Gönderi

Gönül Tercümanı - Garib Çoban
Yolların derin izleri kalır yolcularda. Ne hazin bir dünya takip edilecek izler bırakamayana. Ardından kalan dünya hanında bir gölge yolcu. Bir yolculuk var mutlaka aynı yöne. Mertebeyi kemala ermeyen gönül hep şaşırmaya mecburdur yolda. Yollar değişir yolcular değişir tek değişmeyen menzil olan kabir. Bir sofra kurulmuş, biz ilahi aşk sofrasındaki Hu için geldik ve işimiz aşktır. Yol almaktır yolcunun görevi çiçeği burnundaki yolculukta. Uyuduğumuz handa yoldur her daim insan. Yol bilir olmak gerekir, duan varsa yön levhan çaresizlik değildir. Son peygamber kılavuzun ise kendi içine yürü. Gönlüne yürüyen maksudunda hüzünlü yalnızlık. Kendi içindeki yollarla baş başa kalanın menzili Huu’ya varıyor gönül her demde. Bir sofra kurulmuş, biz ilahi aşk sofrasındaki Hu için geldik ve işimiz aşktır. Her yolculukta İbrahim’i düşünerek yola çıkan yoldan çıkar mı?.. İçimizde esiyor içimize esen rüzgardaki yolcu. Kendiyle sınırlarını koruyamayanlara iki kişi birdir tekte. Duanın ve sevginin sadakatini unutmuş, bedenin sıcaklığını kanmışlar kabirde. Terk edilmiş şafakta bir kuş sesinde uyku. Keskin bir gülümseyişi güneşin hiçliğin titreyişi. Bir sofra kurulmuş, biz ilahi aşk sofrasındaki Hu için geldik ve işimiz aşktır. Bildiğin gibi bir gün bedenin yanında uzanmış olacak nefsin. Her dinleyeni anlar, Her bakanı da görür sanma: İçlerinde seni dinleyenler de var. Ama sağırlara üstelik akılları da ermiyorsa gerçeği sen mi duyuracaksın?.. Onların arasında sana bakanlar da var. Ama eğer görmüyorlarsa körlere doğru yolu sen nasıl göstereceksin?.. Yunus:42-43 Hiçliğe tutkun olanlar hafifçe uyuyordu teheccüt vakti. Güçsüz bedenlerle alay ediyor esinti. Şaşırmış g/özlerini açarak Bir sofra kurulmuş, biz ilahi aşk sofrasındaki Hu için geldik ve işimiz aşktır. Yedi başak bitiren tohum gibi ol gönül. Hak dilemeyince sen dileyemezsin ey aşk içindeki üstadım. Bir kuru dilin ekmek kavgası, ağlayan yetimler kime naz etsin!.. Yanlış bir iş yaparlarsa kim onları teselli etsin?.. Yetimleri gücendirmekten, kalplerini kırmaktan sakın!.. Çünkü onların âh-u zâr etmeleri koskoca arşı titretir. Bir sofra kurulmuş, biz ilahi aşk sofrasındaki Hu için geldik ve işimiz aşktır. Merhamet sevdiğine sahip çıkmaktır. Gönlünün perişan olmasını istemiyorsan perişan gönüllülere merhamet et. Hazinenin anahtarı senin elinde iken hayır işle!.. Yarın anahtar başka ellere geçecektir. Yolum zordur dediğinde yolun yolumdur diyebilecek insanlara emanet edin gönlünüzü. Kaybolmuş bir insanın, kendisini ancak bir başkasında bulabileceğine bütün kalbimle inandım. Bir sofra kurulmuş, biz ilahi aşk sofrasındaki Hu için geldik ve işimiz aşktır. Bazı insanlar güzel bir yer arar. Diğerleri bir gönülü güzelleştirir. Bir hünerdir nefessiz dünyada bir Huu demeden dirilmez nefes. Seni içinde g/izleyen dua seni yara çıkartır. Katre nice anlasın, umman olan anlar bizi. Uçarı bir oyundu dünya, bir gün bir anı olarak. Hiçlikte yalnızca bir aşk bizim hikayemiz. Bir sofra kurulmuş, biz ilahi aşk sofrasındaki Hu için geldik ve işimiz aşktır. (Y.ed - Temaşalarım Albümü) Engin Demirci Şiirleri © Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. Kayıt Tarihi : 9.2.2021 01:31:00 antoloji.com/gonul-tercumani...
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.