Gönderi

Gazel
Hazân ersin de bülbül duymasın gül görmesin cânlar Açılmış gonca kalsın gülşen-i hâtırda cânânlar Gönüller düşmesin fikriyle hüzn-âbâd-ı sermâya Gezer meclis be meclis sünbülistânlar gülistânlar Olur çeşm-î gazâlân leyl-i bî-mehtâba âvîze Verir bir serv-i sîminden nişan serv-î hırâmânlar Süzülsün pây-ı Leylâ haymeden vâdîye bir kerre Kalır mahsûd-ı cennet kârbân geçmez beyâbânlar Hazân ermek değil Fârûk fasl-ı zemherîr olsa Kapanmaz şerhâlardır çâk çâk olmuş girîbânlar *** Sözlük: Hüzn-âbâd: Hüzünlü yer Sermâ: Kış, soğuk Çeşm-i gazâlân: Ceylânların gözü Leyl-i bî-mehtâb: Aysız gece Serv-i sîmin: Gümüş(ten) servi Serv-i hırâmân: Nazlı nazlı salınan servi Hayme: Çadır Mahsûd: Kıskanılan Kârbân: Kervan kelimesinin eski metinlerdeki aslî hali. Beyâbân: Çöl, sahrâ. Şerhâ: Yara izi. Çâk: Yırtık, yarık. Girîbân: Elbise yakası.
··
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.