Gönderi

Kimselere diyemem...
Öyle çok pazarlık ettim ki seninle, ey Rab'bim Sen çağırınca, kendime ayırdığım vakitlerden çalındı sandım Ezan okununca mesela Sevdiklerimle geçirdiğim zamanların azalmasından kaygılandım Vakit girince, içim cız etti hep Odamdan uzaklaştım, bıraktım işimi, keyfimi bozdum Öylece namaza durdum Ayak diredim, "Az sonra kılsamda olur" dedim Az sonralarım, çok sonralara döndü Geç kaldım Sonunda ayaklarımı sürüye sürüye vardım huzuruna Pazarlığımı vaktin daralmışlığını bahane ederek Yeniden ileri sürdüm Kaçıyordu ya namaz, o yüzden çabucak kıldım Hemen selam verdim, hemen kalktım, rahatladım Oysa, rahatlığı sana borçluyum Bunu biliyorum ama unutuyorum Ağrımayan her bir dişim kadar huzur borçluyum sana Tenimin acımayan her bir noktası kadar Rahatlık borçluyum sana, kazara dişlerim ağrıyacak olsa Her biri için harcıyacağım zaman senin Tenim her noktasından yırtılacakmış gibi acıyacak olsa Kendi kendime dar geleceğim huzursuz günler senin. Neyi kimden kaçırıyorum ki ben, ey Rab'bim? Aldanıyorum, kendimi aldatıyorum Bu kadarla kalsa iyi, gün oldu usandım Sabırımı tükettim, tükendim Kendime yontmaya heveslendim Benden istediğin zamanı çok gördüm Benden istediğini benim için istediğini bile bile Huzurunda huzursuz durdum Günümü delik deşik etmeni İşimin arasına kesintiler sokmanı Hayatımın ortasına duraklar koymanı Uykumu bölmeni lüzumsuz gördüm Beni bana bıraklarla durdum huzuruna İçim başka bi' yerlerin türküsünü söylerken Ben seccademde belki sadece bedenimle mıhlı kaldım Oysa sen, dilersen dar edebilirsin zamanı bana Korkulu bir savaşın orta yerinde Ateş ve kan kusan bombaların altında Günümü de, işimi de, uykumu da hatta rüyalarımı da Delik deşik etmelerini takdir edebilirdin Düşmeyen bombalar kadar Tenime uğramayan sancılar kadar Yöreme uğramayan kaygılar kadar Farkına varamadığım sessizlikler kadar Genişlik borçluyum sana Ben neyi kimden saklıyorum ki? Öylesine bi' pazarlık benimkisi Tuhaf, anlamsız, ama pazarlık işte Kendimi bir yere koyuyorum, seni bir başka yere Kefenin birinde benim istediğim Öbüründe senin dilediğin Sanki benim istediğim senin dilediğinin dışındaymış gibi Senin dilediğin benim isteklerimin aleyhineymiş gibi Bi' tür pazarlık yani, öyle içten pazarlık ki bu Kendime bile söyleyemiyorum İtiraf ediyorum, gözlerimle birlikte Gönlümü de secdene kilitlemeye çok gördüm kendime Kendimi sıfırlamayı secdede Benliğimi hiçe indirmeyi beceremedim Ensemde kaderin sıcacık nefesini hissedicek O teslimiyetin vadisine bir türlü inemedim Acelem vardı, anlımı koyduğum gibi kaldırdım seccadeden Bütün benliğimle aşağı inemedim İşim vardı, secdemi kısalttım İşime zaman kazandım Secdeye kalbimi de sığdırmaya çalışmadım Uykum vardı, secdemi sığ bırakıp uykumu derinleştirdim Ey Rab'bim, itirafımdır, şuracıkta söylüyorum Bencilliğimi de sırtıma alıp rükularda eritemedim Bedenim eğilirken huzurunda Emrolunduğum gibi dosdoğru olmanın ağırlığını sırtıma almayı Hep erteledim Sırası değildi, hele dur, sonra da olurdu Oysa, sen dileseydin Sevdiğimin cılız nabızlarının eşliğinde Loş ve neşesiz bir yoğun bakım odasında Uykusuz, kaygılarla dolu, umutsuz Çaresizlik içinde, ürpertiyle, korkuyla Secdeden sakladığım gözümü, gönlümü Bir mönitörün ekranına kilitleyebilirdin Dileseydin, yeryüzünün sükunetini bir anda kesip Küçücük bir duvar kıpırtısının gölgesinde Mini mini bi' sarsıntının beklentisi içinde Secdene çok gördüğüm saçlarıma aklar düşürebilirdin İçten pazarlık mı denir buna? Bilmem Ben biliyorum, sen beni, benim bildiğimden daha iyi biliyorsun Bir sen duydun beni ey Rab'bim, sırrımı bir sen bildin Kendimi gereksiz görürken seccadenin üzerinde Dudağım anlamına yetişemediğim kelimeler için oynarken Sen beni söylediğimden fazlasıyla duydun Söyleyemediğimi de, dile getiremediğimi de bildin Ruhumu alıp uzaklara gittiğim halde Bir bedenimi bıraktığım halde huzurunda Kovmadın beni kapından Yanında tuttun, yakınlığında tuttun, itirafımdır Öyle anlatıldığı gibi özlemeyi beceremedim henüz namazı Aradan çıkarmaya çalıştığım oldu Geçiştirdim, bir sorundu, çözdüm, hallettim Selam verip sonra yaşamaya başladım Yaşamayı namazın içinde aramalıydım, ama olmadı işte Kafa tuttum açıkça, ayak diredim, pazarlık ettim Ama sen utandırmadın, yine, yine, yine huzuruna aldın beni Her secdede, rahmetinle okşadın anlımı Her rükuda aferinler fısıldadın gönlüme Her vakit, yeni bir sayfanın aklığına çağırdın ruhumu Yüzüme vurmadın, azarlamadın beni, aşağılamadın Hepten umut kesmedin benden, yok saymadın, utandırmadın Ey Rab'bim, benim içimin içini bilen Rab'bim Pazarlık ettiğimi seninle, bir sen bildin Kimselere söylemedim, bir sana açabilirim içimi Bir sen ayıplamadın beni çünkü, ben böyleyim işte Yine bana aitlerin hesabındayım Oysa, her şey sana ait, ben bile bana ait değilken Ben senden neyi sakınıyorum, ey Rab'bim? Niyedir bu pazarlık? Nedendir? İşte böyle İtirafımdır, kimseye söyleyemediğim Kimselere diyemediğim, yalnız sana söylediğim Öyle ya, başka kime söyliyim? Başka kimin anlayışından medet umayım? Ben böyleyim Rab'bim, dil sizin, çare sizin 🥀
Senai Demirci
Senai Demirci
·
22 görüntüleme
BE┳A okurunun profil resmi
youtu.be/P09w-hNDenQ Belki dinlemek isteyenler olur. Dinlemeden muhakkak yanınızda peçete bulundurun derim... 🥀😢
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.