Kitap şahane ve birçok ülkede yıllardır basımı yapılıyor, hâlâ rağbet görüyor. Türkiye'de ilk kez 1928'de Atatürk tarafından bizzat bastırılmış ve askeri okullarda zorunlu olmak üzere okullarda okutulmasını tavsiye etmiştir. Ben şahsen kitabı okurken Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk Türkiye'sinin muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için çabalamasını, devrimlerini gördüm. Kitap kabaca 2 bölümden oluşuyor. İlk kısımda yazarın hayatı, Snellman'ın gerçek hayatı, 19. yüzyılın sonlarına doğru Finlandiya'nın durumu gibi birçok bilgiden bahsediyor. İkinci kısımda ise kitaba geçiyoruz. İlk kısım düz hesap 60 sayfa, kitap kısmı da 180 sayfa civarı. Bir de birkaç sayfadan oluşan Sonsöz bölümü var. İlk kısmı anlatmaya değmez arzu eden bu kişileri Vikipedi'den veya başka sitelerden araştırabilir ben direkt ikinci kısmı anlatacağım. Finlandiya, bilindiği üzere İsveç'ten ayrılıp Çarlık Rusya'sına geçmiş ve sonradan tam bağımsız olmuştur. İsveç'ten gönüllü ayrılık şeklinde ayrılıyor Rus-İsveç Savaşı sonrası. Fakat bu ayrılık sadece resmiyette kültür olarak ne bir Fin kültürü var ne de edebiyatı. Tüm önemli mevkiler İsveçliler tarafından ele geçirilmiş, milli benlikleri yok edilmiş. Ana karakter olan Snellman ise eğitime aşırı ağırlık veriyor ve 8-10 binlik bir şehirde bile onlarca farklı eğitim veren liseler açılmasını sağlıyor, aydın kesimin halkı eğitmesi için bir dizi konferanslar veriyor. Salla başı al maaşı kafasındaki memurları ya işine sadık olmaya davet ediyor ya da kendilerine başka işle meşgul olmalarını, yerlerine Finlandiya vatandaşı ama müthiş enerjili gençlerin olmasını istiyor. Kademe kademe, yavaş yavaş eğitimden başlayarak ordu, sağlık, ticaret, tarım... gibi sektörlerin gelişimini, Avrupa'nın en fakir ülkesinden en zengin ülkesine dönüşümünü anlatıyor. Finlandiya'da düz arsa bile yoktur. Ya kayalıktır ya bataklık. Ama azimli halk öyle bir devrimler öyle bir reformlar yapıyor ki ayakta alkışlamamak mümkün değil. Tıpkı ordusu dağıtılmış Türkiye Cumhuriyeti'nin kısa sürede tarımda kendine yetebilen ülke olurken, sanayide de ciddi adımlar atması (uçak fabrikası vb.) gibi. İşte bu yüzden bana Atatürk devrini hatırlattı. Bir eğitimci olarak okullarda her kademede kesinlikle okutulmalı diye düşünüyorum.

Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Martı Yayınları · 201899,9bin okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömer Yüksel