Gönderi

Öfke mi hüzün mü?
Ebu Vail radıyallahu anh anlatıyor: "Urve İbnu Muhammed es-Sa'di'nin yanına girdik. Bir zat kendisine konuştu ve Urve'yi kızdırdı. Urve kalkıp abdest aldı ve: "Babam, dedem Atiyye radıyallahu anh'tan anlattı ki, o, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini nakletmiştir: "Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın." Kaynak: Ebu Davud, Edeb 4, (4784) İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor. "Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir gün): "Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?" diye sordu. Ashab radıyallahu anhüm: "Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!" dediler. Resûlullah aleyhissalatu vesselam: "Hayır, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir." Kaynak: Müslim, Birr 106, (2608); Ebu Davud, Edeb 3, (4779). Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır: “Sinek başı kadar bile olsa gözünden Allah korkusuyla yaş çıkan ve bu yaşı yanaklarına değecek kadar akan hiçbir mü’min yoktur ki Allah onu ateşe haram etmesin!” (İbn-i Mâce, Zühd, 19) “Allah katında hiçbir şey, iki damla ve iki izden daha sevimli değildir: Allah korkusuyla akıtılan gözyaşı damlası ve Allah yolunda dökülen kan damlası. İki iz ise, Allah yolunda çarpışırken alınan yara izi ve Allah’ın emrettiği farzlardan birini yerine getirmekten kalan kulluk izidir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-cihâd 26) “Bilmez misiniz, gerçekten Allah, gözyaşı ve kalbin elemi sebebiyle kişiye azap etmez. Fakat –dilini işâret ederek– bunun yüzünden azap eder veya bağışlar” buyurdu. (Buhârî, Cenâiz 44) “Allahım! Keder ve hüzünden, acizlik ve tembellikten, cimrilik ve korkaklıktan, borcun belimi bükmesinden ve insanların bana galip gelmesinden sana sığınırım.” Buhâri, (7/158). Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- bu duayı çokça yapardı. Bkz. Fethu’l-Bâri (11/173).
·
6 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.