Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fıstık Yağında Pişen Helva
İmam-ı Ebu Yusuf, çocukluğunda İmam-ı A’zam’ın derslerine devam eder ve ilim aşkıyla yanarmış. Ancak yetim olan İmam Ebu Yusuf, annesinin zorlaması ile bir boyacı ustasının yanına çırak verilmişse de o buradan kaçıp yine derslere devama başlamış. Annesi bir gün İmam-ı Azam’ın huzuruna çıkıp; -“Çocuğun sanatına neden engel oluyorsunuz? Kendisi bir mangıra muhtaç bir yetimdir. Para kazanacak yerde senin yanında oturmaktan ne hasıl olur?” diye çıkışır. İmam-ı A’zam cevaben: -“A kadın! Bu çocuğu boyacı etmekle ne yüz aklığı olur? Tahsiline engel olma ki, meclisimizde öğrendiği ilim sayesinde bir gün sana fıstık yağında pişmiş helva yedirebilir.” der. Anne ısrar edince de İmam-ı Azam, onun yevmiyesini kendi cebinden ödeyip derslere devamını sağlar. Aradan yıllar geçer. İmam Yusuf ilimde yegane-i devran olur. Abbasi devletinin başına Harun Reşid geçer ve Bağdat’ta hüküm sürmeye başlar. Bu arada halife, çok sevdiği eşi Zübeyde’ye incir çekirdeğini doldurmayacak bir sebepten kızmış ve hidet ile, -“Benim mülküm olan yerlerde bir gece daha sabahlarsan talak-ı selase ile benden boş ol.” deyivermiştir. O günün imkanları ile Abbasi ülkesi sınırlarından çıkabilmek, ancak bir haftalık yolculuğu gerektirmektedir ve bir günde sınır dışına çıkmak için insanın kuş olup uçması gerekmektedir.Halifenin pişman olması uzun sürmez. Ancak yemininden geri dönüş yoktur. Devrin bütün alimlerini huzuruna çağırtıp bu meseleye bir çözüm bulmalarını isterse de kimse içinden çıkamaz. Nihayet son çare olarak Ebu Yusuf huzura çağırtılır. Halife durumu anlatır ve çare sorar. İmam Yusuf, -“Kolay.” der. “Hiç üzülmeyiniz hünkarım. Muhterem eşiniz bu gece bir mescidde sabahlasın. Yarın helaliniz olarak geri döner. Zira Kur’an’ı Kerim’de mescidler Allah’ın mülkü olarak tanımlanır.” Gerçekten de Tevbe suresinin 17 ve 18. ayetlerinde mescidler “Allah’ın evleri” olarak anılmaktadır. Harun Reşid bu çareyi çok beğenir. Diğer alimlere de sorup şeriata uygun olduğunu öğrenince İmam Yusuf’a ihsanlarda bulunur ve onu Bağdat kadılığına tayin eder. Zübeyde de yüz bin dirhem gümüş gönderir. Çok geçmeden İmam Yusuf ile Harun Reşid arasında dostluk başlar. Sık sık sohbet etmeye başlarlar. Yine bir gün sarayda derin sohbete dalmışlar iken hizmetkarlar huzura helva getirip ikram ederler. Halife helvaya baktıktan sonra, -“Ya İmam, bundan bol bol ye. Çünkü fıstık yağından yapılmıştır ve bizde dahi her zaman pişirmezler. Bugün senin için yaptırttım.” İmam Yusuf bu söz üzerine elinde olmayarak güler ve yıllar önce annesi ile hocası İmam-ı Azam arasında geçen konuşmayı hatırlar. Halifeye durumu anlatınca halife derhal büyük bir tabak dolusu helvayı Ebu Yusuf’un annesine gönderir.
Sayfa 27 - Kapı Yayınları - 12. BaskıKitabı okudu
·
91 görüntüleme
Tilmiyz okurunun profil resmi
Ebu Hanife, İslam'ın anlaşılması ve yayılmasında özellikle fıkıhta(hukukta) önemli roller üstlenmiş İmam Muhammed ve Ebu Yusuf gibi yetiştirdiği birçok öğrencisine kendi gelirinden burs bağlamış ve evlenip barklanmalarında önemli çabalar sarfetmiştir. O sadece bir hoca değil aynı zamanda öğrencilerinin babasıydı da..
Sayfalardan Esintiler okurunun profil resmi
Kadı olmayı reddettiği için zindanda kırbaçlanarak öldürüldüğü rivayet edilir. İmam-ı Azam gibi ilim adamının yaşam serüveni ve sonucu..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.