Bir Özgürlük Şarkısı
1. İnledi Ölümsüz Dişi! Tüm yeryüzünden duyuldu iniltisi:
2. İngiltere kıyıları hasta, sessiz; Amerika çayırları solgun!
3. Kehanetin gölgeleri, göller ve ırmaklarla birlikte ürperiyor
ve okyanusun karşı kıyısına dönmüş mırıldanıyor: Fransa,
yerle bir et zindanını,
4. Altın İspanya, parçala yaşlı Roma’nın barikatlarını,
5. Fırlat anahtarlarını Ey Roma, aşağıya, derinlere doğru,
aşağıya, hatta ta sonsuza,
6. Ve ağla!
7. Titreyen avuçlarına aldı, yeni doğan ve uluyan dehşeti,
8. Atlantik denizinin engellediği bitimsiz ışık dağları
üzerinde, yeni doğmuş ateş, durdu yıldızlı kralın önünde,
9. Gri karlarla ve gümbürdeyen çehrelerle kaplandı
yamaçlar, derinlerde dalgalandı kıskanç kanatlar,
10. Kargıya benzeyen el yandı, çözüldü kalkanın tokası,
kıskançlığın eli tutuşan saçların arasına daldı ve yeni
doğmuş tansığı, yıldızlı geceye doğru savurup attı.
11. Ateş, düşüyor ateş!
12. Kaldır kafanı! Kaldır bak! Ey Londralı, çoğalt
teveccühünü. Ey Yahudi, bırak altın saymayı. Dön yağına ve şarabına geri. Ey Afrikalı! Kara Afrikalı! (Git kanatlı düşünce, genişlet onun alnını.)
13. Ateşli kollar, alev alev yanan saçlar, Batı denizinde sönen güneş gibi dumanlı.
14. Ebedi uykusundan uyanmış, ağartılı öğe, kükreyerek uzaklaştı.
15. Boşu boşuna çırparak kanatlarını, koşturdu aşağıya kıskanç kral; dümenler ve kalkanlar, savaş arabaları ve
atlar, filler, sancaklar, kaleler, mancınıklar ve kayalar arasında, benzi atmış danışmanlar, gümbürdeyen savaşçılar, iki büklüm muharipler,
16. Düşüyor, saldırıyor, mahvoluyorlar! Urthona’nın inlerinde, yıkıntılar arasında gömülü,
17. Bütün gece harabelerin altında, derken, sessiz fakat öfkeli alevleri soldu, ümitsiz kralın etrafında beliren.
18. Gök gürlemesi ve ateşle birlikte, ıssızlığa doğru sürüyor yıldızlı ordularını ve koyu kederin diplerine çevirirken ışık saçan gözkapaklarını, on emrini duyuruyor,
19. Sabah onun altın göğsünü kuş tüyleriyle süslerken, ateşten oğul, doğu bulutundaydı,
20. Nefretle reddederken ilençle yazılmış bulutları, taştan yasayı toz haline geçirmek için tepiniyor, haykırıyor, gecenin inlerinden salmış, sonsuz atları:
Yok artık imparatorluk! Ve şimdi, aslan ve kurt yitip gidecek.
Koro
İzin vermeyin daha fazla, kısık sesli ve ölümcül karalara bürünmüş şafağın Kuzguni rahipleri, lanetler yağdırmasın hazzın oğullarına. Onun kabul gören tarikat yoldaşları, ki tiran özgür diyor onlara, ne sınır koysun ne de bir çatı çatsın. Solgun dinsel şehvet, arzulayıp da eylemeyen bakireliği çağırmasın!
Kutsaldır yaşayan her şey çünkü.
Bir solukta okunacak ama etkisi her soluğa etki eden 36 sayfalık müthiş belirlemelerle ve deyimlerle dolu bir kitap...