Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mendil
şımarmak istiyorum bugün dilediğimce. sokaklarda koşmak istiyorum. sonra da düşmek. dizim kanasın istiyorum. beni yerden komşumuzun babası kaldırsın. ölmeye çeyrek kala altındaki bezin telaşına düşecek bunak babası. beni kaldırdıktan sonra birlikte bakkala gidelim. bakkalın küçük oğluna bir tane geçireyim usulca. o da içinden küfür geçirsin. ama peltek geçirsin mümkünse. çünkü dişleri daha yeni çıkıyor. babası onun ağlamasıyla ilgilenirken bir tane çikolata çalayım. onun da paketini ağzımla yırtayım. ağzıma dolan bakteriler midemi bulandırsın. olduğum yere kusup bakkaldan atılayım. o esnada sokağı süpüren belediye görevlisi, sabahtan beri canına tak eden fış fış süpürge sesinin sıkıntısını benimle atsın. yanıma yanaşıp nerelisin desin. ben de yüzüne bakıp bir öpücük kondurayım yanağına. ağzımdaki bakteri cümbüşünü düşünsene şimdi. bir süredir evde olmadığımı fark eden babam beni sokaklardan toplamaya gelsin. bindirsin arabaya götürsün şehrimizin en işlek caddesine. tutuştursun elime mendil kartonunu yallah desin. ardına bile bakmadan basıp giderken, egzoz dumanını içime çekeyim. ahaha siktim bakterilerin belasını. olduğum yerde öylece dikilip dururken solcu bir teyze vah vah diyerek yanıma yanaşsın. yüzüme acınaklı şekilde bakarken bağıra bağıra az sonra unutacağı soruları sorsun. hepsine ciddiyetle cevap veriyim. ama bir tane de benim soru sorma hakkım olsun. "pediniz ne marka?" kalem etekli teyze terbiyemin yoksunluğundan bahsede bahsede giderken gözlerim birine çarpsın ve şıp diye aşık olayım. hatta bununla kalmayayım da takip edeyim küçük küçük. yürürken ardına bakayım. iki yanak arasındaki mesafeyi tahmin edeyim ilkokul tahsilimle. ahh baba.. bir de kalem versen elime şiir yazardım şimdi mendil kartonuna. aradaki mesafe git gide kapanırken, biricik sevdiğim, evinin kapısına varmış olsun. apartmanına onunla birlikte gireyim. önce bir huylansın yüzümün isinden. bir de bakkalda kusarken kazağıma da birkaç keşkek lekesi bulaşmış. olsun. birlikte yalamaz mıyız? ne diyorsun sen be! gibi türk kanallarının prime time'ında harikulade yer kaplayabilecek olan bir tepki versin. sonra ben ona duygularımı açayım. gözlerinden ayırmayayım gözlerimi. kirpiklerini sayayım tek tek, yüreğimdeki lavı püskürtürken gamzelerine. önce bir donup kalsın. sonra, düğümlenen boğazından titreyerek çıkan harfleri çiğnesin azı dişlerinde, tükürsün kulak kıvrımlarıma. "ama ben erkeğim?" kapa çeneni deyip yapışayım dudaklarına arsızca. erkek erkeğe öpüşmek nasıl olurmuş bir gösterelim karşıdaki tuhafiyeciye. dişlerimi gıcırdatan keşkeğin kekremliğini tatsın o da. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmesin. bir elimle arka cebindeki cüzdanın kalınlığını yoklayayım. bir taraftan da elimi çabuk tutup geceden kalma nezlemi bir an önce ona geçireyim. çaresizce süzülsün burnunun sümüğü bıyıklarına. utancından ne yapacağını bilemesin. ciğerleri omurgasına yapışmadan çekeyim çatlamış dudaklarımı ağzından. apartmanın rutubetli oksijenini içine çeksin. sonra, süzeyim şöyle kahverengi gözlerini, dalayım göz bebeğinde gördüğüm garip sıfata. dudaklarımın kenarına taşmış tükürüğünün kokusunu iyice içime çekip diyeyim ki: - mendil lazımdır abi?
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.