Gönderi
Dilsel çeşitlilik, mizahi anlatım, teknik farklılık neler yok ki kitapta.Henüz 20'li yaşlarda genç bir kızın kaleminden böyle muhteşem bir kitabın çıkması takdire şayan.
Aslında konu basit ; kentin kenar semtlerinde fabrika atıkları ile çöp yığınları içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışan köyden kente göçmüş bir ailenin hurafelerle şekillenmiş yaşamını, zamanla aydınlanan bireylerin aileden kopuşunu, mizahi ve masalımsı bir üslupla anlatmış.Fakat Tekin, diğer toplumcu yazarlar gibi burdan yola çıkarak toplumsal meselelere değinmemiş.
Kitaptaki her karakter ayrı ayrı kendi içinde tahlil edilesi.O kadar renkli ve farklılar.Karakterlerin yanında zaman, mekan, olay olarak da çok farklı yaklaşım denenmiş eserde.
Marquez'in eserlerini okumuşsanız Latife Tekin 'in ondan etkilendiğini çok net görebilirsiniz. Şayet kendisi de eserlerinde, Gabriel Garcia Marquez’in “Büyülü Gerçekçilik” anlayışından etkilendiğini belirtmiş.
Kitapta anlatılan Akkaş ailesi yazarın kendi ailesi, ailenin dördüncü çocuğu benim de kahramanım Dimrit ise yazarın kendisi. Çok zengin bir hayal dünyası var, canlı cansız tüm varlıklara bu çerçeveden bakıyor,onlarla konuşuyor.Babası, abileri, ablası bir yana annesi de bir o kadar farklı. Hele Azrail ile anlaşma yaptığı bölümler, özellikle son sayfalarda o kadar çok güldüm ki.
Kitaba sabah başladım elimden bırakamadım ve bitirir bitirmez yorum yazmak istedim. O kadar içine çekti beni.Bunun yanında kitabı okumakta zorlananlar da elbette çıkacaktır, çünkü kolay bir kitap değil, teknik olarak da farklı olduğunu düşünürsek.
İşin özü bu saatten sonra bir Latife Tekin hayranı var karşınızda ve kitabı bitirir bitirmez diğer kitaplarını da not ettim sipariş için.
Kesinlikle tavsiyemdir dostlar.
·
49 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.