Bu kitap için denilebilecek söz çoktur, diyeni de olmuştur ve olacaktır. Ben sadece şunu demek istiyorum: Martin Canım benim, içime işledin resmen. Belki yolda görsek "berduş, zavallı, pis" diyeceğimiz insanların nasıl da pırlanta olabileceğini, değeri anlaşıldıktan sonra da geç kalınabileceğini gösterdin bizlere. Anlayabilene ne hoş! Kitaplığımın en güzel köşesine koyacağım, önünden her geçtiğimde göz göze gelirsek şayet, bir göz kırp yeter! Aşağıdaki paragraf tamamen kitaptan alınmıştır, spoiler denilen ecnebi türetmesidir. Fevkaladedir, ayrıca bir inceleme yapmaya gerek duyurtmayandır. (Uyarılır) "Yapıtlar tamamlanmıştı. O zaman açlık çekmeme razı olduğunuz, evinize gelmemi yasakladığınız ve beni sadece bir işe girmedim diye lanetlediğiniz halde, şimdi önüme yemekler diziyorsunuz. Üstelik yapıtların hepsi o zaman yazılmıştı. Şimdi, ben konuşurken, kendinizi tutuyor, fikirlerinizi söylemiyorsunuz, benim söyleyeceklerimi saygı ve dikkatle dinliyorsunuz. Size hepinizin kokuşmuş ve hırsızlarla dolup taşan bir topluluk olduğunuzu söylüyorum; ama öfkeleneceğinize, ne diyeceğinizi şaşırıyor, abuk subuk sesler çıkarıyor ve söylediklerimin doğruluğunu kabul ediyorsunuz. Peki neden? Çünkü; şöhret oldum ben; çünkü çok param var. Yoksa Martın Eden olduğum , budala sayılamayacak "sıkı bir çocuk" olduğum için değil. Size kalkıp da ayın yeşil bir peynir olduğunu söylesem hemen kabul edersiniz, ya da en azından, yalanlamak için uğraşmazsınız, çünkü dolarlarım var, bir sürü dolarım var. Oysa ki bunlar çoktan, çok önceden kazanılmış paralardı; bana ayağınızın altındaki toprağa tükürür gibi tükürdüğünüz zaman tamamlanmıştı o yapıtlar."

Martin EdenJack London · Kaldırım Yayınları · 201791,6bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Banu Mısırlı