Gönderi
Tık Kalem Kırıldı, Kadın Asıldı...
Tık. Kalem kırıldı...
Kadın hakkında karara varıldı. Dinlemediler, susturdular, ezdiler, üzdüler, acı çektirdiler, işkence ettiler, istemeden cinsel ilişkiye zorladılar ve katil ilan edip asılacak kadın yaptılar.
Roman üç bölümden oluşuyor. Daha ilk bölümde anlıyorsunuz ki ne pislik adamların olduğunu ve bakınca bazılarına kadın düşmanı olduklarını bir çırpıda anlıyorsunuz. Aaa bu aslında tanıdık birisi, var bizim de çevremizde diyorsunuz.
İkinci bölüm kanınızı donduracak. Yaşadıklarını sanki yaşamış gibi hissediyorsunuz. Bundan haz alanların ve bu kitabı kötü ilan edenlerin ben insanlığından şüphe ederim. Sahneler oldukça gerçekçi verilmiş yalnız bu kadar gerçekçi verilmeseydi hissedilir miydi Melek'in acıları.
Dışarıdan bakıldığında insanlar hakkında ne kadar da cabuk kararlar veriyoruz ama olayların asıl iç yüzünü bilmeden, araştırmadan, düşünmeden karar vermek dünyanın en kolay fiilidir...
Üçüncü kısımda yine bir çaresizlik. Yalçın'ın gencecik, idealist ve toplumun bir çoğundan ayrılan bir zihin. Melek'i kurtarmaya çalışan bir genç ve dramı anlatılıyor.
Siz Yalçın'ın yerinde olsaydınız ne yapardınız? Bunu bir düşünmeden edemiyorsunuz.
Olaylar çok açık aslında, kitap sarsıcı ve gerçekçi bir dille anlatılmış. Uzun bir süre etkisinden çıkamayacaksınız.
Özellikle son sayfalardaki yazarın savunması topluma verilmiş en güzel cevapları vermiş. Bir cümlesinde diyor ki; "Düşünce özgürlüğünü bir kavram olarak bile ortadan kaldırmanın en iyi yolu, düşünmeyi bilmeyen kuşaklar yetiştirmektir."
Kitabi kesinlikle tavsiye ediyorum. Yalnız önyargısı kuvvetli bazı kesimin kesinlikle okuması şart. Tabi okurdan, okura da değişiyor. Bir okur var, bir de okur var...
Pınar Kür ellerine ve kalemine sağlık. Böylesine bir acı gerçekle bizi yüzleştirdiğin için.
İyi okular 1 k ailesi...
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.