inanmadığımı da belirteyim, her vakit pembe intiharlar hasat ediyor kalbim,avuçlarımın derinliğine gözlerin değdi,paylaşılacak yalnızlıklarımı tüketti.Artık vadiler dolusu çığlıklar taşıyorum göğüs kafesimde.Gecelerin sonu gelmez,naçar dilim onulmaz yaraları dile getiremez,kaçamak bakışlarım var gözlerine bakamam, cinnetli bir deliyim sanırsın diye korkarım,kınında kalsın bakışlarım.../ Tut ki ben de bu şehrin şairiyim,hayatı gözyaşımla dağlamışım,yüreğimden sızan kanın hükmü var elbet,zemheriye şerh düştüm aşkımı,hüzne bağlandım. Tut ki her gece üşüyor kalbim,yüzüm gülmüyor,mavilik uğramıyor cemre düşmeyen toprağıma,tut ki uyumuyorum artık,”kalbin kanayan bir gölge gibi duruyor içimde”,belki müntehir şair diyecekler adıma,gece ayazı çökecek yalnızlığımın üstüne,her yanımı hüzne buladım,iflah olmam artık.Hayatın metruk zanlısıyım,eylül kalıyor bakışlarım, yüreğim eriyor. Hüzne belenmiş kelimelerle hayallerimizin ülkesine gidiyorum… “sen bu şehrin şiiriydin gittin ve yarım kaldı her şey”
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.