Gönderi

336 syf.
1/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
İncelemeye başlamadan önce şu videoyu izleyerek, aşağıda yer alan satırların muhteviyatı hakkında önbilgi oluşturmanızı tavsiye ederim. youtube.com/watch?v=Z_tqxm4... Sigmund Freud'un yazdığı kitapların, makalelerin, mektupların ve Freud ile psikanaliz hakkında hem kendi döneminde hem de kendisinden sonra yazılan kitapların bir kısmını okumuştum. Bu yüzden de hem hayatını hem de eserlerini derinlemesine inceledim, tıkandığım noktalarda bilgisine güvendiğim kişilere başvurdum. Gününün büyük kısmını çalışma odasında geçirmesinden, babalık ve kocalık vazifelerini ifasına kadar, özel yaşantısındaki en hassas anektodlardan herkese açık bilgilerine kadar birtakım detaylara da hakim olduğuma inanıyorum. Kendisine yönelik eleştirilerin bir çoğunu bugün herhangi bir kaynağa başvurma ihtiyacı hissetmeden yanıtlayabiliyorum ancak zaman zaman karşımıza öyle iddialar çıkıyor ki, şu videodaki amcamız gibi kalıyorum ( youtube.com/watch?v=XcLVjr-... ). Öncelikle bir noktayı hatırlatmak isterim. Eğer demokrasiden bahsedeceksek, fikir özgürlüğünü savunmamız gerekecektir. Ve bu fikirler sadece kendimize haz veren fikirler olmak zorunda da değildir. Bunu da peşinen kabul etmek mecburiyetindeyiz. Ancak ortaya bir fikir atarak insanları töhmet altında bırakmak da, sanırım alçaklıktır. İlk olarak Freud'un doğum tarihi resmi kaynaklara göre 6 Mayıs 1856'dır. Anne-babasının evlilik tarihi ise 29 Temmuz 1855'tir. Yani düğün ile doğum tarihi arasında; 9 ay 7 gün vardır. Ancak kitapta, Freud'un doğum tarihi için, kilise kayıtlarında 6 Mart 1856 yazdığı, yani Freud'un 7 ay 7 günlükken doğduğu, ancak Freud'un herhangi bir bilgisinde erken doğum olayına yer verilmediği ve bu durumda Freud'un annesinin aslında düğünden önce hamile kalmış olabileceği hatta düğünden önce başka bir kişi tarafından hamile kalmış olabileceği ve bu durumun fark edilmesiyle apar topar kendisinden 20 yaş büyük ve 2 evlilikten sonra dul kalmış olan bir adamla evlendirildiği yazılıyor. Yani yazar ST, Freud'un babası belli olmayan bir piç olduğunu ifade etmektedir. Fikir özgürlüğüdür, kilise yetkilileri tarafından, doğruluğu kesin olmasa bile böyle bir şey ifade edilmişse elbette bu durum kaynaklarda yer almalıdır. Kimi ne ilgilendirir ayrı mesele ve de dileyen kitabında buna yer verebilir elbette. Ama tutarlı olmak kaydıyla tabi ki.. Çünkü ST, ilerleyen sayfalarda Freud'un, babası Jacob Freud'a nasıl benzediğini, hem fenotip olarak hem de davranışsal olarak yine kendisi yazmaktadır. Burada çelişkili bir durum ve mide bulandırıcı bel altı imalar yatmaktadır. Ayrıca bundan yıllar sonra Freud'un babasının gerçekten ST'nin iddia ettiği gibi meçhul birisi olduğu kanıtlansa dahi, bu Freud'u aşağılamayı mı gerektirir? Hangi birimiz bırakın Freud'u kendi çevremizdeki bir insanı bu durum için aşağılarız. Burada serbest çağrışımlarım bana, bazı tarihçilerin aynı iddiayı Mustafa Kemal ATATÜRK ile ilgili ortaya attığını da anımsatıyor. Demek ki bu zihniyet karalamak isterse ilk olarak o kişinin annesi üzerinden kampanya yürütmeyi şiar edinmiş... Devam ediyorum. Yine yazarın iddiasına göre, Freud'un kız kardeşi olan Anna Freud, babasıyla yani Jacob Freud ile ensest ilişki yaşamış olabilir. Ayrıca Freud'un kendi kızı Anna Freud ile de ensest ilişki içerisinde yaşadığını iddia ediyor ve ekliyor; Anna Freud ömür boyu neden evlenmedi? Bir kadının ömür boyu evlenmemesinin sebebinin, babasıyla yaşadığı ensest ilişkiye olan sadakati olabileceğini ancak bizim ülkemizin bu tip okumuşları düşünebiliyor ne yazık ki. Bir de diyor ki yazar, Freud'un diğer kızı Sophie Freud, erken yaşta ölmemiş olsaydı, muhtemelen Anna Freud ile değil Sophie Freud ile "takılacaktı". Takılacaktı kelimesindeki tırnak işaretlerini ben ilave etmedim, bizzat yazar bunu bu şekilde belirtmiş. Sanırım "takılma" eylemini cinsel ilişki noktasında ima ederek kurnazlık yapmaya çalışmış. Bunun dışında yine Freud'un psikanalize ilgi duyan kadınlarla tensel temaslarının olabileceğini, bunlar yüzünden komite'den ayrılmış olabileceklerini iddia etmekten geri durmayan yazar, Freud'un kendi tabiri ile Ateist Yahudi olmasını da aşağılamakta, sanki kendisi dindar olup mükemmel insan olmuş gibi bir intiba yaratarak Freud'u bu şekilde değersizleştirmeye çalışmaktadır. Sağ olsun kitabın içerisinde yer yer Freud'un hakkını da vermiş olan yazar, şayet yaşıyor olsaydı, tüm bu yazdıklarımı ve yazamadığım her şeyi kendisinin yüzüne çatır çatır bağıracaktım ancak bu hayalimi ahirete saklıyorum, şimdilik.
Bilimsel Bir Peri Masalı
Bilimsel Bir Peri MasalıSerol Teber · Okuyan Us Yayınları · 2013165 okunma
·
186 views
Kübra okurunun profil resmi
Kitabi dun bitirdim ve hakkindaki incelemeleri okuma firsati buldum Incelemeniz beni hayal kırıklığına uğrattı. Oncelikle Freud un gayri mesrudogumu hakkındaki kısımda kitaba yönelik yanlış bir açıklama söz konusudur. Yazar kilise kayitlarindan dolayi babanin mechuliyeti durumunun yanisira daha çok anne babanın evlilik oncesinden birlikte oldukları ihtimaline yogunlasmaktadir Sizin bu kısmı tamamen görmezden geldiginizi gormekteyim Kitaptan yazarın imalari çesitli kaynaklara dayanmakta bir kac fikir birliginden dolayi olusmus oznel kanilaridir ve kesinlik icermediginde bunu belirttigi görülmektedir
yy okurunun profil resmi
Kilise kayıtlarının ne kadwr güvenilir olabileceğine dair herhangi bir fikir beyan etmemesi ve aynı konuda Freud biyografisi yazarlarının da aksi görüşlerini dile getirmemesi, kendisinin taraflı olduğunu göstermiştir. Ayrıca Sigmund Freud'un kızı ile cinsel ilişkiye girdiğini ima etmesine ne demeli peki?
3 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.