Zamanın Kıymeti-Alıntılar
1. Aynı şekilde ilmi insanlar arasında yaymak da bir nimettir.
2. İlim nimeti de nimetlerin asıllarındandır ve çok büyük bir nimettir. İnsanlığın yükselmesi, hem dünya hem de ahiret saadeti buna bağlıdır.
3. Tercumanu'l-Kur'an olan Abdullah ibn Abbas (ra.)
4. Bir vakti boş geçirdiğinde onu tekrardan elde etmesinin artık yolu yoktur
5. 'Geçen vakti kaybettiğine üzülmekle meşgul olmak ayrı bir vakit öldürmedir.'
6. 'Vakit bir kılıç gibidir, sen onu kesmezsen o seni keser.'
7. İnsan geçen vakti tekrardan kazanmak ister ama yeni bir gün olan bugünü yaşarken dünü geri getirmek nasıl mümkün olsun ki!
8. Varidat (kalbe gelen düşünceler) buluttan bile daha hızlı geçip gider.
9. Geriye yaşanan zaman ve içindekiler kala kalır. Giden düşüncelerden geriye sadece izi ve bıraktığı etkileri kalır. Sen sen ol, kendini gelen vakitte karşılaşacağın şeylere hazırla. Çünkü içinde bulunduğun vakitte değerlendirip istifade ettiklerin hiç şüphesiz bir gün sana yarayacaktır.
10. Alim olsun, abid olsun durumları aynıydı. Vakitleri hayırlı geçirme hususunda birbirleriyle yarışırlardı. Kısa, anlık vakitleri değerlendirme hususun da bile aynıydılar. Sırf vakti değerlendirmek, boşa geçirmiş olmamak için.
11. Çünkü zaman hızlı bir şekilde geçip gidiyor, geçip gittikten sonra ise bir daha geri dönmez. Gidişine çok pişmanlık duyulsa bile yerine bir şey koymak veya yeniden elde etmek mümkün değildir. Ayrıca her vaktin içinde yapılabilecek bir amel vardır.
12. Günü yapacağı işler ve ameller için bölümlere ayırmıştı.
13. "İlim talep etmek beşikten mezara kadardır."
14. Gayretli olmak gerekir, çünkü ömür kısadır, ilim ise bitmez tükenmez bir deryadır.
15. İlim talibinin vakitleri ve saatlerini boşa harcamaması gerekir. Geceleri ve yalnız kaldığı zamanları ganimet bilmeli, hocaları da aynı şekilde servet bilip onlardan istifade etmeye bakmalıdır. Çünkü geçen bir daha geri getirilmez.
16. Allah ne yücedir, insanların gayretleri kendilerini nerelere vardırıyor!
17. İnsanın ölene kadar ilim elde etmeyi bırakmaması gerekir.
18. Onun eğlenmesi, keyiflenmesi ve gezintiye çıkması da hep ilmi müzakereler ve hangi çeşit olursa olsun faydalı bir şeyi öğrenmek ile geçerdi.
19. İlmi, ilim öğrenmek için talep ediyordu. (Maddi ve benzeri gayeler için değil.)
20. Dilim müzakere ve münazara, gözüm mütalaa yapmadığı durumlarda yani uzanıp yatıp rahat ederken bile tefekkür ederim. Kalkarken yazacağım şeyleri düşünmüş olarak kalkarım.
21. Akıllı insanların elde etmek için uğraşması gereken en değerli şey vakittir. Vakit bir ganimettir ve içindeki fırsatlar servet bilinmeli, kapılma ya çalışılmalıdır. Hayatta sıkıntılar çoktur ama vakitler de hızlı geçip gitmektedir.
22. "İmdi, vaktin kendisiyle harcandığı, nefsin meşgul edildiği ve kudreti yüce olan Rabbe yaklaştırarak en güzel şey ilim talep etmektir. Bu, insanı cehalet zulmetinden dinin nuruna çıkarır. Benim nefsimin meşgul olduğu ve vaktimi kendisiyle geçirdiğim şey işte budur, ilimdir.
23. İlim, kendisiyle iştigal eden insana hemen faydalar sağlamasa bile; vaktin kendisiyle ölüp gittiği boş şeylerden alakayı kesip atması bile yeterlidir.
