Kitap 19. yy’ın ikinci yarısı ve 20. yy’ ın başlarındaki zamanı anlatıyor. Mekan olarak Karayip kıyısı boyunca uzanan bir Körfez şehri. Bu zaman ve mekanda sürekli devam eden iç savaşlar var. Halkın büyük bir kısmı maddi, manevi ve zihinsel bir yoksunluk içinde. Evlerin bir çoğunda tuvalet ya da gider yok. Sokaklarda açık lağım çukurları var. Bunlar içme sularına karışıyor ve herhangi bi arıtma yapılmıyor. Ülkede kolera salgını var ve salgının nedenleri bile tam olarak bilinmiyor. Bunun için tedavi de doğru yapılamıyor. Örneğin şehirde yarım saatte bir top atışı yapılıyor çünkü top atışı sırasında yayılan barut kokusunun mikropları öldüreceğine inanılıyor. Mezarlıklar dolup taşmış. Kiliselerde yer yok. Ölüler derin çukurlar kazılarak tabutsuz ve toplu olarak gömülüyor. Yazar bilinç akışı tekniğini( olaylarda kronolojik sıra gözetmeden) büyülü gerçekçiliği( gerçek olmayan öğelerin gerçek öğelerle harmanlanması) kullanmış. Kitapta üç ana karakter var. Kadın karakter Fermina Daza. Ona aşık olan ve bu aşkı 50 yıl boyunca bekleyen Florentino Ariza ve Fermina Daza’nın eşi doktor Juvenol Orbino. Fermina Daza annesini kaybetmiş yerine halasını koymuş güzel ve doğuştan biraz kibirli bir kız. Henüz 13 yaşında babası ve halasıyla birlikte yeni bir şehre taşınırlar. Babasının maddi durumu iyi olduğu için soylu ailelerin çocuklarının gittiği bir okula(lise) başlar. Okula gidip gelirken yolda gördüğü Florentino Ariza ile birbirlerine aşık olurlar ve mektuplaşmaya başlarlar. Bu ilişki açığa çıkınca Fermina Daza hem okuldan atılır hem de babası tarafından da bu ilişki onaylanmadığı için uzak bir akrabasının yanına gönderilir. Döndüğünde 18 yaşındadır. Florentino Ariza onu bekler ve karşısına çıkar ancak Fermina Daza onunla göz göze gelince onun istediği erkek olmadığı kanısına varır ve onu reddeder. Bu arada karşısına şehrin en saygın ailelerinden birinin oğlu, doktor Juvenol Orbino çıkar. Her bakımdan Florentino Ariza’dan üstün olduğunu düşündüğü doktorun evlilik teklifini kabul eder ve onunla evlenir. Ancak hayatı boyunca doktora gerçekten aşık olup olmadığını onunla mutlu olup olmadığını sorgular. Karakterlerden bir diğeri Doktor Juvenol Urbino babası da şehirdeki kolera salgını uğruna çok çalışmış ve hayatını bu uğurda kaybetmiştir. Avrupa’da eğitim görmüş, babası gibi başarılı bir doktor olma yolunda ilerlemektedir Juvenol Urbino da. 28 yaşındadır güzel bir eve hasta ziyaretine gider, hasta Fermina Daza’ dır. Kızın gençliğinden ve güzelliğinden etkilenir. Ona evlenme teklif eder. Evlenirler. Sağlığına giyimine görüntüsüne çok önem veren bir adamdır doktor ancak ona göre evliliği ayakta tutan aşk değil denge ve uyumdur. 82 yaşında yaşlılık nedenleriyle vefat eder doktor. Gelelim son karakterimiz aşk adamı Florentino Ariza’ya. Aşkı bedensel ve ruhsal bir hastalık biçiminde yaşar. Terler, kusar, kabız olur. Koleraya yakalandığı zannedilir ama değildir. Aşık olduğu kadın tarafından reddedilir ancak pes etmez. Bundan sonraki hayat amacı nasıl olsa bir gün Fermina Daza’nın kocasının öleceği ve onunla yeniden birlikte olacağıdır adeta bunun için yaşar. Bu arada sayısız kadınla birlikte olur. 50 yılını böyle hastalıklı, takıntılı, sapkın bir biçimde geçirir. Bu nasıl bir aşk diyeceksiniz sadakatten yoksun. Evet bir çoğumuzun aşk anlayışı bu. Ama bence yazar şunu anlatmak istemiş: Kolera salgını, dönemin aşklarına bile bulaşmış maalesef.

Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma

·

117 görüntüleme

Ahmet Asaf

@nihavend ·

2yıl

Rahmetli yaşasa corona günlerine de bir aşk hikayesi yazardı herhalde ☺️

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bahar Mete