Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Aşk Üzerine
Bre zavallı, az mı derdin var ki kendine yeni dertler uyduruyorsun! Aşk denilen şey; arzulanan bir varlıkta bulacağımız acı tat gibi geliyor bana. Sokrates'e göre aşk, güzelliğin aracılığıyla çoğalma arzusudur. Peki nedir bu hazzın insana verdiği o garip gıdıklanma, delice, budalaca, saçma sapan haller? Aşk mı? Hmm, sahte duygular... Özellikle günümüz aşkları... Sonu yıkım, acısı kalıcı, yarası derin. Ancak bu aşk denilen şey öyle bir belâdır ki önce gözü kör eder. Sonucunda yanılacağını bile bile kendinisi karşı koyamamasıdır. İlk zamanlar tatlı gelir tabii, heyecan verir, tozpembe bir hayat gibi. Tabiat da bir yandan bu arzuya doğru sürükler insanı. Lakin hepimiz biliyoruz ki aşk, güle ulaşmak için gülün yolda bıraktığı dikenlere katlanmak gibi olduğunu... Hepimiz biliyoruz ki aşk, yokluğa talip olmaktır... Peki neden hâlâ aşk? Çünkü nefsimize söz geçiremiyoruz. Çünkü nefis aşkı da hoş ve tatlı gösterir. Özellikle hayatımıza internet ve sosyal medyanın girişiyle birlikte artık türlü türlü cefanın adını aşk koymuşlar. Tanımadıkları insanlarla hoşbeş oluyorlar, özel hayatlarını paylaşıyorlar, medyaya bir süre sonra bağımlı oluyorlar; gerçek dünyadan, ailelerinden, çevrelerinden kopuyorlar. Peki ya sonucunda ne oluyor? "Anlaşamıyoruz." deyip birbirlerini engelliyorlar. Ya sonra? Bir başkası yazıyor ve bu döngü yeniden başlıyor. Sonuç yine mutsuzluk. Bu olayların temel sebebi "Aile" olduğunu düşünüyorum. Benim, ailemle bağım oldukça kuvvetlidir. Çünkü benim güzel bir ailem var. Bana değer veren, bir şeylerde başarılı olmam için destek veren, benimle sohbet eden... Sohbet, ne kadar güzel değil mi? Bir sıkıntım olduğunda medyaya girip birilerine değil, aileme anlatıyorum ben. Peki ailem bana değer vermeseydi ne yapacaktım? Büyük ihtimalle ben de medyaya bağımlı olup mutsuz bir hayat yaşardım. Belki de aşık olup dünyamdan kopardım... Bir diğer bu olaya sebep olan durum ise "arkadaş çevresi" Düşünsenize... Birçok gerçek arkadaşınız var. Onlara sarılabiliyorsunuz, dokunabiliyorsunuz, mutluluğunuzu onlarla paylaşıyorsunuz, birlikte çeşit çeşit aktiviteler yapıyorsunuz. Ne kadar mutlu bir hayat... Bunca güzel ve çekici sebepler varken neden mutsuzluğu seçer ki insan? Ya siz aşkı boşverin de ailenizle ilişkinizin kuvvetli olmasına bakın. Aşkı bırakın da cıvıl cıvıl bir çevreniz, rengârenk arkadaşlarınız olsun. Mutluluk varken mutsuzluğa yer yok! Mutlu olmanıza bakın. Neyzen Tevfik ne der bilir misiniz? "Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer. İçsen de tükenir içmesen de. Bu yüzden hayattan tat almaya bak. Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da..." Yaşayanlardan olmak dileğiyle... Zehra MUHAMMED @zehramuhammed
··
69 görüntüleme
Pamuk Prenses okurunun profil resmi
Aşkım yaaa ♥️ ne güzel anlatmışsın
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.