Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

107 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Gölge olmuş gelmiş ona üstinsanın güzelliği..
Sizi bilmem, ben eğleniyorum bu adamı okuduğumda. Gerçekten, teşbihte hata olmaz, farenin fille kavgasını izler gibi eğlenceli bulurum onu. Bunu açayım.. Kitap genel olarak diğer kitaplarının devamı ya da bir anlamda Nietzsche'nin kendini tekrarı gibi değerlendirilebilir; bitmeyen kavganın son raundları.. Kavgayı bir 'gölgede' yapar Nietzsche, gençliğinde teoloji eğitimi aldığı yıllarda başlar 'gölge' konusu; teoloji ile birlikte aldığı dil, felsefe, edebiyat ve tarih eğitimi onda sistemdeki çelişkileri görmesini sağlamış ve mantığı ona, sistemi oluşturan sosyal zincirdeki 'zayıf' bulduğu halkayı çıkarıp, yerine yeni ve süper bir halka takmayı önermiş.. Fakat, zayıf gördüğü halka çetin çıkar tabii, 'oynar' değildir; bağlı olduğu diğer halkalarla 'pas tutmuş' dokuları ile kaynamış olup tüm zinciri hareketsiz bırakmaktadır. - Zaten bir pas'ın marifeti de 'mantığı' da budur.. Halka yerinden çıkmadıkça gururu kırılır, asabileşir Nietzsche, lâkin bu, onun ego duvarını yükseltmekten başka bir işe yaramaz. Ve tüm kavga, hayatı boyunca yükselen o ego duvarının gölgesinde yapılır.. Benzetmelerle yürüyorum, çünkü Nietzsche kişiliği kendi döneminde olduğu kadar günümüzde de anlaşılması zor ve herkesin farklı bir profile oturtabileceği karmaşık bir karakter. Bu nedenle herkesin bir kendi 'Pos bıyıklısı' olabileceğini düşünerek klasik anlamda yeniden bir Nietzsche tekrarına gerek duymadım.. Ecce Homo için Nietzsche kavgasının son raundları demiştim. Ama bu ifadem, bu kitabın onun kariyerinin sonlarına doğru yazdığı kitap olmasından değildi; Nietzche'nin ego duvarının gölgesinde 'yenilgiye doymayan pehlivan'ın son ataklarını yaparken dramatik bir 'itirafı'nın da kitaba gizlenmesindendi: *''Vay yapayalnızlığı tüm bağışlayanların! Vay tüm ışıldayanların suskusu!.'' *''Bilmiyorum almadaki mutluluk nedir; çoğu zaman bana öyle geldi ki, çalmak daha da büyük mutluluktur almaktan.'' Gizlenmiş itiraf, tüm kavganın sadece 'rol çalma uğraşı' değil bir 'kabullenişin' de ifadesidir. Neyi kabullendiğini tartışırız, benim fikrim, Nietzsche'nin, -genellikle bu tür duvarlar etrafında gezinenlerin alnına kolayca yapıştırılan- 'Ateizm' başlığı altında tartışılacak bir kişilik olmadığı.. 'Hristiyan Tanrıcılığı'na bu kadar fazla tepki göstermesi, elbette arızalı halkayı görmesini sağlayan teolojik dayatmalar ve hayatına verilmek istenen yöne başkaldırıdan dolayıydı. Kavgasına Alman halkını, idealistleri, Hristiyanları sık sık karıştırıyor olması bana göre 'seyirciye sataşmak'tan ibaret.. Öfkeli olduğu kadar sevecen ve kin tutmayan bir kişilik olarak görürüm Nietzsche'yi; “En koyu Hıristiyanlar beni sever olmuşlardır. Hıristiyanların amansız düşmanı olan ben, binlerce yıllık alınyazısına rağmen bireysel hınç beslemekten uzağım.” der meselâ.. Ecce Homo, adını verdiği kitapta 'kişi nasıl olur'a aradığı cevabı hayatı boyunca inşa etmeye çalıştığı 'ben'de veren Nietzsche'nin, 'Nietzsche egosu'nun zirve yaptığı kitap bence. Nietzsche'nin, altında kavga verdiği o gölge, inşa etmeye çalıştığı 'ben'dir. Sistemin 'paslı halkası' olan 'Hristiyan Tanrısı'na baş kaldırırken 'Zerdüşt' ruhuyla yola çıkmış ama 'Nemrutvari' bir trajediyle sonuçlanan hikâye, ringimizdeki Nietzsche köşesinde bir 'tragedya' olarak dans etmeye devam ediyor.. İncelememi beni 'Nietzche manyağı'na çeviren sevgili dostum @Tubiornattubi na ithaf edeyim. Ecce Homo onun elinden çıktığı yolculukta, tesadüf ya işte masama düşüvermiş!. :)) İçinde 'unuttuğu' notta: ''Ecce Homo Latince 'işte o adam' demek, Kudüs'ün Romalı valisi İsa çarmıhla götürülürken onu işaret ederek söylemiş bunu...Bizim Pos bıyıklımız da özellikle bu cümleyi seçmiş. Neden olduğunu anlayacaksın okuyunca.'' yazıyor. (Ben hatırlatayım da.. :)) Nedenini anladığımı düşünüyorum sevgili dostum. Şöyle ki, pos bıyıklımızın bu kitaba gizlediği 'o itirafa' dayanarak söylüyorum bunu. Kastettiğin bu muydu sen daha iyi bilirsin tabi.. Okur kalalım, sevgiyle..
Ecce Homo
Ecce HomoFriedrich Nietzsche · Yapı Kredi Yayınları · 20009,8bin okunma
··
139 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.