24. İlim, oradan buradan toplanan, Bir şey üstüne bir şey koymaktır. Böyle devam eden bir insan, Bir gün hikmete ulaşacaktır. Çünkü sel kocamandır, lakin Damlalardan oluşmaktadır.
25. İnsanın zamanının önemini ve vaktinin kıymetini bilmesi gerekir. Vaktinin bir lahzasını faydalı bir iş yapmak sızın geçirmemelidir. Gerek söz ve gerekse amel olarak en faziletli olanları yapmaya çalışmalıdır. Bedenin yapmaya muktedir olduğu hayırları yapmak azim ve niyetini her zaman taşıması gerekir.
26. Allah için şu ömür mevsimine dikkat edin. Geçip gitmeden önce değerlendirmek için acele edin. Zamandan istifade etmekte birbirinizle yarışın.
27. Buradan da anladım ki Allah Teala ömrün kıymetini, sıhhat ve afiyetle geçen vakitlerin ne kadar önemli olduğunu, sadece kendilerine ilham edip öğrettiği kimselere ikram etmiştir.
28. Bu günler tarla gibidir. Akıllı kimsenin bu tarlayı ekmekten geri durması veya buna aldırmaması doğru olur mu?
29. Zamanı güzel değerlendirmeye yardımcı olan şey, mümkün olduğunca tek başına kalmak, karşılaşılan kimseye sadece selam vermek veya mühim ihtiyacı arz etmekle yetinmek, bunun yanında az yemekle iktifa etmektir. Çünkü fazla yemek çok uyumaya ve geceyi boşa geçirmeye sebebiyet verir.
30. Kitapları mütalaa etmekten doymam. Görmediğim bir kitaba rastladığımda sanki bir hazine bulmuş gibi olurum.
31. Zorluk Çektiğin Kadar Temenni Ettiğin Şeye Ulaşırsın
32. "Zorluk çektiğin kadar temenni ettiğin şeye ulaşırsın."
33. İbnu'n-Nefis vücuttaki kan dolaşımını yedi asırdan daha fazla önceden keşfeden insandır. 'İkinci İbn Sina'dır.'
34. İhlasla Gayret Edene Allah Teala İkramda Bulunur
35. Zikir zakire öyle bir kuvvet verir ki insan daha önce yapılması düşünülemeyecek işleri zikirle başarır, yapar.
36. Kolay geçer vakitler inan, Hakkıyla değerlendirilen.
37. Öyle bir azme sahip idi ki hedeflediği bilgilere ulaşmayı büyük bir derece olarak kabul ediyordu.
38. Lütfen vakitlerinize hatta anlarınıza bile dikkat edip değerlendiriniz. Çünkü bunlar bereket ve hayır hazineleridir.
39. Bazı ilimlere tekrardan fazla bakılmaz, bunlardan sürekli istifade edilmez. Elde edilmesi mal gibidir. Bu sebeple kaybedilmesi bir eksiklik değildir. Faydası ve ona olan ihtiyaç diğerlerine oranla daha az olduğundan, vakitlerin bu tip işlere harcanmaması, zihinlerin ve bedenlerin bunlarla meşgul edilmemesi gerekir. Daha faziletlisi varken ondan daha aşağıdaki ile meşgul olmak, insanın daha faziletlisi ne ulaşmasına engel olur. Kişinin elde etmeyi sevdiği ve arzuladığı şeye yönelik çalışmasına engel olur, vaktini heder eder, vücudunu yorar.
40. Akıllı kimsenin sağlam zihnini, kıymetli ve son derece pahalı vaktini, en faziletli işe ve en güzel netice verecek amele yöneltmesi gerekir. Böyle yapsın ki en zengin ve en güzel bilgiyi elde etsin.
41. "İlim, ölçülmesi mümkün olmayan derya, tamamını elde etmenin imkan dahilinde olmadığı maden gibidir. Sen en mühim olanla ilgilen. Çünkü en mühim olan ile ilgilenmeyen en mühime de zarar vermiş olur."
