Gönderi
Devrim
Adalet Ağaoğlu Türkiye'nin en önemli kadın post-modern yazarlarından hatta en önemlisi diyebiliriz. Roman ve öykü dışında hikâye, oyun, deneme ve anı türünden eserleri mevcuttur.
Ölmeye yatmak romanı Dar Zamanlar üçlemesinin ilk romanıdır. "Ölmeye yatmak" adından da anlaşılacağı üzere Ayse'lin bir otele gidip intihar girişiminde bulunması ve ölümü beklemesi ile başlıyor. Yani gerçek bir ölüme yatmak söz konusu yazar kaygan bir zaman dilimi harmanlamış yani yatağa yatıp ölümü beklediği bir 1 saat 27 dakikalık bir zaman bu zaman diliminde geçmişe döndüğü 30 yıllık bir zaman bir de içinde bulunduğu şimdiki zaman bu zamanlar arasından yumuşak geçişler. Aslında bir dönemin biyografisi ya da belgeseli de diyebiliriz
Ölmeye yatmak bir devrimin sonucunun halk tarafından sindirilmeye çalışılmasının saltanattan çıkıp Cumhuriyete geçen halkın din, töre ve Cumhuriyet üçgeninde sıkışmasını ne modern olabilen ne köylü kalabilen Ali'ler, Aysel'ler Dündar öğretmenler İlhan'lar Aydın'lar
Roman aynı zamanda yaratılan kadın karekterle de önemli bir yer tutmakta bu kadın karakter toplumda var olama çabasında ve bir türlü var olamayan kendi olamayan çevrenin toplumun baskısı altında ezilen kendi ifade edemeyen okuyan yazan kariyer yapıp profesör bile olan ama var olmayı başaramayan kadın kimliğini anlatan bir kitap karakter ölmeye yatarken de bütün bunları geçmişte yolculuk yaparak irdeleyen dönemin açlığını, sefaletini, yoksulluğunu ülkenin iç buhranını 60 darbesi ve sonrası iç çalkantıları bir kadının gözünden belgesel tadında anlatıyor.
" Kadınları özgür olmayan bir ülkenin erkekleri de özgür değildir. " diyor Atatürk peki Aysel'ler, Semiha'lar özgür ve kendisi olamıyorken bir birey olamıyorken Namık'lar Ertürk'ler özgür ve birey olabilir mi? İşte anlatılan bu dönem aslında günümüz olaylarında bir nevi ışık tutuyor. Okuma yazma seferberliği oluyor fakat istediğini okumak değişik bir hayal kurmak ya da bir kitap okumak yasak. Ertürk bir kitap okuyor ve resmen hayattan dışlanıyor disipline veriliyor afişe edilip ayıplanıyor yaptığının yanlış olduğuna inanması için adeta işkence ediliyor ve Ertürk'ün iç sesi ona asla bir kitap okuma diyor. Derste ne okutulursa o diyor ve işte bu günümüzün nasıl oluştuğunu gözler önüne seriyor. Okumayan sorgulamayan düşünmeyen şakşakçı toplum nasıl oluşmuş açıklıyor. Tabi ki kitap kurgu ile harmanlanmış yakın tarihi anlatıyor fakat unutmamak gerekir ki kurgulanmış tarih gerçeğin gölgesidir. Kitabı daha iyi anlamak için yakın tarihi araştırmanızı tavsiye ederim. Kitabı anlamak belirli bir bilgi birikimini gerektiriyor.
Şimdi serinin 2. Kitabı olan "Bir Düğün gecesi " adlı kitapta
·
14 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.