Ad Kültüründeki Nesil İnkırazı
Bilmeyenler için ifade edelim; Allah a kulluk ifade eden "Abdurrezzak" (Rızk veren Allahın kulu) gibi isimlerle ya da İslami bir kimlik olan "Ebubekir Sıddık" r.a ve Ökkeş (Ukkaşe r.a) gibi bir takım değerli sahabi isimleriyle dalga geçmek, cehaletinizi necasetle sıvamaktan başka bir şey değildir.
Bildikleri halde yine istihza edip, tahkire vardıranlar için ifade edelim;
Sizin kıymet verdiğiniz bir takım siyasi, tarihi, ideolojik, futbol efsanesi, veya ne idüğü belirsiz bilmem kimlerin isimlerine, buradan öyle fantastik lakablar künyelerim ki, 'ulan biz ne sosyopat adamlara çattık' diyerek topuklarınız bir yerlere vura vura kaçarsınız, demedi demeyin.
Meseleyi açalım;
Milli ve manevi değerlerimizi yansıtan isimleri linç etmek gibi çirkin bir kültür peyda oldu. Ve bu ahlaksız furyanın ipini pazara çıkarmadıkça bizler, bütün bir genç neslin sosyal medya jargonlarıyla, bu isimleri istihzai bir espri literatürü olarak yansıttıklarını gördük. Fakat muhatablar veya 3. şahıslar Devrim, Evrim, Uygar, Egemen, Ege, Doğa, Jasmin, Melis, Eylem, Gizem vb. gibi neo-elitist yada bir takım ideolojik isimler taşıyorlarsa, onlara gayet ahlaki ve sosyal normlarda bir yaklaşım sağlanır oldu. Bu isimlerin tercih edilme sebebi ise, ailelerin din ve gelenek dışında bir takım arayışlara girerek, modernleşme emareleri gösterme çabasında olmalarıdır. Beliğ bir ifadeyle; aşağılık psikolojisi de denebilir. Bu isimlerin topluluk arasında bir saygınlık ve liyakat sağlaması umulur. Çocuğun topluluk arasında ancak bir eşya markası değeri kadar kıymet görmesi kimin umrunda olabilir ki? Vahim olan şey şu ki, bu isimlerin sahibi kimseler de isimlerine paralel olarak manasız bir takım siyasi ve ideolojik bir temelde hayat sürerler. Bu insanlar dünya görüşü veya hayat gayesi adına tek bir fikir serd edemedikleri gibi, maalesef trajikomik ve ironik birer örnektirler. Bu isimleri taşıyan kimselerin hayatları hakkında asla peşin hüküm koymak niyetinde değilim. Fakat isimlerin kişi hayatına olan tesiri, en azından içinde bulunduğu sosyal çevrenin o kişiyi, ismi nisbetince konumlandırdığı bir takım nitelik, yargı veya yaftalarla anlaşılabilir. Bu gibi isimleri yaşatan ailelerin modern statü açlıklarını doyurmaları da, öngördükleri ilk şeydir.
Peki bizim zengin dil ve isim kültürümüzü ötekileştirme diktasına, öylece damdan düşer gibi neden ve ne zaman maruz kaldık dersiniz? Latin alfabesi inkılabı hezeyanı, 1934 te soyadı kanunu ile sağlam bir temele oturunca, isim kültürünü tefe koymanın yolu da açıldı nitekim. Bizim cumhuriyetçi aydın memurlarımız, tezgahtan armut seçer gibi isim ve soyadı dayatmaya başladıkta, Hasan abiler ve Necmeddin amcalar, Devrimler ve Uygar Beyler oluverdiler. Laik rejimin her sahada baş gösterdiği İslamlık kinini aklınızın alamayacağı boyutta bir nefretle, Müslüman ailelerin ferd isimlerine kadar kustuklarını bugün yüzbinlerce örnekte görebilirsiniz. Çevremizde bir takım absürd soyadları duyunca (Yereyatan, Tanrıyatapan, Motorcu, Parasız, Tanrıoğlu, Ölürdönmez, Küstümoğlu, Ayakbastı vb.) verdiğimiz tepkiyi, belki de içinde bulunduğumuz materyalist sosyal idarenin bir çeşit yan etkisi olarak kabul etmeliyiz. İnsana verilen kıymetin bir ürün kodu raddesine düşmesi de, mensub olduğumuz laik sosyal nizamı sorgulatacak türden bir inkırazdır.
Velhasıl, asli kimliğimizi muhafaza etmek adına yaşatmaya gayret ettiğimiz İslami unsur, geleneksel ve ahlaki nitelik arz eden isimleri evlatlarınıza vermekten geri durmayın. Nitekim bu düzende koruyabileceğimiz asli değerler, bir elin parmaklarını geçmeyecek raddeye düşmüş vaziyettedir. Hiçbir aklı selim Müslümanın bu mühim hususu atlamaması da elzemdir. Neslimizi muhafaza etmek adına Kuran ve sünnete riayet etmek, bu muhafaza gayretinin her vechesini havidir. En başında tenkitte bulunduğum linç kültürünün, evvela eğitim kurumlarımızda ve diyanet kurumlarının bünyesinde sistemli bir şekilde eritilmesi gerektir. Fakat umalım ve gayret edelim ki, laik nizamın potasında erimemiş olan, en azından tek bir kadememiz kalmış olsun.
·
138 görüntüleme
Laik düzen size çocuklarınızın adlarını evrim, devrim, jasmin, toprak, biber mi koy diyor. Açtığınız hotmail veya gmail ne, siz önce oradan haber verin, sonra soyadı kanununu getirenlerle uğraşın. "prototurk" !!! Canınız ne zaman bir yerlere sarmaya kalksa ilk işiniz Atatürk ve inkılaplar mi olacak 🤭 yahu O adam bu kadar kötüydü de niye 17 milyon nüfus peşine düşüp düşmanı bu topraklardan attı? Bıraksalardı düşmanı bu topraklarda, koyun koyuna yatıp dursalardı. Niye halk elindeki avucundaki bir lokma ekmeği orduya yolladı ki? Niye evlatlar kınalanıp askere yollandı ki? Bir takım lüzumsuz işler sonuçta değil mi?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.