+SPOİLER VAR + Oğuz Atay'la yeni tanışmış olmanın bedbahlığı var üzerimde :) zaat-ı muhteremin en çok Tutunamayanlar kitabını duydum bir türlü okuyamadım şimdi onunla bu kitabiyla tanıştım iyi'ki tanıştım iyi'ki Oğuz Atay var. Kitaba ilk başladığımda Mustafa İnan kim diye bir araştırdım ; inşaat mühendisi , önce Uygulamalı ve teorik mekanik dalında zamanının önde gelen bilim insanlarındandır. Yaşamını Türkiye'de bilimin gelişmesine adamıştır. 1957-1959 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde rektörlük yapmıştır. TÜBİTAK'ın kurucularından birisidir.Daha ne diyeyim ki acayip merak ettim kitabı başladım okumaya dili acayip sürükleyici sıkıcı biyografi kitaplarından çok farklı bir sohbet havasında bir biyografi olmuş yeri geldi Jale oldum , yeri geldi Mustafa oldum , dokturları oldum , rektörleri oldum , öğrencileri , hocaları , arkadaşları oldum da oldum o kadar ki kitabın her kahramanı sensin . O kadar ki çok şeyi eleştirmiş ki kitap her eleştirdiği konu senin hayatında yaşadığın talihsizlikler mim bırakmış tüm skkntılarımiza .. Eleştireceğim ilk konu ÖĞRETMENLER olacak öğretmeyi bir türlü beceremeyen öğretmenler ... (Bazılarının hakkını yiyemem onları tenzih ederim ) Beş yıl ilkokul , üç yıl ortaokul , dört yıl lise , mezuna kalanlara eğitim hayati için sayısızca yıl , sonra üniversite ve ikiden başlayıp altı yıla kadar süren yıllarımız (artık tercih meselesi ) sonraki doktoralar vs vs vs hangimizin hayatında kalbimize dokunan öğretmen sayısı beş parmağının beşini geçti ?? Hangimizin öğretmeni derste otomatik bir makine gibi anlatıp çıkmadı , hangimizin öğretmenleri soru sormayalım diye göz teması kurmaktan kaçınmadi, hangimizin öğretmeni ondan daha iyi bildiğin bir şey için seni tebrik etti ? Hiçbirimizin bu yüzden okuldan hep nefret ettim ben çalışmak zorunda kaldım, hep ezberci bir sistemin kölesi olmak zorunda kaldım , kalıyoruz çünkü hayatta kalmak zorundayiz bunun içinde eğitim şart eğitim diyorum !! Okuyacaksın para kazanacaksın , para kazandıkça bir basamak yukarı çıkacaksın , çıkacaksın yukarı ve inmemek için defalarca kendini kaybedeceksin ! Ne diyordu Oğuz Atay " Gülmek doktorayı verdikten sonra unutulan bir eylemdir ." Çok iyi geçmeyen bir çocukluk , adam olmazsın diyen ebeveynler ( adam yerine insan kelimesinin kullanılamasini tercih ederim kitaptan geçtiği gibi diyorum sadece 'adam' ), mahalle baskısi , toplumun sana uydurduğu kılıf vesaire biz biz olmaktan çıkıyoruz bir salın kendimiz olalım . Mustafa İnan 'ı neden tanımıyoruz biz ? Hakikatten bu sadece benim eksikliğim mi ? Hiç mi hiç duymadım ne bir gazete köşesinde ne televizyonda ne isminin verildiği herhangi bir şeyi nedn görmedik .? Malum ayağı taşa takılıp ölen birinin hemen adını bir okula , havaalanına vs yazarlar neden Mustafa İnan 'a dair bir şey yok ? "Kamil bir insansan gerçeklerin peşindeysen gazetede yer almazsın. '' Bir şey daha var ki hep düşündüğüm şeydi bir gün eğitim hayatımdan edineceğim bir meslek olursa yurdumdan başka yere gitmem çünkü benim eleştirdiğim bir şey bir yer varsa ilk önce orayı güzelleştirmeye çalışırım başka yere gitmem yurdumun halkına hizmet ederim . Sizlerde gitmeyin öncelik memleket olsun. 33 yaşında profesör , ve yaptığı onca şey .. karakterine hayran kaldığım bir Mustafa İnan yazılış şekline , üslubuna , konu bütünlemesine , güncel konuları sohbet havasında dile getirmesine hayran kaldığım bir yazar . Hepinize iyi okumalar dilerim mükemmel bir eserdi

Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnanOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202017,1bin okunma

··

57 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kendi hâlinde bir okur