Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Başka İstanbul
Eline, diline sağlık Orhan Okay hocam. İyi ki, sizin gibi İstanbul sevdalısı, İstanbul beyefendisi insanlarımız var. Yoksa biz kimlerden öğrenirdik İstanbul kültürünü, İstanbul yaşamını, İstanbul’un neler kaybettiğini… Neler kaybetti bu şehir, neler gitti bu şehirden? sorularının cevabını, nasıl bulabilirdik, siz yazmasaydınız. Başlangıçta, sanki bir hatıra kitabı gibi karşımıza çıksa da okudukça hiç de öyle olmadığını görüyoruz “Bir Başka İstanbul” kitabının. Kitap, bir şehrin karış karış denize kayışının, yok oluşunun trajik bir öyküsü bana göre. Bazen gülerek okuduk, bazen ,ama daha çok, gözlerimiz nemli, büyük bir hüzünle okuduk, İstanbul üzerine yazılanları, İstanbul’da yaşananları. İstanbul üzerine o kadar çok yazı yazıldı, o kadar şiir yazıldı, hakkında o kadar çok kitap yayınlandı ki, bu bir nasipse, dünyada hiçbir şehre nasip olmadı. Aslında bu durum bile, bizim neler kaybettiğimizi açıkça dile getiriyor. Çünkü, her geçen gün, yok olan bir şehri insanlar, kitaplarla, yazılarla, şiirlerle ölümsüzleştirme gayreti içindeler.( Yangından ne kurtarabilirsek kârdır kabîlinden) Hâla her şeyiyle, dünüyle, bu günüyle; tarihi dokusuyla dimdik ayakta olan şehirler üzerine neden yazılar yazılsın, kitaplar yayınlansın ki? Zaten her şey apaçık ortada ve yaşıyor değil mi? İki yüz sene önceki Paris’te olup da şimdi olmayan ne var? Sanırım her şey yerli yerinde duruyor… Ama bu durum İstanbul için geçerli değil işte. Bırakınız iki yüz yıl geriye gitmeyi, elli yıl önce olup da şimdi olmayan o kadar çok şey var ki, saymaya kalksak ciltlere sığmaz. O yüzden İstanbul için acele etmeliyiz, daha çok yazmalıyız, daha çok kitaplar çıkarmalıyız ki, biraz daha fazla ebedileşsin şehir. Çünkü, bu gün gördüklerimizi yarın göremeyebiliriz. İspat mı diyorsunuz. İşte size Orhan Okay hocanın yazdıkları… Hocanın yazdıklarını bir masal gibi okuduk. Anlattığı, tasvir ettiği mekanların yerlerinde şimdi yeller esiyor. İşin ilginç olan tarafı da bütün bunların 50- 60 yıl gibi, bir şehrin ömrü için çok kısa sayılan zaman da gerçekleşmesi… İşte Orhan Hoca’ ya, bizleri, bir şehrin kayboluş hikayesinden haberdar ettiği için,tanık ettiği için binlerce teşekkür ediyoruz ve İstanbul hakkında kendisinden daha çok çalışma bekliyoruz.( Haddimiz olmayarak) Evet, her gün havasını teneffüs ettiğimiz, sokaklarını arşınladığımız, ekmek paramızı kazandığımız şehrin dünkü hikayesini, özellikle de Cumhuriyetten bu yana şehrin yaşadığı ruhsal ve fiziksel değişimi öğrenmek istiyorsanız İstanbul üzerine yazılan kitapları okuyun. Özellikle de Orhan Okay gibi, bizzat yaşadıklarını yazan, hem de çok akıcı bir üslup ile yazan birinin kitabını kaçırmayın, hemen okuyun. Göreceksiniz çok şeye değecek… Adem Keven Not: M. Orhan Okay’ ın Bir Başka İstanbul kitabı Kubbealtı Neşriyat tarafından basılmıştır.
Bir Başka İstanbul
Bir Başka İstanbulM. Orhan Okay · Kubbealtı Neşriyatı · 20128 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.