Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
10/10 puan verdi
Çemberin Hükmü
Yokuş Aksanı Mizgin Bulut’un ilk kitabı olmasına şaşıracağınız bir eser. Uzun zamandır ürettiği ve düşündüğü öykülerden fikirleri taşıp size varıyor. Hali hazırda edebiyat dergilerini ve sayfalarını takip ediyorsanız kendisine ait bir öyküye veya şiire denk gelmiş olabilirsiniz. Öykülerini tanımlamak güç, bazen kısacık bir metinle birden fazla noktaya varıyor kelimeleri; siz kalemle ve kağıtla vuruluyorsunuz olduğunuz yerde. Şiirleriyse bambaşka bir sese sahip. Üretim aşamasında kılı kırk yararak çalıştığını, bir kelimeyi içinde oldurabilmek için nasıl bir çaba sarf ettiğini görme şansını yakaladığımdan böyle geliyor belki. Bilemiyorum ama özel bir kalem. Yokuş Aksanı on iki farklı öyküden oluşan bir ilk kitap. İthaki Yayınları’nın genç Türk yazarlarla izlediği yeni yol, geleceğe bakışımı umutlandırıyor. Öykü ve şiir türlerinde şahane bir sıçrama yakaladıklarını düşünüyorum. Neden yeni yazarlara fırsat vermeliyiz temalı bir açıklamaya girişmeyeceğim. Her okur bayılarak okuduğu yazarların da bir zamanlar ilk kitabını bastırabilmek adına yayınevlerine ulaşma çabasını düşünsün önce. Peşine bir de ya başaramasaydı ihtimalini eklesin, özet cevabımız en sevdiğiniz romanın asla yazılamamış olması olurdu. Bildik olanın konforunu kırmadan yeni bir üretim sağlamamız imkânsız. Tanıştığımız her kalemle farklı bir noktaya taşınacak ufuk çizgileri. Ne mutlu kalemdaşlara! Öykülerin kesişim noktasında birçok etmen olsa da bütüne baktığımda dert çemberiyle sarmalandıklarını gördüm. Nereden gelir bu çemberin hükmü? Aldığımız her darbeyle yaşamın farklı bir noktasına savruluyoruz. Buradaki öyküler irili ufaklı dert sahibi yapıyor okurunu. İlk öykünün sonunda sizi hırpalarcasına sarsarken son sayfayı çevirdiğinizde derdiniz bir vazoya konan çiçek olabiliyor. Bahsi geçenler yaşamın içinde, bizlerle. Görmezden gelmiş olabilirsiniz çoğunu. Fakat bu öyküler kalemin mürekkebini ruhtaki yaralardan damıtıyor. Ferasetli Kuş, Makasla Yürümek, Ben Değil Bağrıma Bastığım Taş Kara, Her Şeyden Önce Terziydim en sevdiğim öyküler oldu. Kimi zaman bir masalın içinde bir sülünün peşine takılacaksınız kimi zaman ölümün ardından bakakalacaksınız, tatlı bir gururla övüneceksiniz, yarım kalıp sabunun kıymetini öğreneceksiniz. Öyküleri araladıkça bildiğinizi düşündüğünüz hayatların arkasında kalanları göreceksiniz. Şaşırtıcı sonlara hazırlıklı olun. Nereye varırsınız bilmem lakin dünya kaçabileceğiniz kadar geniş değil. Bir yokuşun başında bekliyor yaşam. Derdi tasayı kendinden bildikçe zihin, değişimi arzuluyor. Düzeni temize çekmek yerine ses çıkaran kalemlere selamla. “Ait olmadığın toprağa kök salmanın içi ezen bir yanı var, kendimden biliyorum.” “Hiç kırk gündür uzattığım saçı sakalı keseceksin diye, biter mi yas?”
Yokuş Aksanı
Yokuş AksanıMizgin Bulut · İthaki Yayınları · 2020110 okunma
··
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.