42. "Bilesin ki, senin fikrin her şeyi ihata edemez. Bu sebeple mühim olanları bir tarafa ayır. Ayrıca herkesle ilgilenemezsin, ilgi ve teveccühünü hakikat ehli insanlara tahsis et. Keza cömertliğin de herkese şamil olamaz. Onu da fazilet sahibi insanlara sakla.
43. Gece ile gündüz devamlı gayret etsen bile, senin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmez. Bu sebeple yapacağın işler ile bırakman gereken işleri birbirinden iyi ayır.
44. Düşünceni mühim olmayan ile meşgul ettiğin takdirde, mühim olanı hakir görmüş olursun. Batıl yolda sarf ettiğin malı hak yolda sarf etmek istediğinde çoktan elinden çıkarmış bulunursun. Ahlakı eksik kimselere ilgi ve alaka gösterdiğin zaman, zora düştüğünde faziletli kimselere teveccüh göstermememin sıkıntısını çekersin. İhtiyacın dışındaki şeylerle gece ve gündüzünü meşgul etmen durumunda ihtiyacın olanı bir köşeye itmiş olursun."
45. Muhterem, anlayışlı, zeki ve akıllı kardeşim! Sen de nefsine sahip ol. Vaktin boş yere heder olup gitmesin. Çünkü içinde yaşamış olduğun zaman geçip giden bir akıntıdır.
46. Zamanı kazanmaya, ondan istifade etmeye karşı hırslı ol. Bunun için de kendini, işlerini ve vakitlerini ayarla. Öğrenci de olsan, hoca da olsan, eser yazan da olsan, mütalaa eden de olsan, dinleyici de olsan, okuyan da olsan, nefsini ıslaha çalışan abid de olsan böyle olmalısın. Vaktini öldürerek, hayatının saatlerini ve sahip olduğun anları çarçur etme. Ömrünü boşa harcayıp sakın aldanma.
47. Vaktin hakkını idrak eden kimse, hayatının anlamını da idrak etmiştir. Çünkü vakit hayat demektir."
48. Senin ilme arzun ne zamandır?
49. "İleriki Günlerimde Yaparım" Deme
50. Ömrünün saatlerini iyi değerlendir, çünkü uçup gidiyor. Ortada olmayan, müstakbelle ilgili hülyalara kendini kaptırma. Çünkü her yaşanan zamanın kendisine göre meşguliyetleri, işleri ve aniden ortaya çıkan durumları vardır.
51. Akıllı ve başarılı kimse ömrünün ve vaktinin her lahza ve dakikasını faydalı ve yararlı bir işle geçiren insandır.
52. En çok değerlendirmen gereken, Vaktindir senin, geçip giden, Maalesef en kolay kaybettiğin, Bakıyorum aynı şeydir, neden?
53. Ama insanın gayesi vakti boşu boşuna öldürmek olursa, bu meşru bir gaye olmaz. Çünkü vakit hayat demektir. Vakti öldürmek hayatı öldürmektir. Uzun vakitlerini tavla, satranç, boş oyunlar ve lüzumsuz eğlencelerle harcamak meşru değildir. Çünkü bu insanlar aklın razı olduğu bir gaye uğrunda çalışmamaktadırlar. Kahve köşelerinde, kulüplerde ve yollarda şaşkın şaşkın oturanlann da bunlardan bir farkı yoktur. Bunların yegane gayesi vakit öldürmektir. Sanki vakit onların bir düşmanı imiş gibi onu katletmeye çalışıyorlar.
54. Kendine prensip edin. Her gün nefsine şunu sor: "Bu gün boş zamanımda ne yaptım? Sıhhatime yarayan bir iş, mal veya ilim kazanma yolunda bir uğraş; kendime veya başkalarına yönelik faydalı bir faaliyet yaptım mı?" Bir bak bakalım: Boş zamanın aklına boyun eğmiş mi? Senin güzel bir hedefin vardı. Bak bakalım zamanını o yönde sarf edebilmiş misin? Cevabın 'Evet' ise başardın demektir. Yok eğer cevabın 'Hayır' ise başarmak için çalışmalısın, gayret etmelisin.
55. Her gün az bir zamanın aynı şeye tahsis edilmesi hayat akışını değiştirir ve seni sandığından daha kuvvetli kılar, hayal ettiğinden daha yükseklere çıkarır.