Gönderi

142 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
*YER ÇEKİRDEĞİ SOĞUYORMUŞ DİYORLAR*
Toplum bizi denetler. Yaşadığımız olayların yansımalarını hayatımızın tüm anlarında hissederiz. "... Hiçbirimiz bu kan ve çürümüşlük kokusunun yatak odalarımıza kadar daldığının, sevişmelerimizin içine sızdığının, o sevişmeleri doğrayıp pörsüttüğünün bilincinde değildik..." Toplumun bizi denetlemesinden mi yoksa nükleer çağın bizi kendimize yabancılaştırmasından mı bilmem hepimiz birer kabuklu canlıya dönmüş durumdayız. Duyargalarını içine çekmiş deniz kestaneleri. İç sesleri yalnızca bir uğultuya dönmüş olan. Belki de düşünsel faaliyetimizin artmasındandır. Ee, ne de olsa insanın düşünsel faaliyeti arttıkça başkaldırı sesinin daha derinlerden, boğuk bir şekilde gelmesinden daha doğal ne var ki? Burada Kafka'nın Dönüşüm'üne ve sevgili Gregor Samsa'ya bir selam göndermekte fayda var. Adalet Ağaoğlu birçok kitabında ve söyleşisinde bu konuyu yani insanın kendine yabancılaşmasını Kafkavari olarak dile getirmişti zaten. Bu ön bilgiden sonra kitabı inceleyebiliriz: Kitap zaten Yazsonu kitabından bir alıntıyla başlamış, bu cümleden hareketle yaşanılan olaylardan dolayı normal bir sevişmenin mümkün olamayacağını anlıyoruz. Ayrıca Adalet Ağaoğlu bir söyleşisinde bu kitap üzerine birkaç kelam ediyor. Bunları özetlemekte fayda var: Cinsel bir birleşmeyi anlatırken eril bir dil kullanmak istemediğini (örneğin koymak, sokmak, uçmak vb.), bunun yanında tıp terminolojisini de kullanmak istemediğini (örneğin penis, vajina vb.) söylüyor. Şu ana kadar Türk edebiyatındaki eserlerde yer alan sevişme sahnelerinde eril bir dil kullanıldığını ve bu bakımdan kendi romanının bir ilk olacağını vurguluyor. Kitabı okuyunca bunun uygulandığını görebiliyoruz. Kitabın birkaç yerinde kadın ısrarla kadınsı erkeklerden hoşlandığını vurguluyor ki Adalet Ağaoğlu bir söyleşisinde kendisi de erkeklerde kadınsılıktan hoşlandığını söylüyordu. Kitapta normal bir cinsel birleşme ve günümüzün bir cinsel birleşmesi karşılaştırılmış. Bir hayaller ve hayatlar meselesi gibi. Kolay okunan gayet net bir şekilde amacına ulaşmış bir kitaptı, Adalet Ağaoğlu'nun ruhu şad olsun. Ha, unutmadan! Yer çekirdeği soğuyormuş diyorlar. Peynirin kilosu kaça çıkmış? Jandarmalar çocukları götürmüş diyorlar. Sahi dün kaç kişi vurulmuş?
Ruh Üşümesi
Ruh ÜşümesiAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 2015669 okunma
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.