Bir Destandır Çanakkale
Çanakkale deyince insanın ilk önce omuzları kaparır sonra da o zaferin ne zor şartlarda kazanıldığını, şu günümüzde 15 yaşlardaki çocuğu koruyup kolladığımız, o yaşları , kendileri küçük olsada vatan aşkı ile çarpan, iman ile dolu olan kalpler savundu. İşte o küçük yaştaki çocuklar gelir hatrınıza o zaman bir yumru oturur boğazınıza.
Destanın farklı bir boyutunu gösteriyor bize. Aslında bildiğimiz ama göz ardı ettiğimiz bir gerçeğini. O küçük çocukların kahramanlıklarını
Ecdadımızdan miras olan bu güzel vatan.
Kitapta Çanakkale gazisi olan bir kişinin gözünden dinliyoruz olanları yani yazar öyle aktarıyor bizlere. Gayet akıcı bir üslup ile ilerliyor kitap.
O Çanakkale Gazisi bizlere şunu aktarıyor . " Biz o gün din için , vatan için, ezan için, dini mübini İslam için savaştık. Lakin şimdi ezanlarımızı susturdular. Ne çarpıcı bir cümle . İnsan algılamakta zorlanıyor . Ecdadımızın ne için savaştığı ne için şehit olduğu belli . Peki biz bu uğurda ne yapıyoruz.
Şu her şeyin ilim ve bilim olduğu dünya da artık savaş kalem ile yapılıyor. Biz de bu uğurda kalem ile savaşmalıyız. Ter dökmeli ve bu vatan için, bu ezan için , dini mübini İslam için bir şeylrr yapmalıyız. Bize bırakılan mirası sadece korumak yetmez aynı zamanda onu ilerletmek de lazım . Ancak bizde o zaman miras bırakacak şeyler bırakabiliriz ardımızda.
Kalplerimizim iman ile dolması ve bu yolda bu düstur ile yürüyebilmek dileğiyle.
Vatanın her karış topraği için canlarını feda eden şehitlerimizin ruhları şâd olsun .
Çanakkale sadece anlatılan bir destan olmamalı, o Çanakkale ruhu her daim içimizde dip diri olmalı.
iyi okumalar.