Sevinç Çokum okumalarımı Rozalya Ana ile tamamladım. Türk Edebiyatının son dönem yaşayan en büyük kalemlerinden biri sevgili Çokum. Bu öykü kitabı ise onunla tanışmak istiyorsanız ilk seçiminiz olabilir.Kısa, samimi bir üslup tanışma kitabı olarak yerinde bir tercih olabilir. Ben ilk olarak Lacivert Taşı kitabını okumuştum. Bu kitapta toplam 10 öykü yer alıyor. Bazılarına değindim aşağıda. Kitabı okuyacaksanız bundan sonrasını okumayınız efenim:) &Rozalya Ana öyküsü vatan hasretiyle Semerkant'a sürgün giden Kırım Türklerinin öyküsü. İsmini Raziye koymak isteyen anne ve babası Urus memurun yazımıyla kayıtlara Rozalya olarak geçer. Kocasını kaybetmiş, İstanbul'da üniversite okuyan kızından başka kimsesi olmayan Rozalya, fakirlik çekmekte ve kendine duvarları örülmüş ama bitmemiş bir eve sahiptir. Milisler tarafından yıkılmak istenen evi, kendini yakma cesareti göstererek yıkımı durduracak kadar da cesurdur. &Bir Ağacın Dilinden öyküsü bir fidan iken 3 kuşak geçiren bir ağacın öyküsü. Üç kuşağın yaşadıklarına tanık olmuş. Nice kişilerin göç edip gidişine, nice çocukların büyüdüğüne, nice sevdalara tanıklık etmiş bir ağacın öyküsü sıcacık. &Güneşin Son Saatleri öyküsü ise bir yazlık ev öyküsü. Yazlık evlerine gelen site komşuları onların hayatları, çocuklar... Evini satmakla satmamak arasında kalan bir insan. Oralarla ilgili hoş anıları kalsın istiyor, orada yaşlanıp ölmekten güzelliklerin hafızasından gitmesinden korkuyor. Yazlık komşusu Cihan Bey ölünce de keçeli kalemle 'satılık' ilanı asar kapıya. &Tavus Kuşunun Dönüşü öyküsü ise görme yetisini kaybetmiş Zübeyde'nin yaşama isteğini de kaybetmesini anlatırken bir kadın olarak yaşadıklarına üzülüyor insan. Çocuğu bir kez oluyor onu da bebekken bir kazayla kaybettiği için kocası Ferhat ikinci kez evlenmiş ve ona hep ilk göz ağrım demiştir.İki kızı ve iki oğlu olur Ferhat'ın. "-Neden hiç konuşmazsın Zübeyde? -Kelimeler tükendi Efendi. Ben şimdi bir mumum." s. 38 Zübeyde, kuması Şafak Hanımla ortak hayatı sürdürürken zaman zaman ona karşı bir ana sevgisi de duyardı. Onun doğurduğu çocukları kendi çocuğu bilecek kadar yüce gönüllü bir kadın. Tabi yaşlılık Ferhat'ı ve Zübeyde'yi vurunca hayatları değişmek zorunda kalır. Dramatik ama bir o kadar güzel bir öykü. &Kaybolmuş Akşam Alacaları öyküsü Elmas Ninenin gah kendi ağzından gah torunu ağzından sıcacık bir öykü. Elmas Nine'nin seferberlik günleri insanı olduğu, kocası Osman'ın asker yolunu korkuyla bekleyişi, Nigar gelinin dramı, yaşanan zorluklar ve yaşlılık... Bir kadının yaşam öyküsü... &Göç Sonrası öyküsü göçle İstanbul'a yerleşen köylülerden geriye tek kalan Baki'nin öyküsü. Fotoğraf çekmek için köye gelip Baki'yle tanışan fotoğrafçı ile konuşmalarından Baki'yi ve onu terkeden karısı Bahar'ın yaşamını öğreniyoruz. Baki'nin köyde niye yalnız kaldığını, İstanbul'a gitmediğinin de nedeni öykünün sonunda açığa çıkıyor. &Asmalı Köyün Öğretmeni öyküsü, bir köy öğretmeninin köyüne kitaplık kurma hayaliyle 3 yıl üst üste yazdığı mektuplarla kitap istemesi ve 25 kitap gelmesiyle yaşadığı hayal kırıklığı. En çok istediği köy çocuklarının hayatına dokunmak ama bunun kitapsız olmayacağını da bilir. Köy gerçekliğinin samimi bir dille bir öğretmenin gözüyle başarılı anlatıldığı bir öykü. &Kuş Günlüğü öyküsü tıpkı Bir Ağacın Dilinden öyküsü gibi. Bir kuşun ağzından yazılmış. İlk defa bu tatta öykü okudum. Kuş seven bir ailenin yalnız kalan erkek kuşlarına bir dişi kuş almaları ile başlayan harika bir öykü. Çok bahsetmek istemiyorum zira bu öyküyü muhakkak okumalısınız. &Kütahyalı Kız öyküsü ise Kütahya'da yetişen Seyfi'nin öğretmen olmak için oradan ayrılışı, o sırada annesinin kaybı, başından geçen mutsuz evliliği, tatil için geldiği memleketindeki iç hesaplaşmasını anlatıyor. Anneyle ve geçmişle ilgili düşünceleri hem hüzün hem özlem kokuyor.

Rozalya AnaSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2019160 okunma

·

60 görüntüleme

Harun Eytemiş

@harun_202 ·

3yıl

Kütahyalı Kız öyküsünde Seyfi'nin yıllar sonra Sülün'ü değişmiş halde ve beş çocuklu görmesi Tren Burdan Geçmiyor'daki başkarakterin yıllar sonra İreni'yi değişmiş şekilde görmesini hatırlattı. Zihnimizde olanla zamanın ortaya çıkardığı aynı olmuyor. Bu da kişilerde hayal kırıklığı doğurabiliyor.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Arzu Polatkan