Dede Korkut KitabıMerhabalar Sevgili Okurlar
Fuat Köprülü'nün sözleri ile başlamak istiyorum bu güzel eserimizin incelemesine
Fuat Köprülü der ki Dede Korkut Kitabı için
"Türk Edebiyatının kitaplarını terazinin bir kefesine Dede Korkut kitabını diğer bir kefesine koyun Dede Korkut daha ağır basacaktır." ve sizi temin ederim ki mûbağla değil gerçekten de bu sözü sonuna kadar hak eden bir eser bakalım size de biraz olsun bunu aktarabilecek miyim?
Öncelikle ben size bu Eserimizin tarihçesinden söz edeceğim
İslâmî döneme geçiş kaynaklı olan bu eserimiz 15.yüzyılda yazıya geçirildiği tahmin edilir
Oğuzların ve oğuzlarla birlikte diğer Türk topluluklarının gelenek göreneklerini törelerini ,çeşitli yaşantılar, olaylar ,zorluklar karşısında takındıkları tavrı ,tutumlarını anlatır.
Dede Korkut; Kitabın içindeki baş kahraman olup gerçekliği bilinmemekte rivayet olarak görülmektedir fakat bir çok olay onun etrafında şekillenir kitabın sonunda gelir dua eder yahut ortasında gelir söz söyler ,yol gösterir, ad verir çocuklara bunlardan örnekler verecek olursam..
* Dirse Han Oğlu Boğaç Han için 14-17 yaşlarına kadar isimsiz, bir birey olmadan yaşadığı ta ki bir boğayı yumruğu ile vurup durdurarak gücünü gösterip kendini kanıtlaması ile Dede Korkut un gelip ona Boğaç Han ismini vermesi gibi .
*yahut bütün olayların sonunda gelmesi dua etmesi gibi
**12 hikayeden ve bir ön sözden oluşan bu eser anonim bir eserdir ve 2 nüsahı bulunmaktadır.
*Deresten nüshası Almanya nın Dersten şehrindedir bu yüzden Deresten nüshası adını alır.1 önsöz (mukaddime) 12 Oğuz Türk boyundan bahseder.
*Vatikan nüshası ise 1 mukaddime (ön söz) ve 6 Oğuz Türk boyundan bahseder.
2018 yıllarında Üçüncü bir nüsahı bulunmuştur fakat henüz doğrulanmamıştır.
Günbed nüshası olarak anılır
Şimdi size bu Eserimizin içindeki Türk gelenek görenek ve üsluplarından örnekler vereceğim..
Bu esere bakmasını bilene ders alacağı yahut ders çıkarabileceği her şey var örneğin
Zengin bir anlatım ve üsluba sahip olan bu eserde
Şamanlık yani Türkler e ait inanç etkisi görülür ki Dede Korkut Bu özelliklere sahiptir, bir çok olağanüstülük .En güzel özelliklerden biri de Kadın söz hakkına sahiptir , Erkeğim yanında savaşa da gider evinde de kalır, at da biner. Göçebelik ve doğaya saygıdan bahseder .
Çocuğu olmayan bir anne açı doyurur, üşüyeni giyindirir , yoksulun cebini doldurur ki dua etsinler benim için onların bir hayır duası onların söylediği bir söz benim çocuğum olmasını sağlar diye inanır ve öyle de olur bir yoksul bir üşüyen aç açıkta kalmış biri öyle bir dua eder ki annenin duası kabul olur
Hangi gelenekte rastlarız buna sevgili okurlar ?
Rüyalardan ve rüya yorumlarından da bahsedilen bir hikayemiz vardır “Salur Kazan’ın Evinin Yağmalandığı hikaye" aynı zamanda bu hikayede Edebiyatımızdaki Efsanevi şahsiyetlerle de yolumuz kesişir .
“Kam Büre’nin Oğlu Bamsı Beyrek “ destanında ise beşik kertmesi geleneği yahut töresini de görürüz at hep önemlidir. Deve ,pire, Kuzgun,Tazı gibi hayvanlardan sıkça bahsedilmektedir.
*insanlar acılarını gösterirken eski Türk geleneğindeki sagu törenlerinde olduğu gibi ak kaftanları çıkartır karalar giyerler ve güz elması gibi al yanağını çekti yanak yırttı, yas tuttu ,umut kesti gibi tabirlerden bahsedilir .
Ok Atılan yerde murat erilir yani atınca okun düştüğü yere çadır kurulur ev yapılır orada yaşanır, kopuz çalınır Peygamber Kıssalarına telmih yapılır, İslamiyet’e geçiş dönemi eseri olsa da inanç ve ibadetleri oldukça kuvvetlidir . Düşman iman eder, Müslüman olur.
7 ve 40 sayılarından oldukça fazla bahsedilir
Karadeniz, Trabzon, gibi bölgelerden şehirlerden bahsedilir.
Sevgili Okurlar bir kitabı anlayabilmek için birden fazla okunmayı hak eder ve Dede Korkut hikayeleri yahut Destanı da öyle bir eserdir , Edebiyatçılarca bazıları Halk hikayesi bazıları Destan olarak kabul eder bu eseri birden fazla yayından ve birden fazla incelemelerden okumanızı tavsiye ederim bazı eserler o dönemin dili ile ele alırken bazıları günümüz dili ile ele alır incelemeleri dilden dile farklılık gösterebiliyor yani bazı unutmaya yüz tutmuş kelimeler bu incelemelerde bahsediliyor ve bu daha çok kültür hazinesini geleceğe aktarım demektir ve dil en önemli hazinemizdir.
Dediğim gibi Dede Korkut bakmasını bilene her şey anlatır.
*Hangimizin hayatında Dirse Han Hikayesindeki yalancı oğlu “ Yaltacık” yoktur arkadaş ilişkilerimizi bozan ?
*”kırk yiğit” kelimesini değiştirip “ kırk namert"(mert olmayan kötü bir kavram) Dirse Hanın mertleri namert olur ona ihanet eder öyle güzel bir dil kullanılmıştır ki üsluplar dil anlayışları yerine göre değişmiştir.
Adı anılmayan çocuk 12-14 yaşına kadar toplumda tam olarak birey gözü ile bakılmaz, ismi yoktur. Sosyal kimlik kazanması kendi ismini kazanması ,kendini göstermesi ile olur.
*Bayındır han ‘ın şöleni aile birlik ve bireyin nasıl sağlanacağı mükemmel bir dil ve mükemmel bir birlik ile anlatılır .
*Tepe Göz , Deli Dumrul tanrı tanımaz bir oğuz deli canlarında can bulamayan ve hiç hakkı olmayan hanımından yana yana gelip can isteyen ve sevdiği için ben sana işte her şeyi veririm canımı da veririm demesi aslında nice Leylalara Mecnunlara nice aşıklara baş eğdirir. Deli Dumrul un ve hanımının güçlü aşkıdır bu hikayemizde.
Türk dünyasının her yerinde Korkut Ata ile ilgili her şey bulmak mümkündür Türkmenistan coğrafyasında bu destanlar yahut hikaye hala kopuz eşliğinde anlatılır ve dinlenir sosyal bir kuram olarak bu gelenek sürdürülür.
Aslında yazabileceğim bir çok şey var ama bu kadar yeterli bence sizin de bu kitabı okurken farklı gözle bakmanızı tavsiye ederim ve son olarak
Yalancı Oğlu Yaltacık ve namertlerin hayatınızda olmaması dileği ile . :)
İyi okumalar.