Gönderi

Kemal Tahir’le Konuşma
- Kafamı kurcalayan bir soru var nicedir. "Devlet Ana"dan bu yana, hakkınızda, genellikle yerici yazılar, eleştiriler yazıldı. BunIara hiç cevap vermediniz. - Romanı, romancıyı, roman okuyucusunu uyarıp aydınlatmıyorsa hiç bir polemiğe girmem. Kitaplarım için yazılan yazılarda, beni, ortaokul kitaplarındaki birtakım basmakalıp bilgilere karşı fikirler ileri sürüyorum diye kınıyorlar. Oysa ben, bütün düşüncelerimi romanlarım için geliştirmeye çabalıyorum. Devamlı buna çalışıyorum. Bu nedenle romana, asıl romana değinmeden, olumlu ya da olumsuz yönde beni eleştirmek, hemen hemen imkânsızdır. Şimdiye kadar beni, ortaokul seviyesindeki düşüncelere, fikirlere çekmek istediklerinden polemiğe girmedim. Ayrıca bu yazıları yazanların fikir düzeyi, bizim 1930'larda öğrenip, inanıp sonra yanlışlıklarını anlayarak bıraktığımız çürük-çarık, derme-çatma, herhangi bir düşünce sisteminden uzak bir haldedir. Bu fikirleri ileri sürenlerin tümü, çoktan, çağdışı kaldıklarından benim roman konularımda, inandığım toplumcu görüşte, dünya görüşümde taraf olamazlar. - Ama "Devlet Ana"dan önce böyle değildi durumunuz; yanılmıyorsam... - Evet. Bu saldırıların "Devlet Ana"dan, o romandan sonra başlaması üzerinde de dikkatle durmak gerekir. Ben, "Devlet Ana"da , herhangi bir topluma onur verecek bir tarihsel başlangıcımız olduğunu ve buna layık insan birikimine sahip olduğumuzu belirlemek istedim. Anadolu insanının taşıdığı potansiyele duyduğum sonsuz saygıyı dile getirmeye çalıştım. Karşımıza çıkanlar, sanırım, bunu kabul etmeyenlerdir. Bunlar, cevheri özel yöntemlerle çürütülmek istenen bir toplumda, elli yıllık tarihle varolunur, yaşanabilir sananlardır. Kemal Tahir’le Konuşma, Selim İleri (Yeni Dergi, Haziran 1973, Sayı: 105, s. 20)
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.